Erkeklerin Estetik Yaptırmaları Caiz Midir?

Erkeklerin Estetik  Yaptırmaları Caiz Midir?

Estetik, yani sadece güzel görünme amaçlı çeşitli ameliyatları artık erkekler de yaptırmaya başladı. Bu gelişmeler kaş aldırma, kaşı inceltme, yüz gerdirme, kulak küçültme gibi daha birçok şekillerde yapılan bu estetik ameliyatların yapılmasının  caiz olup olmadığı sorularını da beraberinde getirdi.

Estetik, insan ruhuna haz verir. Çünkü güzel olan şeyler sevilir. Nitekim hadîs-i şerifte “Allah güzeldir, güzelliği sever”  buyurulmuştur. Dolayısıyla güzellik bir değerdir.

Mutlak manada güzellik Allah (c.c.)’a mahsustur. Mahlukat içinde ise en güzel varlık insandır. Rabbimiz şöyle buyurur: “Biz insanı elbette ki en güzel biçimde yarattık.”  Fakat insan aynı zamanda güzel olmayı, güzel görünmeyi sever, hatta bu hususlarda övünmeyi ve gösterişi de sever. Fakat bu arzunun ne kadarı caiz, ne kadarı değil, bunu da bilmek gerekir.

Allah (c.c.), insanları en güzel şekilde, dengeli ve ahenkli bir surette yaratmış; insanlara makul ve mutedil ölçüler içerisinde süslenmelerine, güzelliklerini korumalarına güzel görünmelerine izin vermiş, hatta bunu teşvik etmiştir. Buna karşılık, insanın yaratılıştan gelen özellik ve şeklini değiştirmeyi, fıtratı bozmayı hedef alan tasarruf ve müdahaleleri yasaklamıştır. Yaratılışta verilmiş olan şeyleri değiştirmenin bir şeytan işi olduğunu bildirmiştir. Bundan dolayıdır ki, hakikaten zorunlu durumların haricinde vücuda yapılan estetik veya tıbbi müdahalelerle süslenme, saç takma, saç boyama, kaş alma, kıl yolma, güzel görünmesi için dişleri törpüleyerek seyrekleştirme gibi şeyler dinimizde yasaklanmıştır. Böyle yapanlar hadîs-i şeriflerde şiddetli bir şekilde kınanmıştır.

Fıkıh kitaplarımızda zaruret durumuna bir örnek olarak sahabeden Arfece b. Esad’ın kesilmiş olan burnunun yerine gümüşten burun yaptırması; Peygamber Efendimiz (a.s.)’ın da altından yaptırsaydın şeklindeki tavsiyesi gösterilmiştir.  Bu olaydan estetik maksat taşımaksızın, oluşan kerih görüntüyü yok etmek için bir operasyon yapılabileceğinin ve kendi bedeninde olmayan bir nesneyi zarurete binaen kişinin bedenine monte edilebileceğinin cevazı vardır. Zira böyle tasarruflarda, tedavi maksadı vardır ve hasıl olan bir ihtiyaç veya zaruret söz konusudur. Nitekim doğuştan fazla bir uzvu, mesela parmağı, dişi kestirmeyi hilkati değiştirme değil, hilkate, normale dönüş ve bir zararın giderilmesi olarak değerlendirilmektedir.

Böyle durumların dışında, bilhassa erkeklerin, çeşitli uzuvların daha güzel görünmesini veya ciltte oluşan kırışıklıkların giderilmesi operasyonlarına cevaz verilmemiştir. Çünkü bunlar zaruretten ziyade daha genç, daha yakışıklı, daha cazip görünme amacıyla yapılmaktadır. Bu ise, ayet ve hadislerde gelen hilkate müdahale, Allah’ın yarattığı şekil ve sureti bozma ve değiştirme (tebdil ve tağyir), insanları aldatma yasağı kapsamına girmektedir ve caiz değildir.