YAZARLAR
Günah İşlemek, İbadetlerde Takva ve Tövbe Etmek
İnsan günah olduğunu bildiği bir şeyi neden yapar?
İnsan hem olumlu hem de olumsuz sıfatlarla karışık bir şekilde yaratılmıştır. Olumlu tarafı ile güzel kulluk örnekleri sergiler, olumsuz tarafı ile de –Allah korusun- şeytani işler peşinde koşar. İnsanda nefis denilen benlikten kaynaklanır. Nefis ise, Kur’ân-ı Kerîm’in ifadesiyle kötülüğü emreder. Rabbimiz (c.c.) Yusuf (a.s.)’ın lisanı ile şöyle buyuruyor: “Ben nefsimi temize çıkarmam; çünkü nefs, Rabbimin merhameti olmadıkça, kötülüğü emreder. Doğrusu Rabbim bağışlayandır, merhamet edendir.” [1] Onun için temel ilkemiz tövbe etmek olmalıdır.
Bir şeyin günah olduğunu bildiği hâlde günaha dalan insanlar işte bu nefse uyma zaafları nedeniyle hata ve kusurda devam ederler. Nefsin emrettiği kötülüklerin içinde gaflet, şehvet, aşırı iyimserlik ve “tövbe ederiz Allah affeder”gibi kuruntular vardır. Bunların yanı sıra ahiret inancındaki zaaf ve şüpheler de kişiyi günaha sevkeder.
Bütün bunlar nefsin oyununa gelmek ve aldanmaktır. Bunu bilen Allah Resûlü (s.a.v.), şöyle buyurmaktadır: “Cehennem (nefse) hoş gelen şeylerle, cennet de (nefse) zor gelen şeylerle perdelenmiştir.” [2] Müslüman, nefsinin oyununu bozmalı, tövbe etmeli ve bir daha günaha dalmaktan uzak durmalıdır.
İbadetlerin kabulü için takva sahibi olmak şart mı?
Takva birkaç derecedir. Allah’a inanmak ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmamak takvanın birinci derecesidir. Bunun içinde ihlasla güzel ameller işlemek de vardır. Takvanın bir diğer derecesi, büyük günahları işlemekten ve küçük günahlarda ısrar etmekten sakınmak ve farzları eda etmektir. Takvanın en yüksek derecesi ise, kalbini Allah’tan meşgul edecek her şeyden kaçınmak ve bütün varlığı ile Allah’a yönelmektir. Bu üç dereceden birisi dahilinde kalarak ibadet eden Müslüman’ın ibadetleri geçerli olur inşaallah.
Tövbe Etmek: İnsan sürekli tövbe edip sonradan aynı günahı işlemekten nasıl kurtulur?
Bir Müslüman sürekli olarak işlediği günahlara tövbe ediyor, sonra aynı hatalara tekrar düşüyorsa, tövbeyi şartlarına uygun yapmıyor demektir. Öyle ise, tövbeyi şu şartlara uygun yapmak gerekir.
Yapılan hatalardan dolayı samimi bir pişmanlık duyulmalı; işlenen günahlardan nefret etmeli ve onlara dönmeyi ateşe girmek kadar feci görmelidir. Tövbe ettikten sonra salih amellere hız vererek tövbeyi desteklemelidir. Tövbenin Allah’ın kabulüne muhtaç olduğunu unutmamalı ve yardımı Allah’tan ummalıdır. Tövbede ümitsiz olmamalı ve tövbeyi ertelememelidir. İşte bu şartlarda yapılacak tövbe ile Müslüman kendini günahlara düşmekten korumuş olur. Allah her şeyin en iyisini bilir.
[1] Yûsûf suresi, 12:53.
[2] Buhârî, Sahih, Rikâk, 28.