Araç İçerisinde Namaz -II-

Araç İçerisinde Namaz -II-

Farz namazların araç içerisinde kılınabilmesi şu olağanüstü şartlarda mümkündür:

  1. Üzerinde bulunulan vasıtadan indiğinde düşman, saldırgan hayvan veya hırsızlarla karşılaşma durumu varsa ve imkân olursa kıbleye yönelerek, mümkün olmazsa olduğu şekliyle farz namazlar da vasıta içinde ima ile kılınabilir.
  2. Vasıta sudan geçiyorsa, binitten inmeye gücü yetmiyorsa veya elbisesinin kirlenmesi söz konusu ise, vaktin de çıkma durumu varsa, binit üzerinde yine farz namazın ima ile kılınması caizdir.
  3. Kendiliğinden vasıtadan inebilme imkânı bulunmayan engelli biri de vasıta içinde farz namazını yine ima ile kılabilir.
HAYAT | 21 Eylül 2021 Namaz Müslümanlığın İzharıdır

Farz namazların vasıta içinde kılınmasının cevazı hakkında Hanefi mezhebinin en önemli kaynaklarından biri olan Bedâî u Senaî kitabında Kâsânî şöyle demektedir: “Farz namazlar ise ancak cana ve mala zarar gelme korkusunun bulunduğu hallerde veya yerin çamurlu olması, namaz kılacak uygun bir yerin bulunmaması gibi zaruret durumlarında binek üzerinde kılınabilir.”[1]

Bu anlatılan şeyler genelde modern ulaşım vasıtalarının olmadığı, merkep, at, katır ve deve gibi bineklerle ilgili idi. Bugünkü vasıtalar ise, eski bineklerin yanında otomobil, otobüs, uçak ve tren gibi ulaşım araçlarıdır. Bu araçların şayet kumandası kişinin elinde değilse her istenilen yerde durdurulması ve yere inilerek namazların kılınması mümkün olmaz. Böyle olunca günümüzde, otobüs, tren ve uçak ile seyahat edenler, namazlarını ayakta ve kıbleye dönerek kılamazlar. Bu itibarla da oturdukları yerde ima ile farz ve nafile namazlarını kılabilirler.

Burada seyahat acentalarına düşen bir görev vardır. O da yolcuların ibadet etme hassasiyetlerine saygı duyarak verilecek molaları namaz vakitlerine göre ayarlamalarıdır.

Her ne kadar Hanefiyye mezhebinde caiz olmadığı ifade edilmişse de yol güzergâhında namazları tam olarak kılma konusunda zorluk yaşama ihtimali olacaksa yolcuların namazlarını yolculuk öncesinde veya sonrasında ya da mola verilen yerlerde cem etme esaslarına uygun olarak kılmaları da mümkündür. Allah en iyisini bilir.

[1] Kâsânî, Bedâî’, 1/108.