Yazarlar

Namazdaki farklılıklar

İslam dini evrensel bir din olduğu hâlde namazda neden farklı hareketler yapılıyor? Mesela namaz tekbirleri, el bağlama şekli değişik, kimi ayakları birleştiriyor kimi ayakları ayırıyor, kimi tahiyatta işaret parmağını kaldırıyor, kimi parmağını hem kaldırıp hem döndürüyor, kimi hiç kaldırmıyor vs. Peygamber Efendimiz “Beni nasıl namaz kılıyor görüyorsanız öyle kılınız.” buyurduğu hâlde bu farklılıklar neden?
23 Ocak 2020

Allah (c.c.) insanları dış görünüşleri, iç dünyaları, eşkalleri, renkleri, dilleri vs. birçok yönü ile farklı farklı yarattığı gibi, akılları, algılamaları ve meyilleri yönü ile de farklı yaratmıştır. Bunun neticesinde de insanlar hilkatte, düşüncede, güç ve zenginlikte derece derece var olmuştur. Sizi yeryüzünün halifeleri yapan, size verdiği şeylerde, sizi denemek için, kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O’dur. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve O, bağışlayan, esirgeyendir.” (En’am suresi, 6:165) ayetinin tefsirinde âlimlerimiz,  “İnsanların şerefte, akılda, malda, makamda ve rızık konusunda farklı oluşları, -haşa- Allah’ın acizliğinden, cehlinden ve bahilliğinden değil, çünkü Allah bu sıfatlardan yücedir, sadece insanları deneme ve onları imtihan etmek içindir, demişlerdir. Dolayısıyla insanların bu farklı derecelerde yaratılmış olmasından kurtuluş yoktur ve insanlar birbirlerinin eksiklerini tamamlayarak tekamüle ulaşacaklardır.  

Fıkıh uleması dediğimiz âlimler de nihayet insandırlar ve onların da olayları araştırmada, nasları kavramada ve delillerden çözüm yolları bulmada farklı anlayışları olacaktır, bu kaçınılmazdır. 

Şeri hükümlerin bir kısmı aklın dahli olmayarak delaleti kati delillerle sabit olmuş naslara dayanır. İslam’ın şartlarında olduğu gibi. Bir kısmı delaleti zannî delillerle sabit olan hükümlerdir ki, bu hükümlerin ortaya çıkmasında aklın ve tefekkürün müdahalesi söz konusudur. Çünkü bu hükümlerin ortaya çıktığı deliller çoğu zaman geniş manalar ifade eder, ayrıca Arap lügati  derin anlamlar taşır. İmam Zerkeşî (rhm.) şöyle diyor: “Allah (c.c.), bütün hükümleri kati delillerle tespit etmemiş bir kısmını da zannî delillerle sabit kılmıştır. Bunun sebebi ise, bütün Müslümanların tek bir görüşe bağlı kalarak kendilerini zor duruma sokmamaları içindir.” (Muhlavî, Teshilü’l Vüsûl ila İlmi’l Usûl, Shf. 240)

İşte akli melekelerin farklılığı, delillerin birçok ihtimale açık olması, görüşlerin, fikirlerin ve hükümlerin farklı olmasını gerektirmiştir. 

 

Pin It on Pinterest

Paylaş