Aile

“Özellikle Göçmenlerin Koruyucu Aile Olması Çok Önemli”

Günümüzde sıkça duyduğumuz koruyucu aile konusunu Almanya örnekliğinde Düsseldorf Başkonsolosluğu Aile Ataşeliği pedagoglarından Sabri Aydın ile konuştuk.
26 Mayıs 2021
@Shutterstock

Sabri Bey, koruyucu aile nedir? Çocuklar hangi sebeplerden ötürü öz ailelerinden alınıyorlar?

Koruyucu aile, çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakımları sağlanamayan çocukların eğitimini, bakımını ve yetiştirilme sorumluluğunu kısa veya uzun süreli olarak üstlenen aile ya da kişilerdir. Çocuklar öz aileden aşırı ihmal, şiddet, cinsel istismar gördüyseler alınırlar veya ebeveynler çocuklarının eğitiminin üstesinden gelemiyorlarsa koruma altına alınırlar. Öz anne ve babanın ağır psikolojik rahatsızlıkları varsa veya madde bağımlısı iseler de çocuklar alınabilirler.

Kısa veya uzun süreli bakımdan bahsettiniz. Bu konuyu biraz daha açar mısınız?

Koruyucu aile sisteminde 5 çeşit bakım modeli mevcut. Koruyucu aile olmak isteyen kişi veya aile bu 5 çeşit bakım arasından seçim yapabilir. Bunlar nöbetçi koruyucu aile, kısa süreli, uzun süreli koruyucu aile, akraba koruyucu aile ve uzmanlaşmış koruyucu aile.

Detaylı ele alacak olursak, nöbetçi koruyucu aile koruma altına alınan çocuğun durumu netleşene kadar, yani öz aileye geri verilecek mi verilmeyecek mi sorusu yanıt bulana kadar çocuğun verildiği ailedir. Bu aile 0 ila 3 ay arası bir süre zarfında çocuğun bakımını üstlenir.

Kısa süreli koruyucu aile, öz anne-babanın çocuğa belli bir süre bakamaması durumunda çocuğun bakımını üstlenir. Bakımın süresi 3 ila 6 ay arasında değişmektedir. Örneğin çocuğun yalnız bir velisi varsa ve o da hastanede birkaç ay tedavi görmek zorunda ise, bakacak yakın akrabası da yoksa, çocuk geçici bir süreliğine koruyucu aileye verilir.

Uzun süreli koruyucu aile olmak isteyenler öz ailesine dönme olasılığı düşük olan çocuklara bakım sunarlar. Bu bakımın süresi ise 0 ila 18 yaş arasıdır. Çocukların sadece bir kriz durumunu aşmak için değil, yetişkin olana kadar yaşayabilecekleri ve kendi ihtiyaçlarına göre gelişebilecekleri bir koruyucu aileye olan ihtiyaçları bu bakım modeliyle karşılanmaktadır.

Akraba koruyucu aile modelinde ise korunma altına alınan çocukların akrabalarının (amca, hala, teyze, dayı vs.) sağladığı bakımdır. Kanunlarda, akrabaların çocukları alma konusunda diğer aranan şartları yerine getirmeleri durumunda öncelikleri bulunmaktadır.

Uzmanlaşmış koruyucu aile modelinde de engelli veya eğitimi zor olan çocuklar için bakım sağlanır. Burada uzun yıllar eğitim tecrübesi olan aileler dikkate alınıyor ve özel pedagojik eğitim alma şartı var.

Sıkça sorulan sorulardan biri de, evlat edinme ve koruyucu aile arasındaki fark oluyor. Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?

Tabii, koruyucu ailenin ne demek olduğunu daha iyi anlayabilmek için evlatlık edinmekten farkını açıklamak gerekir. Koruyucu ailede çocuk iki farklı ailenin üyesidir (öz aile ve koruyucu aile). Çocuk koruyucu ailenin soyadını almaz. Miras hakkı doğmaz ve öz ailesine dönme ihtimali vardır. Bu ihtimal nihai bir mahkeme kararı ile kalkabilir.

Sabri Bey, göçmen kökenli koruyucu aile sayısını artırmaya yönelik çalışmalar yapıyorsunuz. Bu konunun öneminden bahseder misiniz?

Himaye altına alınan Türkiye kökenli göçmen çocuklar göçmen koruyucu aileler çok az olduklarından mecburen Alman ailelere veriliyorlar. Bu durumda çocuklar kendi kültürel ve dinî kimliklerinden uzaklaşıyorlar. Müslüman çocuklarının Müslüman ailelere verilebilmeleri için koruyucu aile sayımızı artırmamız gerekmektedir.

