YAZARLAR
İsrail-Filistin Barışı Mümkün mü, Değil mi?
Filistinli örgüt Hamas sürpriz bir şekilde Aksa Tufanı dediği bir operasyonla İsrail hedeflerine saldırdı. Saldırı sonrasında dünyada neredeyse İsrail-Filistin arasında bir barışın artık bundan sonra mümkün olamayacağı yönünde bir kanaat kesinleşmeye başladı.
Fakat, Hamas’ın bu saldırısı olmasa da İsrail ile Filistin arasında Hamas saldırısı öncesinde de bir barış mümkün olarak görülmüyordu. Eğer saldırı öncesinde barış mümkün olsaydı bu yönde özellikle Oslo anlaşması çerçevesinde adımlar atmak mümkün olurdu. Hatta öyle ki, Hamas bile Birleşmiş Milletlerin 1967 sınırı öncesindeki topraklarda Filistin devleti kurulmasını, dolayısıyla İsrail’in varlığını tanıyabileceğini gündeme getirmişti.
Özellikle son birkaç yılın İsrail hükûmetlerinin bu yönde bir uzlaşmaya varamayacağı biliniyordu. O yüzden bu yazının başlığındaki sorunun cevabı kendi içinde mevcuttur zaten. Eğer taraflar barışmak istiyorsa, barış olur. Barışmak istemiyorlarsa dünya gelse barışa yanaşmazlar.
Nitekim, 76 yıldır süren bir savaş bunun göstergesi ise, savaşın sürmesi de bölgedeki hiçbir devletin güvence içerisinde yaşayamayacağının bir ispatıdır.
Ve hiçbir savaş, barış kadar huzur getiremez. Savaşın kazananı olmaz; kazandı gibi görüneni de aslında kaybetmiştir.
Mevcut dünya sisteminin böyle bir barışı istemediği de ortadadır. İsrail, Filistin topraklarındaki bir işgalci güç olarak Birleşmiş Milletlerin her kararını göz ardı ederken ve bu sebeple de herhangi bir sorunla, ambargo ile karılaşmayacağından emindir. Yine, İsrail istediği şekilde Filistin köylülerini yerlerinden ederek Yahudiler için yerleşim birimleri kurabiliyor. Çünkü herhangi bir devletin buna karşı bir yaptırım yapması mümkün görünmüyor.
İsrail son saldırılar sonrasında da görüldüğü gibi, Filistin’den bahsetmeyerek yalnızca Hamas’ı gündeme getiriyor. Bu da barışın yanıltıcı bir yüzü. Zira, dün Hamas yoktu. Hadi diyelim ki, bugün yok olup gitti. Barış bu şartlarda yine oraya gelmeyecek.
Çünkü ortada adil bir barış isteyen yok. Adil barış çağrısı yapabilecek, daha doğrusu bu adil barışı temin ve tesis edecek bir irade de yok. Böyle olunca Filistin tarafından Hamas olmuş veya olmamış bir İsrail-Filistin barışından söz etmek de hayal olacaktır.