YAZARLAR
Okuma Amacı
Eylemin amacı, ya kişinin kendisinde gerçekleşir, ya da dışında. Kişi bilgiyle beslenerek kendini geliştirmek için kitap vb. okuyorsa, okuma eyleminin amacı kendisinde demektir. Söz gelimi, not almak, diploma almak için okuyorsa, amaç dışardadır. Eylem, bilinçle yapılır ve genelde sahibi için coşku veren, hoş, keyifli bir yaşama süreci oluşturur. Özellikle, amacı kişinin kendinde olan eylemler, hayatı güzelleştirir, yaşanmaya değer kılar. Bazı eylemlerin amacı, kişinin kendinde olmazsa o eylem bozulur, yozlaşır, olumlu niteliğini kaybeder. Kitap okuma böyle bir eylemdir. Kişi, kitap okumanın besleyici katkısını hissettiği oranda ondan keyif alır, daha fazlasını ister. Amacı kendinde olan okumayı gerçekleştiren biri, dış amaçla okuma durumunda kaldığında da yine aynı anlayışla okumayı sürdürebilir.
Buna mukabil kendi dışında bir amaçla okumaya başlatılan kişi, okumadan zevk alamaz. Böyle bir okuma, kişiye dışardan dayatıldığı için tabiatında zorakilik vardır; sevilmez, hoşlanma durumu pek olmaz. Dışsal amaç ve sebeple kitap okuyan, metni anlamlandırarak kendine özgü ürüne dönüştürüp mülkiyetine geçirmeyi, yani bilgiyle beslenmeyi düşünmez. Hâliyle, metne sorular sorup cevaplarını arayarak anlamlandırmaya çabalamaz. Sorulara verilen cevapların düzeyi ve niteliği oranında okunan metnin muhtevası okur tarafından anlamlandırılıp kendine özgü ürüne dönüştürülebileceğinden, dışsal amaçla okuyan bu işlemlerden uzak kalır. Metnin içeriğini kendi hayatıyla, ihtiyaç ve sorunlarıyla ilişkilendirmeyi denemez. Metnin aktardıklarının dönüştürüp özümseme işlemlerini ıskalayan bu okur, kendi varlığını ve hayatını anlamlandırıp biçimlendirme, kendi varlığını inşa etme, insanlaşma sürecini işletemez. Anlamlı öğrenmelerin ürünü olan rafine bilgileri edinemediğinden, varlığına yeni tuğlalar eklediğini hissederek mutluluk duyma imkânından mahrum kalır. Özgün öğrenmelerin oluşturduğu hazzı, heyecanı, coşkuyu duyamadığı için okuma onun için işkenceye dönüşür. Okumanın hayatî öneme sahip, bir var olma meselesi olduğunu fark edemediğinden kişi, okumaktan sıkılır, hatta nefret edebilir. Ne kadar çok okursa değil, ne kadar az okursa o kadar kendini kârlı ve bahtiyar sayar.