Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyaretinde Erdoğan Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Federal Başbakan Olaf Scholz ile heyetler hâlinde görüştü. Erdoğan’ın üst düzey Almanya ziyaretinde Türkiye-Almanya, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin geleceğinin yanı sıra ana gündem konusu İsrail-Filistin çatışması oldu.
“Almanya’daki Türk Toplumu İki Ülke Arasında Beşeri Köprüdür”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ziyareti esnasında, iki ülke arasında beşeri köprü vazifesi gören ve nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya’daki Türk toplumunun huzur içinde yaşamasının en büyük temennileri olduğunu dile getirdi. Erdoğan, “Türk toplumunun dini ihtiyaçlarını karşılamak üzere burada görev yapan din adamlarımızın yetiştirilmesi amacıyla ortak bir çalışma yürütüyoruz.” diyen Erdoğan Almanya ile aynı zamanda göç konusunda da işbirliği yapıldığına dikkat çekti.
@aa
“İsrail ve Filistinlilerin Yan yana Barış içinde Yaşayacağı Bir Ortam Oluşturulmalı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seyahatte İsrail-Filistin çatışmasıyla ilgili her konuyu konuşacaklarını ancak konuşmaları gereken önemli bir meselenin, sorunun nasıl çözüleceği olduğunu dile getirdi. Erdoğan Ortadoğu’daki gelişmelerle ilgili olarak “İnsani ateşkesi Almanya-Türkiye birlikte sağlayabilirsek, bu ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanı yakalarız.” şeklinde konuştu.
“Yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermiştir.” diyen Erdoğan, Türkiye olarak amaçlarının İsrailli ve Filistinlilerin yan yana, barış içinde yaşadığı, huzurun ve güvenin hâkim olduğu bir iklimin tesis edilmesi olduğuna vurgu yaptı. Erdoğan “Bunu başarmamız lazım. Orta Doğu’da adil ve kalıcı bir barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Almanya ziyaretinde önce Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile görüşen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Steinmeier’in İsrail’e yapacağı ziyarette ateşkesin sağlanması ve rehine krizinin çözümü için girişimde bulunmasını istedi.
“Kalıcı Barış İçin 1967 Sınırlarında İki Devletli Çözüm Şart”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile birlikte görüşmelerde önce önce ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada İsrail-Filistin çatışmasını da gündeme getirdi. Önce ateşkesin sağlayarak Gazze’ye insanî yardımların ulaştırılmasının garanti edilmesini isteyen Erdoğan, daha sonra da rehine meselesinin halledilmesini istedi. Bu konuda, İsrail’in elinde de rehineler bulunduğunu bu rehinelerle birlikte Hamas’ın elinde bulunan İsrailli rehinelerin karşılıklı olarak kurtarılmasını gündeme getirdi. Erdoğan: “Hamas’ın elindeki rehinelerle birlikte, yılların rehineleri, tutsakları İsrail’in elinde. Bunu da görmemiz lazım. Bunu görmezsek haksızlık olur.” ifadelerini kullandı.
@aa
“İsrail’in Kendisini Savunma Hakkı Var”
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise, İsrail’in kendisini savunma hakkı bulunduğunu gündeme getirdi. Gazze’de daha az sivil kaybı için gerekli şansların kullanılmasını da isteyen Scholz Almanya’nın Gazze’ye insani yardımda önde olan ülkelerden birisi olduğuna dikkat çekti. Scholz: “Ortadoğu’da bir yangın yerinin oluşmasına karşı bizlerde endişe duyuyoruz.” dedi.
“İsrail’e Tavır Konulamıyor”
Kendisine sorulan bir soru üzerine açık ve net konuşmayı sevdiğine dikkati çeken Erdoğan, İsrail’in Gazze’de yaptıklarına karşı batı dünyasında tavır konulmamasını sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, İsrail’in hastaneleri, camileri, kiliseleri vurduğunu gündeme getiren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada da açık ve net konuşacağım. Çünkü 7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim’den sonraki süreç hiç konuşulmuyor. Şu an itibarıyla malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı, her taraf yerle yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar, Hamas, Hamas, Hamas… Hamas’ın silah varlığı ve gücü ile acaba İsrail’in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? Şu anda İsrail’in nükleer silahı var mı? Var ama bunu İsrail’e sorarsanız ‘var’ demez. Çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar. Bütün bunlarla beraber şu anda şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki, Hamas’a böyle bir mali destek veriliyor mu? Böyle bir şey söz konusu mu? Hayır, böyle bir şey de yok. Filistin’in kendisine verilmesi gereken destekler de verilmiyor.” (c/aa)
