İslam Tarihindeki İlk Öğretmen Musab Bin Umeyr

İslam Tarihindeki İlk Öğretmen Musab Bin Umeyr

Mus’ab Bin Umeyr, Hz. Peygamberin sahabelerinden olup aynı zamanda İslam’ın yayılması aşamasında da mali ve bedeni büyük fedakarlıklar göstermiştir. Kendisi ayrıca İslam’ın ilk öğretmeni olarak da anılmaktadır.

Musab b. Umeyr (r.a.) aslen Kureyşlidir. Babasının adı Umeyr, annesinin adı Hunnas b. Malik’tir. Hz. Musab, Hamne binti Cahş ile evli idi. Künyesi Ebu Abdullah veya Ebu Muhammet idi. Zeynep adında da bir kızı vardı. Musab b. Umeyr (r.a.)’in ailesi çok zengin bir aile idi. Kendisi İslam’ı ilk kabul eden genç sahabelerdendi ve günümüzde İslam tarihindeki ilk öğretmen Musab bin Umeyr olarak da tanınmaktadır.

“MUS’ABÜ’L-HAYR”

İslam’a girdikten sonra Hz. Peygamber (s.a.v.), kendisine “Mus’abü’l-Hayr” ünvanını vermişti. Hz. Mus’ab (r.a.), Kureyş’in Abdüddaroğulları’ndandı. Abdüddaroğulları cahiliye döneminde Mekke şehir devletinde “liva” (sancaktarlık, yani savaşlarda Kureyş bayrağının taşınması); “sidane” (Kâbe perdedarlığı demekti ve babadan oğula geçerdi) ve “hicabe” (Kabe hizmetkârlığı) görevlerini yapıyorlardı. Bir rivayete göre “nedve” (câhiliye Mekke’sinde Kureyş’in bir araya gelip problemlerini konuştukları, devlet yönetim merkezi ve meclisi) görevi de bu kabilede idi.

Bütün bunlardan anlıyoruz ki, Abdüddaroğulları kabilesi, cahiliye devrinde Mekke’nin yönetiminde etkili bir konuma sahipti. Haşimoğulları ile de öteden beri husumetli idiler. Bundan dolayı da Efendimiz (a.s.)’ın peygamberliğine şiddetle karşı çıkmışlardı. Bu kabileden bazıları – haşa- Kur’an’a alternatif olsun diye halka eski Rum ve Acem masalları anlatıyorlar, bu suretle de Hz. Peygamber (s.a.v.)’i güya etkisiz hâle getirmek istiyorlardı.[1]

MUSAB’IN MÜSLÜMAN OLUŞU

Aristokrat bir aile içinde büyüyen Hz. Mus’ab (r.a.), baba ve annesinin biricik sevgili evlatları idi. Aile zengin olduğu için ona en güzel, en pahalı, elbise ve ayakkabılar giydirirler, en üstün vasıflı kokular sürerlerdi. Akran ve arkadaşları arasında en çok cep harçlığı bulunan bir genç idi. O çağa göre lüks, debdebe ve refah içinde yaşıyordu. Tabiri caizse bir eli yağda, bir eli balda idi. Çok da yakışıklı idi. Böyle bir ortamda yetişmesine rağmen emsallerine göre temiz bir kalbe sahipti. Putlara tapınılmasına tabiatı gereği sevmezdi. Yaratılış itibariyle tevhide daha meyilli idi. Bu özellikleri sebebiyledir ki, sülâlesinin ve ailesinin yönlendirmesinin aksine İslâm’a ilk girenler arasında yerini almıştır. Peygamber Efendimiz (a.s.), Dârü’l-Erkam’da bulunuyorken, kendisine ulaşan İslam’a dahil olma davetine icabet etti ve Müslüman oldu. Durumdan haberdar oldukları takdirde baba ve annesinin çeşitli sıkıntılar çıkarabileceklerini bildiği için Hz. Peygamber (s.a.v.)’le olan irtibatını bir müddet gizledi. Namazlarını da gizli gizli kılmayı sürdürdü.

Fakat amca oğullarından Osman b. Talha onu fark etti. Bu andan itibaren Hz. Musab’ın hayatında yepyeni bir dönem başlamış oldu.

MUSAB’IN HİCRETİ

Babası ve annesi Hz. Musab’ın Müslüman olduğunu anlayınca, oğullarının Hâşimoğulları’ndan birine tâbi olmuş olması sebebiyle onu hapsettiler ve Müslümanlarla buluşup görüşmesini mâni oldular. İslam’dan dönmesi ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’e tâbi olmaktan vazgeçmesi için çeşitli maddî ve manevi müeyyide uygulayıp, çeşitli baskı yöntemlerine başvurdular. Önce ana-baba haklarını öne sürdüler. Olmayınca bütün güzel elbiselerini, ayakkabılarını aldılar, cebindeki paraya el koydular, onu tam bir yoksulluğa ittiler.

İSLAM TARİHİNİN İLK MUHACİRLERİNDEN…

Yokluğa dayanamaz ve geriye eski inancına dönerler diye beklediler. Ancak bekledikleri olmadı. Musab (r.a.) bir yolunu buldu ve bi’setin beşinci yılında Habeşistan’a göç eden sahabe kafilesi ile Habeşistan’a hicret etti. Böylece İslam tarihinin ilk muhacirlerinden oldu.

Habeşistan hicreti onun dünya nimetlerinden vazgeçişi ve Allah için verdiği cihadın önemli bir safhası oldu. Peygamber Efendimiz (a.s.), Mus’ab’ın bu yoksul hâlini görünce, maddî imkânların tamamını Allah ve Resûlü’nün aşkına terk eden bir mümine sahip olduğu için Cenâb-ı Hakk’a hamd-ü senalar eyledi. İkinci Habeşistan hicretinden 3-4 ay sonra tekrar Mekke’ye döndü. II. Akabe Biatının ardından Hz. Peygamber (a.s.), Medinelilerin isteğiyle Hz. Mus’ab’ı tebliğ faaliyetini yürütmek üzere İslam tarihinin ilk öğretmeni sıfatıyla Medine-i Münevvere’ye görevlendirdi. Mus’ab b. Umeyr (r.a.), böylece Medine’ye ilk hicret eden muhacir ünvanını aldı. İkinci muhacir ise Abdullah İbn Ümmi Mektum (r.a.) idi.[2]

MUSAB (R.A.) MEDİNE’DE

Medine’ye yerleşen Musab b. Umeyr (r.a.) Ensar’ın büyüklerinden Es’ad b. Zürâre (r.a.)’a konuk oldu. Hz. Mus’ab (r.a.), Medine’nin ilk Müslümanlarından olan Es’ad b. Zürâre (r.a.)’ın desteğiyle çok verimli bir tebliğ çalışması yürüttü. Hz. Musab, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in davet ve tebliğindeki incelikleri gerçekten çok iyi öğrenmişti. O zamana kadar nazil olan sure ve ayetler ezberinde idi. Kur’an’dan ayetler okuyor, muhataplarına karşı etkili bir hitap tarzıyla psikolojik olarak onları etkiliyor ve tatlı bir üslup dahilinde İslam’ı Medinelilere tanıtıyordu.

Önce Medine’de ileri gelen kabile reislerine yöneldi. Bunun neticesinde Abdüleşheloğulları’ndan Üseyd b. Hudayr ile Sa’d b. Muaz Müslüman oldular. Bu son derece mühim olan simaların İslam’a kazanılmış olmaları, kabilenin geri kalanlarının Müslüman olması için önem arz ediyordu. Hz. Mus’ab (r.a.)’ın Medine’de tebliğ ve davet çalışmalarını sürdürürken kendilerine göre Medine’de fitne oluşturduğu düşünülen bu yabancı öğretmenin ortadan kaldırılmasının gerektiğini düşünen Üseyd b. Hudayr ve Sa’d b. Muaz harekete geçtiler.

