Almanya’da Başörtülü Müslüman Kıza Kalfalık Belgesi Verildi: Irkçılar Nefret Kustu

Almanya’da Başörtülü Müslüman Kıza Kalfalık Belgesi Verildi: Irkçılar Nefret Kustu

Almanya’da başörtülü Sude Yılmaz’ın bir fırında kalfalık belgesi almasının, fırının sosyal medya hesabından yayımlanması üzerine ırkçılar nefret kustu. Fırın işletmecisi Sude Yılmaz’a destek verdi.

Almanya’da başörtülü bir Müslüman kıza fırıncı kalfalık belgesi verilmesi üzerine ırkçılar nefret kustu.

Irkçı nefret, Sude Yılmaz isimli Başörtülü Müslüman kızın kalfalık belgesi ile birlikte fırınının sosyal medya hesabından yayımlanması üzerine başladı. Irkçılar Müslümanlara ve Sude Yılmaz’ı elinde kalfalık belgesi ile gösteren fırına nefret kustu. Irkçılara karşı Sude Yılmaz’ı destekleyen yorumlar da yer aldı.

Sude Yılmaz, Kuzey Ren Vesfalya Eyaleti’nin Balve kasabasında bulunan Goldbäckerei Grote isimli fırında eğitimini tamamlayarak fırıncı kalfalığı belgesi almıştı. Sude Yılmaz belgesini en iyi notla almıştı.

“Gurur Duyuyoruz”

Goldbäckerei Grote fırını, sosyal medyadaki hesaplarına yapılan nefret dolu yorumlar üzerine bu yorumları silmek zorunda kaldı. Fırın işletmecileri, “Yaptığımız işten utanmıyoruz, gurur duyuyoruz. Fırınımızda 23 ayrı ülkeden insanı istihdam ediyoruz ve bu da bizi büyük yapıyor.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Açıklamada ayrıca “Arkadaşımız Sude Yılmaz’a karşı yapılan bu sağcı ve ırkçı yorumları okuyunca dehşete kapıldık. Acaba bu dehşetengiz yorumları yazanların kafalarında daha neler dolaşıyor?” ifadeleri de kullanıldı.

“Sude, Oskar Almış Gibi Sevinebilir”

Yorumcular hakkında şikayette bulunan fırın işletmecisi, Sude Yımaz’ın sınıfının en iyisi olarak diplomasını aldığını bu yüzden de “Sanki bir Oskar ödülü almışçasına sevinmeyi hak ediyor.” diyerek Sude Yılmaz’ı savundu.

Fırın işletmecisi açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Maalesef Sude bu yorumlar sonrasında sanki bu ülkede hala kabul ve saygı görmediğini düşünebilir. Ama bilsin ki Sude, hem bir mesleki çalışan olarak hem de en önemlisi bir kişi olarak bizim ailemizin bir parçası olarak kalacaktır.”