Peki Sabri Bey, koruyucu ailenin yükümlülükleri / sorumlulukları nelerdir? 

Koruyucu aileden kendi öz çocuklarında olduğu gibi onların normal bakım ve eğitim sorumluluklarını üstlenmelerinin yanı sıra; çocuğun yeteneklerinin ve becerilerinin elverdiği ölçüde eğitim ve öğretimini ya da meslek sahibi edindirilmesi için gerekli çabayı göstermeleri, hizmet sürecinde çocukla ilgili oluşan her türlü rutin dışı değişiklikleri sorumlu meslek elemanına bildirmeleri ve gençlik dairesinin koruyucu aile birimi ile iş birliği içerisinde çalışmaları beklenmektedir.

Koruyucu aileler aldıkları çocukla ilgili hangi alanlarda söz hakkına sahiptir?

Temel kararlarda, örneğin okul seçimi veya değiştirilmesi, yabancı ülkelere gitme, meslek eğitimi sözleşmesi, aşı izni ve tıbbî müdahaleler/ameliyatlar, taşınmalar konusunda koruyucu ailedeki çocuğun velayeti öz ailede veya vaside kalmaktadır. Vasi bağımsız bir kişi, bir dernek veya gençlik dairesi de olabilir. Bu tür kararları vasi vermektedir.

Koruyucu ailelerin şu hakları vardır:

  • Çocuğun gündelik hayatındaki meselelerinde karar vermek ve onu temsil etmek, örn. doktor ziyaretleri, çocuk için alışverişler, okuldaki yazılı sınavlar ve karnelerin altına imza atmak, çocuğun bir spor kulübüne veya başka derneklere kaydı, arkadaşlarını ve akrabalarını ziyaret vesaire, bir gencin iş kazancını yönetmek, çocuk ya da genç için geçim, sigorta, bakım ve diğer sosyal yardımlarla (örneğin, çocuk parası) ilgili haklarını talep etmek ve yönetmek, velayet hakkı olan kişinin aldığı temel kararlar (örneğin anaokulu veya okula gitme ya da meslek eğitimine veya işe başlama bağlamında) çerçevesinde hukuki eylemlerde bulunmak.

Koruyucu aileler çocuğun yaş grubunu vs. seçebiliyorlar mı?

Prensipte çocuk için uygun aile bakılmakla birlikte koruyucu aile adayları da bakmak istedikleri çocukla ilgili yaş, cinsiyet, uyruk ve dinî kimlik tercihinde bulunma hakları vardır. Zaten bunlar da görevli personel tarafından kendilerine sorulmaktadır. Türk veya Müslüman çocuğu bakmak isteyenler, bunu aynı kültürden oldukları için “kültür hassasiyetine uygun bakım”ı daha kolay gerçekleştirebileceklerini ifade ederek gerekçelendirebilirler. Çocuğun kültürünü korumak da Almanya’da yasal bir haktır, bu yüzden Türk çocuğunu Türk aileye vermeleri gerekir normalde. Ancak uygulamada bunun vaktinde talep edilmesi gerekir, uygun bir Türk koruyucu ailenin vaktinde gençlik dairesine bildirilmesi gerekir, gençlik dairesinin de o aileyi uygun görmesi gerekir. Öz ailenin § 5 SGB VIII Wunsch- und Wahlrecht kapsamında kendi görüşünü ifade etme hakkı vardır. Çocuğum bir Türk veya Müslüman bir aileye verilmesini istiyorum diyebilir. Bu durumda görevliler çevrede Türk koruyucu aile var mı diye araştırma yapmak zorundalar.

Okuyucularımıza son olarak ne söylemek istersiniz?

Görüldüğü gibi koruyucu aile olmak için aranan şartlar gerçekten zor değil. Almanca ve sosyal yardım alma konuları sorun olabiliyor. Ev büyüklüğü sorun olabilir. Bunlar aşılmayacak engeller değil. Özellikle göçmen kökenli ailelerin bu sistemde yer almaları büyük önem taşıyor. Bu nedenle koruyucu aile fikrinden şartlar bize uygun değil diye hemen vazgeçmemek gerekir. Ayrıca bu süreçte Aile Ataşeliği olarak koruyucu aile adaylarına destek veriyoruz, süreçlerini takip ediyoruz, bir yerde, bir kurumda sıkıntı çıktığı zaman, alternatif kurumlara yönlendiriyoruz. Bu konuda bilgi edinmek isteyen kişiler ve aileler bizimle irtibata geçebilirler.

Reklam (İç Sayfa)

en çok okunanlar

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş