Yazarlar

Kadir Gecesi

Kur’ân-ı Kerîm, “Hak’tan gelen hak bilgidir”. Bu bilgi, zulüm merkezli cahiliyeye tepki olarak bir başka ifade ile cehalet karanlığını aydınlatmak üzere gelmiştir.
13 Mayıs 2021

“Şüphesiz biz Kur’an’ı Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesi nedir bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gecede, her iş için Rablerinin izniyle melekler ve Ruh yere iner de iner. O gece, tan yeri ağarıncaya kadar tam bir esenliktir.” (Kadir suresi, 97:1-5)

Kur’ân-ı Kerîm, Kadir Gecesinde indirilmiştir. Kadir Gecesi’nin ramazan ayında olduğu bilinmektedir. Söz konusu gecenin ramazan ayının hangi gecesi olduğu konusunda farklı rivayetler ve buna bağlı görüşler bulunsa da öne çıkan görüş 27. gecesi olduğu yönündedir. Bu gecenin ramazan ayı içinde gizlenmiş olması, onun her gecesinin kadir bilinip değerlendirilmesi içindir.

Allah katında günlerin kendi başlarına birbirinden farklı bir değerinin olmadığını belirtmek gerekir. Günlere ve gecelere değer veren, onların içinde meydana gelen olaylardır. Bu gecenin değeri de Kur’ân-ı Kerîm’in indirilmeye başlamış olmasındandır. Geceye, yücelik ve şeref anlamına gelen Kadir adının verilmesi de bundan kaynaklanmaktadır. Yücelen sadece o gece değil, Kur’an’ın mesajına muhatap olan insanlıktır. Kur’ân-ı Kerîm neyi getirmiştir ki onun inmeye başladığı gece yüce Yaratıcı tarafından kutlu bir zaman dilimi olarak belirlenmiştir. Bunu şöyle hulasa etmek mümkündür:

Kur’ân-ı Kerîm, “Hak’tan gelen hak bilgidir” (2/120, 145; 3/61; 13/37). Bu bilgi, zulüm merkezli cahiliyeye tepki olarak bir başka ifade ile cehalet karanlığını aydınlatmak üzere gelmiştir.

Kur’ân-ı Kerîm, kendi gelişini dört tip cahiliye ile mücadele olduğunu belirtir:

Birincisi, insanların “zannü’l-câhiliyye”nin (3/154) tezahürü olan putlaştırdıkları şeylere karşı onları tevhid akidesi ile şereflendirmek ve hazlarının esiri olanları Allah’a bağlayarak özgürleştirmek;

İkincisi, “teberrucü’l-câhiliyye”nin (33/33) tezahürü olarak çıplaklığa karşı örtünmeye dayalı mahremiyeti (7/27) yüceltmek;

Üçüncüsü, insanların “hamiyyetü’l-câhiliyye”nin (48/25) tezahürü olarak ilkel kabilecilik anlayışını kaldırarak medenileştirmek;

Dördüncüsü, insanların “hukmü’l-câhiliyye”nin (5/50) tezahürü olarak zulme dayalı yönetime karşı adalet merkezli düzeni tesis etmek.

Bu gecenin en iyi ihyası, Kur’ân-ı Kerîm’in kaldırmayı hedeflediği câhiliye ilkelliğinin ve barbarlığının günümüz dünyası ile nasıl bir ilişkisinin bulunduğu üzerinde düşünmek, çareleri araştırmak; insanın yeryüzündeki görevleri olan “arzı imar”, “kullukta kalite” ve “halife insanı temsil” nasıl gerçekleştirilebilir sorusunun cevabına odaklanmaktır. Ayrıca gecenin ihyası için İslam ile şereflenme nimetine karşılık şükür namazı kılmak, ihtiyaç sahibi insanlara yardımcı olmak uygun düşer.

En doğrusunu Allah bilir.

Tüm İslâm Âleminin Kadir gecesini tebrik ederim.

 

Prof. Dr. Saffet Köse
Prof. Dr. Saffet Köse

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş