Yazarlar

Cami Duvarını Pisletenlerin Pis El ve Pis Dillerinin Kaynağı!

Geçen hafta Almanya’nın Offenburg kentindeki bir camiye yapılan saldırı ile, Avrupa medyasının İslam düşmanlığı hakkındaki bir raporu dikkatlerinize arzetmek istiyorum.
15 Ekim 2022

Camilere saldırılar yeni değil. Bu konuda FAIR International tarafından yayımlanan cami saldırıları ile ilgili raporunu mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Ama benim gündeme getireceğim konu, camilere sürekli saldırı yapılıyor, camiler korumaya alınsın gibi değil.

Ama, o camimizin duvarına yazıları yazanların zekâ seviyesini yazmak istiyorum. Çünkü, camimizin duvarını o pis elleri ve elbette ki, o pis dilleri ile kirletmek isteyenlerin, duvarı kirletmek için yazdıklarını ne anlayacak, ne de bilebilecek zekâ seviyesi var. Yeminle iddiam budur. Zira bu pis ellerin, o pis dillerin “En kötü virüs İslam’dır. Bugün takiyye, yarın Şeriat. Muhammed caninin tekidir.” gibi aşağılık laf edebilecek bilgisi de yoktur. Bu kadar bilgiye sahip olan bir kişi bu pisliğe elini ve dilini bulaştırmaz, gider kitap yazar.

Ama bu adamların bilgilerinin, devletin organlarının kayıtlarında yeri olduğunu biliyoruz. Okullarda okutulan tarih kitaplarını alın okuyun, sonuç: “Muhammed caninin tekidir.” Veya, “Müslümanlar bugün takiye yapar, yarın şeriat ister.”den öteye geçmez. Virüs meselesine gelince. Bu virüs meselesini de isimlerinin önünde prof’lar veya en azından dr’lar olan nice insanların konuşmalarında veya yazdıklarında bulabiliyoruz.

Bu arada, Spinwatch Public Interest Investigations diye bir kurum, Avrupa medyasını izlemiş, araştırmış bakmış ki, Avrupa’daki medyanın İslam düşmanı fikirlerinin kaynağında devletlerin politikaları olduğunu tespit etmiş. Haberi manşetimizde okuyacaksınız.

KÖLN’DE EZAN

Mesela, şimdi siz şuna ne dersiniz? Köln Belediyesi Cuma günleri dış hoparlörlerden ezan okunması için camilere izin vermeye karar verdi. Belki de siz bu yazıyı okurken Köln’de ilk ezan okunmuş olacak. Ama ezanın sesi o kadar yüksek çıkacak ki, sadece, caminin iç avlusunda olanlar bunu duyabilecek kadar yüksek olacak. Veya, en fazla iki insanın kendi aralarında konuşmaları kadar yüksek olacak.

Haa bu son mesele ile önceki iki meselenin birbiriyle alakası nedir diye soracak olursanız, “Elbette ki, var.” diyorum. Köln Belediyesi resmen Müslümanlarla dalga geçtiği gibi ortalığı karıştırmak için camiyi, ezanı ve Müslümanları kullanıyor gibime geliyor. Bir de bu yaptığı dalga ile “özgürlük, entegrasyon, çok kültürlülük ve tolerans” havası atmazlar mı?

Not: FAIR ile Brandeilig linkleri şöyledir: https://www.fair-int.de/ ve https://brandeilig.org/

 

Pin It on Pinterest

Paylaş