Uzun müddet yerel olarak değişik şartlarla karşılaşabileceğimiz bu durum 22 Nisan tarihi itibarıyla Almanya genelinde aynı şekilde ele alınıyor. Enfeksiyon Koruma Yasasına (IfSG, 3. madde) göre insidans değeri 100’e ulaşana kadar okullarda yüz yüze eğitime devam edilecek. 100 ila 165 arası insidans değeri için dönüşümlü ders şart, yani kısmen yüz yüze, kısmen uzaktan. 165‘den itibaren ise yüz yüze eğitim yasak. Sadece son sınıflar ve özel okullar (Förderschule veya Sonderschule) için istisnalar mümkün. Yüz yüze eğitim için haftada iki defa test şartı var. 7 Nisan tarihinden itibaren hastalığı atlatmış ve aşı olanlar test zorunluluğu gibi birçok salgın tedbirinden muaf tutulacak (Örn.: Test, Okul, Tatil vs).
Peki korona ile alakalı bütün kurallar Alman Anayasasına ve insan haklarına aykırı mı?
Bu fikre destek olarak üstelik çokça gündem olan, Weimar Aile Mahkemesinin kararı akla gelebilir.
Lakin bu kararı veren hâkim hakkında yolsuzluktan/itisaftan dolaylı savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Sebeplerden biri de aile mahkemesinin bu konu hakkında bir karar verme yetkisi olmamasıdır. Sorumlu olan Weimar İdare Mahkemesi ise bütün kuralları tasdikledi.Benzer şekilde Saksonya Yüksek İdare Mahkemesi test olmayanların okula alınmam asının hukukî olduğuna hükmetti.
Şunu bilmek gerekir, bir şeyin belli haklara müdahale etmesi bunun hukuksuz olduğu manasına gelmez. Değişik haklar ve sorumluluklar çatıştığında bunları uyum hâline getirmek gerekiyor. Devletin eğitimi doğru ve verimli şekilde sunma sorumluluğu var, öte yandan kişisel özgürlüğe müdahale etmekte. Zira testler çok acı vermemekte ve kalıcı bir zararı yok.
Meseleyi şu kıyasla İslam âlimlerin affına sığınarak anlatayım. İslam’da domuz haramdır. Mümin kişi bunu yememesi gerekir. Aynı zamanda ise bedenini koruması gerekir. Şayet aç iken başka bir yiyecek bulamıyor ise, misal çölde, ölmeyecek kadar yiyebilir. Kendisini domuzdan alıkoymak kuralına aykırı olsa da bu durumda haram değildir. Bir hakka müdahale olması bunun hukuka aykırı olması manasına gelmez.