Hz. Musab, Zaferoğullarına ait bir bostanda Müslüman olmuş Medinelilerle bir kuyu başında sohbet ediyordu. Önce Üseyd, daha sonra da Sa’d öfke ile geldiler. Hz. Mus’ab, onlara: “Biraz otursanız, söyleyeceklerimi dinleseniz. Beğenir ve dilerseniz kabul etseniz, beğenmeyecek olursanız, biz de hoşlanmadığınız şeyi size tekliften vazgeçip yanınızdan ayrılsak olmaz mı?” dedi ve onları diyaloğa davet etti. Çok hikmetli bir anlatım ve Kur’an kıraati sonunda teskin olan bu insanlar, önce guslettiler, temiz elbiseler giydiler. Şehadet getirdiler, daha sonra iki rekât namaz kıldılar ve Müslüman oldular. Hz. Mus’ab (r.a.), Medine’de cuma günü cuma hutbesi ve cuma namazı kıldırma konusunda da Hz. Peygamber (s.a.v.)’den izin almış bir sahâbî idi. Müslümanları Sa’d b. Hayseme’nin evinde toplar onlara cuma namazı kıldırırdı. Bazan da cemaati Hz. Es’ad b. Zürâre’nin evinde topladığı da olurdu.[3]

MUSAB (R.A.) AKABE BİATINDA

Medine’de bir yıl çalışan Hz. Musab (r.a.), tebliğ ve davetlerinin semeresini gördü ve bi’setin 13. (M. 622) yılının hac mevsiminde 75 kişi ile Mekke’ye geldi. Bu 75 bahtiyar kişinin 2’si kadın, 73’ü erkeklerden oluşuyordu. Mekke’ye gelen Hz. Musab (r.a.) hiçbir yere uğramadan doğruca Hz. Peygamber (s.a.v.)’e gitti.

Efendimiz (a.s.)’a bir yıllık Medine faaliyetinin raporunu sundu. Bu başarılı faaliyetleri nedeniyle Hz. Peygamber (s.a.v.) Hz. Mus’ab (r.a.)’a memnuniyetini bildirdi; ona teşekkür etti ve hayır duada bulundu. Aslında Hz. Mus’ab (r.a.), bu ziyaretiyle hicretin müjdesini getirmiş oldu. II. Akabe Biatı’nın hazırlanması ve gerçekleştirilmesinde en mühim vazifeyi o icra etti. Biatleşmenin ardından Zilhicce, Muharrem ve Safer aylarında Mekke’de kaldıktan sonra tekrar görev yeri olan Medine-i Münevvere’ye döndü. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) hicretten sonra ashabı arasında kardeşlikler oluşturunca Hz. Mus’ab (r.a.)’ı muhacirlerden Sa’d b. Ebî Vakkas (r.a.), ensardan da Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.) ile kardeş yaptı.

Aşere-i Mübeşşere’den Hz. Abdurrahman b. Avf (r.a.), mükellef bir iftar sofrasına oturduğu sırada Hz. Hamza (r.a.) ve Hz. Mus’ab (r.a.)’ı hatırlamış ve duygulanarak şöyle demiş: “(Bunlar öyle zühdî bir hayat içinde hak evine gittikten) sonra dünyanın bunca nimetleri karşıma seriliyor. Ahiret için kazandığımız hasenatımız tacil edilip de dünyada verilmiş olmasın!” Arkasından ağlamaya başlamış ve iftar yemeğini terk etmişti.[4]

 

(Erkam Sohbetleri, 105. Ders)

[1] Lokman suresi, 31:6.

[2] İbnü’l-Esîr, V/182; İbn Sa’d, Tabakat, III/117.

[3]İbn Sâ’d, Tabakât, III, 117.

[4] Buharî, Kitâbü’l-Cenâiz, 34,35.