Kurban İle Adanmışlığın Evveli ve Ahiri

Kurban İle Adanmışlığın Evveli ve Ahiri

Adanmışlık ile birleşen kurban olma cesareti, bizleri ümmet bilincine kavuşturacak ve sahipsiz olduğunu düşünen milyonlarca Müslüman’ı yeniden ailelerine kavuşturacaktır.

Muzaffer İnanç

Biz insanların başarıları eylem süreçlerinin bitiminde başlar. Dolayısı ile eylem süreçleri başarılardan her zaman daha önemlidir. Başarılar ödüllendirilmek veya görünmek için kıymetlidir. İnsanlık tarihi başarıları yazar fakat toplumların oluşumunu ve dinamiğini süreçler tayin eder. Napolyon’un başarılarından çok başarısızlıkları Fransız toplumunu şekillendirmiştir. Keza Almanlar için de Nazi dönemi böyledir. İslam medeniyetinde iz bırakan şahsiyetler başarılarından ziyade gayretleri ile yani yapıp etmeleri ile bu medeniyetin oluşmasına ve İslam toplumunun karakterine etki etmişlerdir.

“BAŞARIDAN DEĞİL SÜREÇTEN SORUMLUYUZ”

Peygamberlerin durumu da usul olarak böyledir. Hz. Nuh efendimize kavminin yüz çevirmesi ve ıslah olmaması Hz. Nuh efendimizin hanesine değil kavminin amel defterine yazılmıştır. Onun hanesine ise gayreti ve yılmadan yaptığı tebliğ süreci işlenmiş ve bundan dolayı övülmüştür. Onlar ve dahi bizler başarıdan değil süreçten sorumlu tutulduk.

İki temel doğrumuzu yukarıda belirttik, bunlar süreçte tembel olmamak ve uyumlu (rol model üzerinden) bir davranış sergilemektir. Yaşam dediğimiz süreci çok iyi değerlendirip üzerimize düşeni yapmak ve rol model olan insanlarla birlikteliğimizi artırma gayretinde olmak, şüphesiz bizleri dün olduğu gibi bugün de güçlü ve muvaffak kılacaktır.

KARŞILIKLI SEVGİ VE SAYGI

Hepimizce malumdur ki Hz. İbrâhim efendimiz ile oğlu Hz. İsmail efendimiz örnek bir baba oğuldur. Babanın (Hz. İbrâhim) babalık öncesi kıymetli meziyetleri ile oğlu İsmail’in annesi tarafından (babanın örnek model alındığı) yetiştirme şekli, bize bu güzel ilişkinin oluşumunun ipuçlarını vermektedir. Hz. İsmail’in ergenlik ve gençlikte babası ile olan uyumu ve birlikte hareket edebilme becerisi, ikilinin karşılıklı paylaşımlarından ziyade birbirlerine olan saygı ve ön kabulden gelmektedir. Baba-oğul ilişkisinde duygusal kabul ve güven birçok yasanın, hediyelerin ve statünün yapamadığını yapar.

Çocuk ilk zamanlar her şeyi annesinin gözü ile görür ve annesi başkaları ile nasıl bir etkileşim içine girerse kendisi de bu gözlemlediği davranışı sorgusuz sualsiz bir şekilde (kalıp olarak) benimser ve uygular. Hz. İsmail ve babası Hz. İbrâhim ilişkisindeki kilit isim, Hz. Hacer annemizdir. Onun evladını babasının karakterine uygun yetiştirme becerisi, ileriki dönemlerde baba-oğul Kâbe inşasını ve baba-oğul kurban imtihanını göğüslemelerine ve muvaffak olmalarına vesile olmuş ve katkı sağlamıştır.

“KURBAN SADECE BİR İBADET DEĞİLDİR”

Bu iki temel doğru (süreç ve rol model) Kurban hadisesinde gün yüzüne çıkmaktadır. Kıyamete kadar Müslümanların ibadet niyeti ile sosyal hayatlarının bir parçası haline getirdikleri bu hadise, bir hayvan boğazlama değil bilakis bir naif insan-hayvan ilişkisidir.

Hz. Hacer annemizin hayata ve eşine küsmeden yetiştirdiği evladı Hz. İsmail, bir büyük imtihan içine düşmüş fakat kendine rol model olarak aldığı babası sayesinde bu imtihandan başarı ile çıkmıştır. Kurban kelimesini bir kavramsallaştırma olarak ele aldığımızda sadece bir ibadet değil aynı zamanda bir sosyal ilişki türü de ortaya çıkmış olur. Kurban üzerinden baba- oğul ilişkisi oluşturmak ancak çok güçlü bir toplumsal katmana sahip olan halkların yapabileceği bir etkileşimdir. Mekkeli cahiliye insanlarının sırf ileride kötü kadın olur ve namusumuzu ayaklar altına alır diye diri diri kız çocuklarını toprağa gömmeleri de tam tersi bir yapıya işaret eder.

