Mülteci Kamplarında Kalan Arakanlı Müslümanların Yaşam Mücadelesi Sürüyor
Myanmar’da ordunun zulmünden kaçıp Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanların kaldığı kamptaki yangın felaketi, mültecilerin içinde bulunduğu koşulları ve kamplardaki güvenliği yeniden gündeme getirdi.
- Dünya
- 29 Mart 2021
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi tarafından son olarak 18 Mart’ta güncellenen verilere göre, Myanmar ordusunun artan baskısından kaçıp Bangladeş’e sığınan 877 bin 710 mültecinin büyük bölümü Cox’s Bazar ve çevresinde bulunan kamplarda kalıyor. Cox’s Bazar ve etrafında bulunan 34 kampın 2’si (Nayapara ve Kutupalong kampları), Bangladeş tarafından idare ediliyor.
KAMP YANGINI
Balukhali mülteci kampında 23 Mart’ta çıkan yangın Arakanlı mültecilerin hayatını daha da zora soktu. Yangında 28 kişi ölmüş, en az 40 kişi yaralanmıştı, 10 bin barınak kül olmuş ve felaketten 55 bin mültecinin etkilendiği açıklanmıştı. Yangın felaketinin yaşandığı Balukhali Kampı, 8E, 8W ve 10 olarak numaralandırılan kampların ortasında bulunuyor. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi verilerine göre, Bangladeş’teki 34 kamptaki mültecilerin yüzde 52’sini çocuklar, yüzde 44’ünü yetişkinler ve yüzde 4’ünü de yaşlılar oluşturuyor. Kamplarda ayrıca yaklaşık 9 bin engelli mülteci bulunuyor, mültecilerin yüzde 52’sini kadınlar oluşturuyor. Kamplarda kalan mültecilerin yüzde 68’inin Myanmar’ın Bangladeş sınırında bulunan Maungdaw kentinden ve yüzde 26’sının da Buthidaung’dan geldiği belirtiliyor.
Kamplarda hayata tutunmaya çalışan ve çoğunluğu 4-5 kişiden oluşan yaklaşık 190 bin aile bulunuyor. Aralarında risk grubunda olan yaşlı ve çocukların da olduğu yaklaşık 40 bin Arakanlı mülteci acil yardıma ihtiyaç duyuyor. Bu arada Bangladeş hükümetinin, tartışmalı Bhasan Char Adası’na da bugüne kadar yaklaşık 13 bin Arakanlı mülteciyi yerleştirdiği ifade ediliyor.
ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK
Myanmar’ın Arakan eyaletinde 2012’de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan’daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017’de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı. BM’ye göre, Ağustos 2017’den sonra Arakan’daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş’e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı. BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.
“DAHA FAZLA DAYANIŞMA GEREKİYOR”
İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün de Rohingyaların her geçen gün kötüye giden yaşam koşulları münasebetiyle bir açıklama yaptı. Ergün “Yeryüzünde tek bir insanın dahi hakları ve onuru çiğneniyorsa bu bile fazladır.” dedi.
Rohingyaların uzun yıllardan beri yurtlarından göç hâlinde olduğuna işaret eden Ergün bu göçün ne zaman sona ereceğini öngörmenin mümkün olmadığını belirtti.
Ergün sözlerini şöyle sürdürdü: “Myanmar’da gerçekleşen darbe ve akabinde yaşanan huzursuzluklar Müslüman Rohingya azınlıkların ellerindeki son umudu da alıp götürdü. Rohingyaların zaten çok kötü durumda olan yaşam koşulları Bangladeş’teki kamplarda meydana gelen feci yangın sonrasında çok daha kötü hâle geldi. Bu insanlara çok acil uluslararası yardım gerekiyor. Barınak, gıda ve tıbbi yardım ihtiyacı had safhada. Bu sebeple uluslararası topluma bu mağdur insanları yalnız bırakmama çağrısında bulunuyoruz. İnsan haklarının ve insan onurunun korunması bu kadar zor değil.”