Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon, Hırvatistan Dış ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic Radman, Bosna Hersek medyasına yazdıkları ortak makalede, Batı Balkan ülkelerinin, AB üyelik sürecine yönelik düşüncelerine yer verdi.
“Batı Balkanların geleceği Birliğin içinde”
Makalede, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının AB’yi Ukrayna, Moldova ve Gürcistan için daha çekici hale getirdiğine işaret edilerek, son zamanlarda Batı Balkan ülkelerinin istikrarına yönelik tehditlerin gözlemlendiği belirtildi.
Gündem Almanya’dan Bosna Hersek’e AB Üyeliği Yolunda Tam Destek AB’nin “Batı Balkanların geleceğinin Birliğin içinde olduğu” mesajının üzerinden 20 yıl geçtiğine dikkat çekilen makalede, şu ifadeler kullanıldı: “AB’nin Orta ve Doğu Avrupa’daki 10 ülkeye genişlemesi 2004’te gerçekleşti. Bulgaristan ve Romanya 2007’de, Hırvatistan ise 2013’te AB’ye katıldı. Bu sürecin itici gücü, Avrupa kıtasının yeniden birleşmesi yönündeki güçlü vizyonun yanı sıra Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa ülkelerinde Avrupa ailesine üyelik konusunda güçlü bir siyasi iradenin varlığıydı. Batı Balkan ülkeleri de AB’ye katılma konusunda benzer motivasyonlara sahip.”
“genişleme politikası AB’nin en güçlü istikrar aracı”
Makalede, Bosna Hersek’e 2022’nin sonunda verilen “aday ülke” statüsünün stratejik değerlendirmeye dayandığına yer verilerek, genişleme politikasının, AB’nin en güçlü istikrar aracı olduğuna dair artan bir farkındalık olduğu ancak bunun AB’nin genişleme standartlarının düşürülmesi anlamına gelmediği kaydedildi.
“Müzakerelerin başlatılması gerekiyor”
Karadağ’ın AB üyeliği yolundaki reformlara devam etmesinin ve yeni hükümetin kurulmasının gerekliliğine değinilen makalede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Öncelikle AB’nin, Bosna Hersek’in Birliğe katılım müzakerelerini bu yılın sonuna kadar başlatması gerekiyor. Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile müzakerelerde ilerleme sağlanması gerekiyor. AB üye ülkeleri ve Batı Balkan ülkelerinin, sorumlu bir rol oynaması ve müzakere sürecini kendisiyle doğrudan ilgili olmayan ikili sorun ve anlaşmazlıklarla yüklemekten kaçınması gerekiyor.
AB, gençlerin hayallerini gerçekleştirebilecekleri daha müreffeh bir ortam oluşturarak, Birliğe yeni katılan ülkeleri, vatandaşlarının yaşamı için daha iyi bir yer haline getirmesi de dahil olmak üzere kendi genişlemesinin gerçek değerini dikkate almalıdır. Tıpkı AB vatandaşlarının mevcut AB sınırları çevresinde daha geniş bir istikrar ve refah alanını hak ettiği gibi, Batı Balkanlar ve Doğulu ortaklarımız da bu fırsatı hak ediyor. AB’nin genişlemesi siyasi seçeneklerden biri değil, jeostratejik bir zorunluluktur.”
Danimarka’dan Bosna Hersek’in AB üyeliği sürecine destek
Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lökke Rasmussen, 29 Eylül’de yaptığı açıklamada, Bosna Hersek’in gelecek dönemde Avrupa Birliği (AB) ailesinin bir parçası olacağından emin olduklarını söyledi. Danimarka’da 16 bin ila 23 bin arasında Bosna Hersek kökenli vatandaş yaşadığını belirten Rasmussen, “Gelecekte Bosna Hersek’in AB ailesinin bir parçası olacağına eminim.” dedi.
Almanya’dan Bosna Hersek’e destek
Almanya’nın Batı Balkanlar Özel Temsilcisi Manuel Sarrazin 7 Eylül’de yaptığı açıklamada, Bosna Hersek’i Avrupa Birliği (AB) üyeliği yolunda desteklediklerini söyledi. Sarrazin, Bosna Hersek’i AB üyeliği yolunda desteklediklerini belirterek, AB Komisyonu görüşünde yer alan 14 temel önceliğin uygulanmasının önemli olduğunu kaydetti. Bosna Hersek, 15 Aralık 2022’de “aday ülke” statüsü alarak, AB üyelik sürecinde önemli bir adım atmıştı. (aa,c)