KURBAN İLE GÜVEN İNŞA EDİLİR

Kurban ilişkisi ile bireyler toplumda, ölümü değil yakınlaşmayı, itirazı değil itaati, nefsi değil nasibi, korkuyu değil mutmain olmayı, bencilliği değil güveni inşa ederler. Her Kurban Bayramı, Müslümanların İslam toplumunu âdeta yenilemek için fırsattır. Kurban üzerinden hangi ilişki biçimini Rabbimizle ve kardeşlerimizle kuruyoruz? Bu ilişkinin bize ve İslam toplumuna katma değeri ne olmaktadır? Yüzyılların verdiği bir ritüeli gerçekleştirme maksadımız bu ritüelin oluşma sebebini yakalamak mı?…

[post-refarans id=”26469″ taraf=”sol”]

ADANMIŞLIK İLE BİRLEŞEN KURBAN

Kurban ister bir ibadet olsun ister sosyal bir ilişki türü, önemli olan hayatın içine onu katmak ve buradan miraca yükselmeye gayret etmektir. Adanmışlık ile birleşen kurban olma cesareti, bizleri ümmet bilincine kavuşturacak ve sahipsiz olduğunu düşünen milyonlarca Müslüman’ı yeniden ailelerine kavuşturacaktır. İslam toplumu sadece bir din bütünlüğü değil, aynı zamanda insan olmanın ve insan kalmanın en doğru yolunun izleridir.

İSMAİL OLMAK…

Bizler kurban kesmez seçtiğimiz adaklarla birlikte kurban oluruz. Tüm dünya kurbanımızla bizi görür, biz de onları görür ve ahiret yurdunda buluşmak üzere selamlaşırız. Bizler İbrâhim olmaya değil İsmail olmaya namzediz, İsmail olmak eğilerek yükselmek, çekilerek ilerlemek ve susarak tüm dünyayı değersizleştirebilmektir. İsmail olmak vesveseleri tartışmak değil onlara kulak asmamaktır. İsmail olmak annenin gösterdiğine acaba dememek, babanın içindekine şahitlik etmektir.

ÇAĞLAR ÜSTÜ BİR ANLAYIŞ

Post modern çağın ne dinleri ne de kutsalları hangi kılıfa girerlerse girsinler, kişiyi çağlar üstü bir anlayışa getiremezler. Zira kendini kurban etmeden ölümsüzleşilmez. Kurban sürecinin bizlere kattığı değerler bizzat kurbanın kendisinden çok daha önemli ve değerlidir.

Rol model olmadan yaşanan bir hayat kendimiz için herkesin kurban edildiği ve bencilliğin özgürlük olarak servis edilmeye çalışıldığı bir hayattır. Hz. İbrâhim (a.s.) işte bu sahteliği ortadan kaldıran şahsiyettir. Tek başına bir ümmet olmuş, asla yolundan dönmemiş ve ilerleyen yaşına rağmen Lut (a.s.)’a, İshak (a.s.)’a ve İsmail (a.s.)’e fener olmuştur.

[post-refarans id=”24390″ taraf=”sol”]

“HZ. İBRÂHİM (A.S.) ROL MODELDİR”

Kurban olmak yaşamda birey için yeterlidir fakat kurban teklifi yapılmadan bireylerden bir toplum oluşmaz. Kum taneleri ne kadar çok olursa olsun aslında hepsi bir ufak rüzgârın göz kırpmasına bakar. Fakat bir bardak su, kum tanelerinden yüzlercesini ıslatarak rüzgârın uçuşturmasına mâni olur. İşte İbrâhim (a.s.) su damlası gibi kıyamete kadar gelecek Müslümanları birbirine bağlayan rol modeldir. Onun kurban hadisesindeki görevi, rol model olmak iken İsmail (a.s.)’in vazifesi süreci yaşamak ve zenginleştirmektir. Başarı mı? O bu dünya ehli için zorunlu değildir, bilakis göklerden gelen bir karardır.

“KURBAN, KARDEŞLİĞİN TAZE TUTULMASI İÇİNDİR”

Kurban insanların ete doyması veya fakirliklerinin giderilmesi için değil, alan ve veren arasındaki paylaşma duygusu ile İslam toplumunda oluşan kardeşliğin sürekli taze tutulması içindir. Diğer yandan kurban, kişinin yaratıcısı ile geçmişten günümüze ve günümüzden geleceğe kurduğu bir iletişim kanalı ve bir dua aracıdır. Bu fiili dua dünya durdukça katlana katlana devam edecektir.

Kurban olma ve kurban verme duasıyla miraca yükselen takva erlerine selam ve muhabbetle…