Almanya
Toplum

A’dan Z’ye Almanya’da Çifte Vatandaşlık

Almanya’da göçmenler için çifte vatandaş olabilmenin bazı yolları var. Yabancıların Almanya’da doğan çocukları, doğumla birlikte otomatikmen her iki vatandaşlığa da sahip olabilirken vatandaşlığa geçişle de çifte vatandaş olmak mümkün.
Rumeysa Aydın
19 Mart 2020
Almanya Pasaportu @ Shutterstock

Almanya’da 2014 yılına kadar vatandaşlığa yeni geçişlerde geçerli olan “opsiyon modeli”, yani her iki vatandaşlıktan birini seçme zorunluluğu, son 4 senedir artık geçerli değil. Bunun yerine yabancıların Almanya’da doğan çocukları, eğer 8 sene Almanya’da yaşamış ya da okula gitmişlerse Alman vatandaşlığı ile birlikte anne-babalarının vatandaşlığına da sahip olabiliyorlar. Almanya’da her 10 senede bir gerçekleştirilen genel nüfus sayımının 2011 verilerine göre ülkede 4.3 milyon kişinin en az bir vatandaşlığı daha var. Bunlardan 530.000’i Türk. Yani ülkede yarım milyon kişi hem Türk, hem de Alman vatandaşlığına sahip. 800.000 kişi yalnızca Alman vatandaşlığına, 1.5 milyon kişi ise yalnızca Türk vatandaşlığına sahip. Almanya’daki toplam Türkiye kökenli sayısı ise yaklaşık 3 milyon. Genelde çifte vatandaşlıkla ilgili tartışmalar Türkler üzerinden yürüse de ülkedeki çifte vatandaşların yalnızca yüzde 12’si Türk.

ALMANYA’DA ÇİFTE VATANDAŞ OLABİLMEK

Almanya Vatandaşlık Hukuku aslında çoklu vatandaşlığa imkân tanıyan bir yapıda değil; daha doğrusu temel kabul, tek vatandaşlık olması yönünde. Bu durumda çifte vatandaşlık bir “istisna” olarak değerlendiriliyor ve ancak istisnai durumlarda mümkün. Ülkede çifte vatandaş olabilmek iki şekilde mümkün: İlki doğumla, ikincisi de vatandaşlığa geçişle.

DOĞUMLA GELEN ÇİFTE VATANDAŞLIK

Bir çocuğun doğumla birlikte çifte vatandaş olabilmesi için üç farklı durum söz konusu. Bunlardan ilki bir yabancı, bir de Alman ebeveynlere sahip olan çocuklar. Anne ya da babası Alman ve diğer ülke vatandaşlığına sahip olan çocuklar köken prensibi (ius sanguinis) uyarınca hem annelerinin, hem de babalarının vatandaşlığını alabiliyorlar. İkinci durumda ise doğum yeri prensibi (ius soli) geçerli. Bu durumda yabancı ebeveynlerin Almanya’da doğan çocukları, eğer Almanya’da büyümüşlerse hem anne ya da babalarının vatandaşlığını, hem de Alman vatandaşlığını edinebiliyorlar. Üçüncü durumda ise yurt dışında yaşayan Alman ebeveynlerin çocukları Almanya’ya döndüklerinde hem doğdukları ülkenin, hem de Almanya’nın vatandaşı olabiliyorlar.

VATANDAŞLIĞA GEÇİŞLE ÇİFTE VATANDAŞLIK

Almanya’da çifte vatandai olmanın bir diğer şartı da sonradan vatandaşlığa geçmek. Normalde Almanya’da 8 sene yaşayan ve vatandaşlık için gerekli şartları yerine getiren bir yabancı, diğer vatandaşlığından vazgeçerek Alman vatandaşlığına geçebiliyor. Fakat söz konusu düzenlemeyi içeren yasada (§ 10 Abs. 1 Nr. 4 StAG) bazı istisnalar da söz konusu. AB ve İsviçre vatandaşları, Alman vatandaşlığına geçişte kendi vatandaşlıklarını kaybetmek zorunda değiller. Aynı şekilde mültecilerden de önceki vatandaşlıklarından vazgeçmeleri beklenmiyor. Bunun yanında temelde vatandaşlıktan çıkarma pratiğinin olmadığı ülkelerin vatandaşları da (örneğin Fas gibi) Alman vatandaşlığına geçmeleri durumunda çifte vatandaş olarak kalabiliyorlar.

Almanya’da yaşayan 4.3 milyon kişinin en az bir vatandaşlığı daha var. Almanya’da yaşayan 3 milyon kişiden yarısı yalnızca Türk vatandaşlığına sahip. Bu kişilerin birçoğunun, çifte vatandaş olmaya hakkının olmadığı düşünülüyor. Peki bu kişiler neden Alman vatandaşlığına geçmiyorlar? Kadriye Aydın’ın kısmen eski düzenlemelere dayanarak oluşturduğu bir çalışma, “vatandaşlıktan vazgeçme engelleri” ile ilgili ipucu verir nitelikte. Söz konusu çalışmada, şimdiye kadarki sahip olunan vatandaşlıktan vazgeçmenin psikolojik bir engel olduğu ve yabancıların Alman vatandaşlığına geçişini zorlaştırdığı belirtiliyor. Şimdiye kadar sahip olunan vatandaşlığın kaybı, kişinin kendi ulusal, kültürel ve hatta dinî kimliğinden vazgeçmesi endişesini beraberinde getiriyor. Bu durum, asimile olmaya dair psikolojik baskıyı arttırıyor ve özellikle kendisini her iki ülkede de evinde hisseden gençler, kendilerine dayatılan bu “vazgeçme” zorunluluğuna kapılmak istemiyorlar. Bu düzenlemelere bakıldığında Almanya’da aslında çifte vatandaşlık imkanının Fransa, Hollanda ya da Belçika’dan kısmen ayrıldığını ve daha katı bir politikanın izlendiğini söylemek mümkün. Fakat çifte vatandaşlığı tamamen yasaklamayarak Almanya bir yandan Avusturya’dan da ayrışıyor. Ülkede CDU/CSU’nun aşırı sağcı AfD’ye mevzi kazandırmamak adına “çifte vatandaşlığı engelleme” kalesine ne kadar yaklaşacağı ve gelecek senelerde Almanya’da çifte vatandaşlık hakkının Türkiye ile yaşanan krizler neticesinde neye evrileceğini zaman gösterecek.

Reklam (İç Sayfa)

en çok okunanlar

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş