Süt Dişleri Çürümesin!

Süt Dişleri Çürümesin!

Çocuklarda ağız bakım alışkanlığını geliştirmek yetişkinlere oranla daha kolay ve etkili olabilmektedir. “Süt dişleri pek de önemli değil” düşüncesi doğru değildir. Ağız bakımı alışkanlığı ne kadar erken yaşta kazandırılırsa, gelecekteki dişleri için de bir o kadar iyi olur.

Esma Kökcan

Çocukların sağlıklı bir gülümsemeyle büyümeleri ve hayatları boyunca iyi bir ağız ve diş sağlığına sahip olmaları, onların genel sağlıklarının önemli bir parçasıdır. Ne yazık ki, çocuklarda sık rastlanan diş hastalıkları, bu hedefe ulaşmayı zorlaştırabilir. Bu yazıda, çocuklarda yaygın olarak görülen diş hastalıklarını ve bu hastalıklardan korunma yöntemlerini ele alacağız.

DİŞTE ÇÜRÜKLER

Çocukların en sık karşılaştığı diş hastalığı çürüklerdir. Şekerli ve asitli yiyeceklerle birleşen bakteriler, diş minesini çürüterek çocukların ağız sağlığını tehdit eder. Düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve düzenli diş hekimi kontrolleri, çocuklarda çürüklerin önlenmesinde önemli adımlardır.

Özellikle bebeklerde yaygın olarak görülen biberon diş çürüğü, süt dişleri çıkarken üst çenedeki ön dişi etkileyen spesifik bir diş çürüğü türüdür. Gece yatmadan önce ya da uyku sırasında bebek, anne sütü ya da biberon emerse, süt ağızda birikerek mikropların dişleri çürütmesi için elverişli bir ortam oluşturur.

Bebeklik döneminde dişlerin mine (dişin en dış tabakası) yapısının daha dirençsiz olması ve özellikle annelerin henüz fırçalamaya başlamak için “erken” olduğunu düşünmesi sonucunda oluşan yetersiz ağız bakımı nedeniyle biberon çürüğü oldukça hızlı ilerleyen bir çürük tipidir.

Anneler sıklıkla bu dönemlerin çok çabuk geldiğini ve fark edilmeden geçtiğini söylerler. Bu nedenlerle özellikle gece beslenmesinden sonra dişlerin temizliğine özen gösterilmelidir. Beslenmenin ardından bir tülbent yardımıyla bebeklerin dişlerinin üzerindeki gıdalar silinip su içirilmelidir. Biberon gece boyunca bebeğin ağzında bırakılmamalı, beslenmenin ardından bebeğin yanından alınmalıdır.

ERKEN SÜT DİŞİ KAYIPLARI

Çocukluk çağındaki diş çürüğü ve gelişimsel anormallikler nedeniyle süt dişlerinin erken kaybı, kalıcı dişlerin için sorunlara neden olabilir. Çocuklarda süt dişlerin erken kaybı son derece önemli bir sorundur. Süt dişleri kalıcı dişler çıkana kadar ağızda yer tutucu görevi görür. Doğal yollar haricinde bu dişler kaybedilirse, kayıp yaşanan dişin yerine diğer dişler kaymaya başlayarak, çekilmek zorunda kalınan ya da kaybedilen süt dişin yerine gelerek bu boşluğu kapatır. Boşluk dolduğunda dişin çıkması zorlaşır çünkü kalıcı dişin altında büyüyeceği yer kalmaz ve sıkışıp tüm dişlerde çarpıklığa neden olur. Çapraşıklık ve düzensiz dizilmiş dişler ortodontik problemlere yol açmaktadır. Süt dişlerin erken kaybı durumunda mutlaka yer tutucu kullanılmalıdır. Yer tutucular, erken kaybedilen süt dişlerinin alanını kalıcı dişler çıkana kadar korur.

[post-refarans id=”21396″ taraf=”sol”]

PERİODONTAL HASTALIKLAR

Çocuklarda periodontal hastalıklar, diş etlerini etkileyen enfeksiyonlar ve inflamasyonlar olarak tanımlanır. Diş eti kanaması, kızarıklık ve şişlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Genellikle düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ile önlenebilir. Ayrıca, sağlıklı beslenme ve düzenli diş hekimi kontrolleri de periodontal hastalıklardan korunmada önemlidir.

TRAVMALAR

Çocuklarda diş travmaları da sıkça görülen bir sorundur. Düşme, spor aktiviteleri veya kazalar sonucunda dişlerde kırıklar, çatlaklar veya diş kayıpları meydana gelebilir. Bu nedenle, çocukların spor yaparken, özellikle de boks gibi sporlarda ağız koruyucusu kullanmaları tavsiye edilir. Her türlü travmada diş hekimine aynı gün içinde, hızlı bir şekilde başvurmaları önemlidir. Hızlı müdahale, travma sonrası tedavinin etkinliğini artırabilir.

PARMAK EMME ALIŞKANLIĞI

Parmak emme alışkanlığı, dil itimi alışkanlığı ile birlikte en sık görülen alışkanlıklardandır. Zararlı alışkanlıklar, stres, açlık, hiperaktivite ve çeşitli bozukluklar gibi fiziksel ve duygusal uyarılara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. En sıklıkla görülen alışkanlık başparmak emmedir. Parmak emmeye bağlı diş ve iskelet yapıdaki bozukluklar, alışkanlığın şiddeti, süresi ve kaç yaşına kadar devam ettiği ile doğrudan ilgilidir.

Başparmak emen çocuklarda üst çenede darlık ve açık kapanış dediğimiz, üst keserlerin alt keserleri yeterince örtmediği durum ortaya çıkmaktadır. Buna alt çene geriliği eşlik edebilmektedir. Bu alışkanlığı kırmaya yönelik çabalar, diş hekimi ile çocuk arasındaki bir konuşma kadar basit olabileceği gibi, daha karmaşık aparey tedavilerini de kapsayabilir.

Herhangi bir müdahalenin başarılı olması için hatırlanması gereken en önemli şey, çocuğun bu alışkanlıktan vazgeçmeye istekli olmasıdır. Alışkanlık kırıldığında, emilen parmağın şişliği ve dental oklüzyonu tehdit edici bozukluklar kendiliğinden düzelebilmektedir. Emzik kullanımı da benzer etkiler gösterir.

DİŞTE SİYAH RENKLENME

Çocuklarda hem süt hem de kalıcı dişlenmede görülen diş kaynaklı renklenmede, siyah renkli materyal, ferrik sülfat benzeri bir bileşiktir ve bakterilerin ürettiği hidrojen sülfür ile tükürük ya da diş eti sıvısında bulunan demirin etkileşimi sonucu oluşmaktadır. Siyah renklenmeler, süt ve kalıcı dişlerde diş eti kenarına paralel seyreden noktasal, ince çizgi ya da geniş bant şeklinde görülen renklenmelerdir. Bu renklenmelerin ağız sağlığı ve gelişimi üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etkisi yoktur ve genellikle ergenlikle birlikte kaybolur. Profesyonel diş temizliği ile temizlenir.

Sonuç olarak çocuklarda sık rastlanan diş hastalıkları, çocukların ağız ve diş sağlığını olumsuz etkileyebilir ve gelecekte daha ciddi sorunlara yol açabilir. Ancak, düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı, sağlıklı beslenme ve düzenli diş hekimi kontrolleri gibi basit önlemlerle bu hastalıklardan korunmak mümkündür. Çocuklarımızın sağlıklı bir gülümsemeye sahip olmaları için onları diş sağlığı konusunda bilinçlendirmeli ve doğru alışkanlıkları erken yaşta kazandırmalıyız.