Yazarlar

Müslüman Kimliği

“Bizi müttakilere önder (imam) yap!”
19 Ekim 2020

Ebû Hureyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Direnenler hâriç ümmetimin hepsi cennete girer.” Dediler ki, “Ey Allah’ın Resûlü, kimler direnir?” Peygamber (s.a.v.): “Bana itaat edenler cennete girer, bana isyan edenler de direnenlerdir.”¹ 

Bu hadis, Kur’ân-ı Kerîm’in yanı sıra, Sünnet-i Nebî’ye uymanın kazandırdığı cennete girmek gibi mutlu sonu haber verir.  Buhârî hadîs-i şerifi “Resûlullah’ın sünnetine uymak ve Allah Teâlâ’nın ‘Bizi müttakilere önder (imam) yap!’²  sözü” bab başlığı altında zikreder.

Aynı yerde onun, “Bizi müttakilere önder (imam) yap!” ayetinde geçen imam kelimesini, Mücâhid’den naklen “İmamlar ki, bizden öncekilere biz uyalım, bizden sonrakiler de bize uysun!” şeklinde yorumladığı ve ardından Basralı hadis âlimi İbn Avn’ın şu sözüne yer verdiği görülür:

“Üç şey vardır ki, ben onları hem kendim hem de kardeşlerim için istiyorum: Sünneti öğrenmeleri, onu soruşturup mesele edinmeleri, Kur’an’ı anlamaları, onu soruşturup araştırmaları ve insanları yalnız hayırla baş başa bırakmaları/hayra davet etmeleri!”.

Aynı bab başlığı altında, Ebû Musa’nın Peygamber’den (s.a.v.) rivayet ettiği şu hadis de câlib-i dikkattir:

“Benim ve Allah’ın beni kendisiyle gönderdiği şeyin (İslam, Kur’an) durumu, bir topluluğa gelip şöyle diyen bir adamın durumuna benzer: Ey kavmim, gerçekten ben (üzerinize gelmekte olan) düşman ordusunu bizzat gözlerimle gördüm. Ben, apaçık uyarıcıyım. Hemen başınızın çaresine bakın! Bunun üzerine, kavminden bir grup ona itaat ederek yavaşça (teenni ve sekinetle) akşamdan yola çıkıp hareket ettiler ve kurtuldular. Onlardan bir grup da o adamı yalanlayıp yerlerinde sabahladılar. Derken ordu onlara baskın yaptı, hepsini helak etti ve köklerini kazıdı. İşte, bana itaat eden ve benim getirdiklerime ittiba edenlerle, bana isyan eden ve benim getirdiğim hakkı yalanlayanların durumu böyledir.”³

Demek oluyor ki, Kur’an ve sünnete bağlılık (i’tisâm), Müslüman kimliğinin dokusunu ve omurgasını teşkil eder. Kur’an ve sünnete bağlılık, Müslüman kimliğini dokuyan, oluşturan ve koruyan yegâne hayat iksiridir. Şüphesiz, “Benim ve ashâbımın (dinin temel/ usûlü’d-dîn konularında) üzerinde bulundukları yol”⁴  şeklinde ifadesini bulan İslam anlayışını -ki bu, ana bünye, ehlü’s-sünne ve’l-cemâa ve sevâd-ı a’zam demektir- inşa ve ihya eden de bu hayat iksiri olmuştur.

  1. Buhârî, İ’tisâm, 2; Ahmed b. Hanbel, II, 361.
  2. Furkân suresi, 25:74
  3. Buhârî, İ’tisâm, 2, Rikâk, 26; Müslim, Fezâil, 16.
  4. Tirmizî, İmân, 18; Taberânî, el-Mu’cemu’l-kebîr, VIII, 152.
Prof. Dr. Zekeriya Güler

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş