Gündem

“Keşmir’in Özel Statüsü, Bayrağı ve Kimliği Elinden Alındı.”

Hindistan yönetiminin 5 Ağustos 2019’da Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırmasının ve eyaleti merkeze bağlı iki Birlik Toprağı’na ayırmasının üzerinden bir yıl geçti. Aradan geçen bir yılda bölgenin fakirleştiği ve istikrarsızlaştığı belirtilirken uzmanlar Keşmir’in kimliğinin alındığına dikkat çekiyor.
04 Ağustos 2020

İktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP) yönetiminin attığı adımın ardından 5 Ağustos 2019’da Cammu Keşmir’in özel statüsü kaldırıldı. Bir yıl içinde aralarında eski eyalet başbakanları, parti liderleri, siyasetçiler, baro başkanları ve gazeteciler dahil binlerce kişi gözaltına alındı. Bu süreçte gözaltına alınan kişilerin çoğu serbest bırakılırken, hala cezaevinde veya ev hapsinde tutulan onlarca kişi bulunuyor.

Bölgedeki yüz binlerce güvenlik gücüne ek olarak, on binlerce paramiliter Hint kuvveti Cammu Keşmir’e sevk edildi. Kararla birlikte sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgede, ulaşıma da kısıtlama getirildi.

Telekomünikasyon kısıtlamalarının da uygulandığı Cammu Keşmir’de 25 Ocak 2020’de düşük hızlı 2G mobil bağlantı kısmi olarak hizmet vermeye başladı, 5 Mart’ta da sosyal medya platformlarına erişim yasağına son verildi.  Bugün hala bölgede 4G hızlı internet hizmeti üzerindeki yasak sürüyor.

İçişleri Bakanlığınca kabul edilen ve Cammu Keşmir’de 15 yıl yaşamış Hindistan vatandaşlarına “yerli” statüsü tanınarak bölgede toprak edinme, ikamet ve çalışma hakkı verilmesini öngören düzenleme 31 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

India Today gazetesindeki habere göre, şimdiye kadar 400 binin üzerinde Hindistan vatandaşına, yerliler gibi mülk edinme, ikamet ve çalışma hakkı tanıyan yerlilik sertifikası verildi.  Söz konusu düzenleme, Cammu Keşmir’in demografik yapısının değiştirilmesi için atılan bir adım olarak görülüyor.

Keşmir’in ilhakı bölgeye fakirlik ve gerileme getirdi

Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Uzmanı Dr. Hayati Ünlü, AA’ya Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırmasını değerlendirdi. Ünlü, 5 Ağustos 2019’da Anayasa’nın 370. Maddesi’nin değiştirilmesiyle, Cammu Keşmir’in özel statüsünün, bayrağının ve kimliğinin elinden alındığını ifade ederek, “O günden bu yana Keşmir’de askerin komutasında yoğun bir şiddeti bünyesinde barındıran sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Aynı şekilde o günden bu yana Keşmir’de internet yasağı devam ediyor. Çocuklar ise o günden bugüne okullarına gidemiyor. Üstüne bir de demografiyi değiştirmeyi hedefleyen yeni konut yasası geçirildi.” dedi.

Hindistan Başbakanı Nerandra Modi yönetimi tarafından Hindu nüfusun Keşmir’e yerleştirilmesinin teşvik edildiğine dikkat çeken Ünlü, “Yeni konut yasasıyla bu motivasyon iyice aşikar oldu. Diğer yandan tüm bu girişimlerin sonucunda Keşmirli sakinler daha da yoksullaştı. Modi yönetiminin son bir yılda atmış olduğu adımlar nedeniyle Keşmir ekonomisinin 5,3 milyar dolar zarara uğradığı resmi makamlar tarafından açıklandı. Bu çok büyük bir ekonomik kayıp. Ticari ve endüstriyel tüm sektörler büyük bir krizdeyken, başta mahkemeler olmak üzere devletin hiçbir organı Keşmirlilerin yanında durmadı.” diye konuştu.

“Keşmir iç ve dış dinamikleri harekete geçiriyor.”

Ünlü, bölgede yaşananların ancak bir işgal rejiminde görülebileceğini belirterek, şunları kaydetti:  “Keşmir meselesi, tıpkı Filistin meselesi gibi küresel bir norma karşılık gelen bir mesele. Bu açıdan Keşmir üzerinden herhangi bir aktörün atmış olduğu herhangi bir adım hem iç hem de dış dinamiklere hitap edip onları harekete geçirebiliyor. Bu açıdan Modi yönetiminin de Keşmir’in statüsünü değiştirirken, bu tarz çok boyutlu motivasyonlara sahip olduğu söylenebilir. Her şeyden önce Keşmir, içeride iktidarı konsolide edebilmek için kullanıldı. Gerek 2019 Genel Seçimleri öncesi Hindu milliyetçilerinin oylarının mobilize edilebilmesi için gerekse de seçimler sonrası vaatlerin yerine getirildiğini gösterebilmek adına en çok başvurulan konu Keşmir oldu. Keşmir ülkede Müslümanlar arasında bile fay hatlarını harekete geçirebilen bir mesele olduğu için içerde atılması planlanan birçok adımda hep gündeme taşındı.”

Tapınak siyaseti hedefleniyor

Modi yönetiminin 5 Ağustos 2020’de “tapınak siyaseti” başlatmayı hedeflediğini dile getiren Ünlü, “Babri Camisi’nin yerine inşa edilmesi planlanan Ram Tapınağı’nın inşasına aynı tarihte başlanması hem Hindutva (Hindu milliyetçiliği) gündeminin devam edeceği yönünde zımni bir mesajı içermekte hem de Keşmir ile ilgili gündemi saptırmayı hedeflemektedir.” diye konuştu.

370. madde ne anlama geliyordu?

Hindistan yönetimindeki Keşmir’in temelini oluşturan 370. madde, 1949 yılından beri yürürlükteydi. Keşmir’in özel statüsü olan bu madde Hindistan’ın bölgedeki egemenliğini belirli ölçüde kısıtlayan madde, bölge yönetiminin çoğu meselede kendi kanunlarını çıkarabilmesini sağlıyordu.

Keşmir’deki yerel meclis ekonomi, savunma, dış ilişkiler ve iletişim hariç her alanda kendi yasalarını yapabiliyordu. Bu madde bölgenin ayrı bir bayrağı, aynı bir anayasası olmasını ve bölge sakini olmayanların bölgede mülk edinememesini sağlıyordu. 370. madde kapsamındaki 35A maddesi 1954’ten bu yana yürürlükteydi.

Bu madde yerel yönetime bölgenin kalıcı sakinlerini tanımlama hakkı veriyordu. Bunun yanında söz konusu madde ile, Keşmir dışındaki Hindistanlıların bölgede yerleşmesi, mülk satın alması, yerel hükümete memurluk yapması ve bölgede akademisyenlik yapması yasaklanıyordu. 35A maddesi kapsamında, Keşmir dışından evlenen kadınların bölgedeki mülk hakları da ortadan kalkıyordu. Bu maddeyle Keşmir’in demografik yapısı genel olarak korunuyordu.

 

 

Reklam (İç Sayfa)

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş