Yazarlar

Her Müslüman Sadaka Vermek Mecburiyetinde Midir?

Her Müslüman sadaka vermekle mükelleftir. Ancak herkes gücü neye yetiyorsa onunla sadaka verenler kervanına katılabilir.
07 Mart 2021

Saadet asrı dediğimiz Peygamber Efendimiz (a.s.)’ın zamanından bugüne bütün canlılara yönelik olarak bir sadaka kültürüne sahibiz. Böyle bir kültürün oluşmasında Efendimiz (a.s.)’ın başta ashab-ı kiram olmak üzere bütün Müslümanları  sadaka vermeye teşvik etmesi vardır. Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurur: “Sadakayı çabuk verin! Çünkü belâ onu aşıp geçemez.”

Sadaka denildiğinde ramazan ayında verilen fitre akla gelmemelidir. Sadakanın alanı geniştir; malla, ilimle, sözle, fiille veya kardeşine nasihatle de sadaka olur. Şu hadîs-i şerif sadaka kültürünün boyutunu ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kardeşine karşı izhar edeceğin tebessümün bir sadakadır. İyiliği emretmen ve kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yolu gösterivermen sadakadır; gözü sakat kimse için görüvermen sadakadır; yoldan taş, diken, kemik (gibi şeyleri) kaldırıp atman sadakadır; kovandan kardeşinin kovasına su boşaltman sadakadır.”

Her Müslüman aslında sadaka vermekle mükelleftir. Allah her kulunu gücü nispetinde mükellef kılar. “Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler” âyet-i kerîmesi bu gerçeği ifade etmektedir.

Biz sadakayı sadece mal varlığına indirir ve zenginlerin ancak sadaka vereceğini düşünürsek, sadakanın alanını daraltırız. Sadakayı mali açıdan düşünsek bile zekât ve fıtır sadakasının dışındaki sadakaların belli bir miktarı yoktur. Herkesin gücü neye yeterse o kadarıyla sadaka verebilir. Yeter ki vermenin bir fazilet olduğu kabul edilsin. Ebu Musa el-Eş’ari (r.a.) anlatıyor: “Resûlullah (as), ‘Her Müslüman’ın sadaka vermesi gerekir.’ buyurdu. Kendisine, ‘Ya bulamayan olursa?’ diye soruldu. ‘Eliyle çalışır, hem şahsı için harcar, hem de tasadduk eder’ cevabını verdi.
‘Ya çalışacak gücü yoksa?’ diye soruldu. ‘Bu durumda, sıkışmış bir ihtiyaç sahibine yardım eder’ dedi. ‘Buna da gücü yetmezse?’ dendi. ‘Marûfu (iyiliği) veya hayrı emreder’ dedi. ‘Bunu da yapmazsa?’ diye tekrar sorulunca: ‘Kendini başkasına kötülük yapmaktan alıkoyar. Zîrâ bu da bir sadakadır.’ buyurdu.

Bütün bu düsturlar doğrultusunda bakıldığında her Müslüman sadaka vermekle mükelleftir. Ancak herkes gücü neye yetiyorsa onunla sadaka verenler kervanına katılabilir. 

Pin It on Pinterest

Paylaş