Yazarlar

Tefsirler Ve Mealler

Kur'an tefsirleri niye bu kadar çok? Mealler niye birbirini tutmuyor? şeklinde çok sorular yöneltiliyor.
28 Nisan 2021

Tefsir, kelimesi Arapça bir kelimedir. Sözlükte beyan etmek, keşfetmek, aydınlatmak ve üzeri kapalı bir şeyi açığa çıkarmak demektir. Dinimizde ise, Kur’ân-ı Kerîm’in manalarını keşfetmek, ondaki müşkil ve garîb lafızlardan kastedilen şeyi beyan etmek, demektir.[1]

Te’vil kelimesi de açıklamak ve beyan etmek anlamını ifade eder. Dinî ıstılahta ise, Kur’anî ifadelerden görünürde birbiriyle uyumlu iki ihtimalden birine manayı yöneltmek, ayete muhtemel manalardan birini vermektir.[2]

Bazı âlimler, tefsir ile te’vîlin aynı manaya geldiğini ifade etmiş olsalar da bunlar aynı şey değildir ve tefsir kelimesi te’vil kelimesinden daha geneldir. Tercüme ise, dinî terim olarak, bir kelamın manasını diğer bir lisanda dengi bir tabir ile aynen ifade etmektir. Kısaca tarifleri verdikten sonra neden çok sayıda tefsir var ve mealler neden farklı sorusunun cevabına bakalım.

Kur’an ilimlerinden olan tefsir usulünde tefsir çeşitlerine yer verilir. Üç çeşit tefsirden bahsedilir. Rivayet tefsiri, dirayet tefsiri ve işari tefsir.

Rivayet tefsiri, Kur’ân-ı Kerîm’in ayetlerini yine Kur’an’ın başka ayetleriyle, Peygamberimizin hadisleriyle ve sahabenin sözleriyle açıklayan tefsirlerdir. Örneğin Taberî Tefsiri bunlardan biridir.

Dirayet tefsiri, sadece Peygamberimiz ve ashabından gelen rivayetlerle yetinmeyip bunlarla birlikte dil, edebiyat ve çeşitli bilgilere dayanılarak yapılan tefsirlere denir. Kadı Beydâvî bunlardan biridir.

İşari tefsirler ki, bunlara tasavvufi tefsirler de denir. Bazı tefsirlerde rivayet ve dirayet tefsiri verilerinin yanında bir de tasavvuf ilminin verilerine göre işaretlere yer verilir ki, bu tefsirlerin en çarpıcı örneği İsmail Hakkı Bursevi’nin Ruhu’l Beyan tefsiridir.

Ayrıca son iki yüz yıl içerisinde yazılmış çağdaş bilimlerin verileri ile Kur’an anlaşılmaya çalışılmış, bilimsel tefsirler de yapılmıştır.

Meallerin birbirini tutmayışı sorusunun cevabı ise yukardaki tarifin içinde mevcuttur. Şöyle ki, Kur’an dili olan Arap lisanı çok zengin manalar içerir. Ayrıca Allah kelamı olan Kur’an’ın kattığı zenginlikler de göz önüne alınırsa, Kur’ân-ı Kerîm’in taşıdığı anlamların, birden çok olduğu anlaşılmış olur. Kur’an’dan anlaşılan birçok manadan kendisine uygun olanı kitaplaştıran tefsir ve tercüme sahiplerinin bu tercihleri sebebiyledir ki, meallerin tamamı aynı metni taşımaz, ufak tefek farklılıklar da bundan dolayı oluşur. Allah her şeyin en iyisini bilir.

 

[1]  Prof. Dr. İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Usulü: 213-214.

[2]  Prof. Dr. İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Usulü: 214.

Pin It on Pinterest

Paylaş