Transhümanizmden moderniteye değin çeşitli konuların ele alındığı 2023 yılının 4. Üniversiteliler Yatılı Eğitim Semineri Avrupa’nın dört bir yanından üniversiteli gençleri Köln’de bir araya getirdi.
Avrupa ülkelerinden Köln’e gelen yaklaşık 100 kadın ve erkek üniversiteli genç, eski Genel Merkez binasında, bu sefer “Transhümanizm, Yapay Zekâ, Metaverse” ve “Modernite’nin Gölgesinde İslamî Kimlik” gibi geleceğe ilişkin konu başlıklı dersler çerçevesinde buluştu.
Program, İbrahim Keleş’in açılış tilavetinin ardından Üniversiteliler Başkanı İsmail Türk’ün konuşması ile başladı. Transhümanizm’in insan merkezli bir düşünce olan hümanizmle ve dolayısıyla sekülerizmle iç içe bir terim olarak tanımlayan Türk, insanın fıtraten meyilli olduğu dünya sevgisine dikkat çekerek transhümanizm alanında yapılan çalışmaların bu temayülün bir tezahürü olduğunu dile getirdi.
Ayrıca IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün de gençleri bir konuşması ile selamladı. Genel Başkan, cihadın ve tedbirin farziyetine dikkat çekti.
TRANHÜMANİZM NEDİR? NE DEĞİLDİR?
İlk günün dersini Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet Dağ sundu. Derste, transhümanizme hem dinî-gnostik-felsefî açıdan ışık tutulurken, hem de fizik-matematik-mekanik kökenli Yeni Çağ ve Aydınlanma hareketinin uzantısı olarak değinildi.
Ahmet Dağ özetle şunları aktardı: “Teknolojik evrimcilerin ilk defa kullandığı “transhümanizm” terimi, insanı teknoloji ile geliştirerek fıtrî sınırlarını aşma arzusunu ifade eder. Böylelikle insanı tanrılaştırma gayesine sahip olan bu maddeci hareket, aynı zamanda tanrıyı da insanlaştırma peşindedir. Bu, aydınlanma hareketinin akılcılık iddiası ile insanı tanrıdan uzaklaştırma çabasının bir ileriye taşınmış boyutu olarak değerlendirilebilir. İlahî irade ve ruhu reddeden transhümanizm, beşerî aklı, onun arzularını ve bununla birlikte kapitalizmin beraberinde getirdiği büyüme hırsı ve rekabeti ön plana çıkarır.”
Dağ sözlerine “Bu hareket 21. yüzyılın sibernetik ve kognitif devrimci bir hareketi olarak ele alındığında, transhümanizm karşımıza insan zihnini makina ile birleştirerek teknolojik tekilliliğin hâkim olduğu bir dünya tasarımı beraberinde çıkıyor. Yapay zekâ yardımıyla kurulmuş bir sanal dünyada avatarı ile var olması istenen insan, böylelikle her türlü fiziksel sınır ve kuralları aşmış bir transhüman olarak kurgulanıyor.” şeklinde devam etti.
MODERNİTE VE İSLAMİ KİMLİK
İkinci günün hocası olarak Goethe Üniversitesi Araştırma Görevlisi ve IGMG İrşad Başkanlığı’ndan Muhammed M. Yüksel davetli idi. Modernite’nin gölgesinde dönüşen İslamî kimliğin ele alındığı derste, modern çağın beraberinde getirdiği sekülerizm, dünyevîleşme, yani hayatı bu dünyadan ibaret sanma olarak nitelendirildi. “Dinin sosyolojik olarak mabedleremabetlere, psikolojik olarak da vicdanlara hapsedilerek gerçek hayat ile ilişkisi koparılan modernite de, deizm bundan dolayı ciddi anlamda yaygınlaşmıştır. Isaac Newton ve Max Weber gibi isimlerin, şekillenmesinde büyük rol oynadıkları bu dünya görüşüne karşın Müslüman bakış açısı Allah merkezli ve bununla birlikte sadece Allah’tan ayrı görülemediği için insan, yani kul eksenlidir. Bunun için tahakküm, mülk sevgisi ve teveccüh gibi dünyevileşme göstergelerine karşın Müslümanların hedefi daima Kur’an nizamını kurmak olmalıdır.” şeklinde konuştu.
Muhammed Yüksel’in ardından söz alan Gençlik Teşkilatı Başkanı Furkan Kahraman, Üniversiteliler Başkanlığının yapmış olduğu çalışmaların önemine vurgu yaparak, emeği geçenlere teşekkür etti.
Üniversiteliler Yatılı Eğitim Semineri iki günün ardından Tayyib İbrahimoğlu’nun okuduğu Kur’an-ı Kerîm tilaveti ile sona erdi.
