Küslüğü Sürdürmemek

Küslüğü Sürdürmemek

İblis’in en çok sevdiği şeylerden birisi insanlar arasında özellikle de karı-koca arasında fitne çıkarmak ve onların arasını bozmaktır (Müslim, “Sıfâtü’l-münâfikîn”, 65-67). Nitekim Hz. Yûsuf (a.s.) kardeşleri ile aralarını açanın şeytan olduğunu söyler.[1]  Olay şudur: Kardeşleri babalarının Hz. Yûsuf’u kendilerinden çok sevdiğini düşünüp bu sevginin kendilerine kalması için onu ortadan kaldırmak isterler. Babalarından izin alarak onunla birlikte kıra giderler ve Yûsuf’u bir kuyunun dibine bırakırlar. Orada bir kervan mola verir. İçlerinden kuyudan su almaya giden birisi Yûsuf’u bulup getirir sonra da onu az bir bedel ile satarlar. Başından geçen bir dizi olaydan sonra kıtlık yılında hazineyi yönetmek üzere bakan olur. Kendisine hububat almaya gelen kardeşleri ile tanışır. Önceki olaylar sebebiyle kardeşlerine şöyle der: “Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir.”[2]

Görüldüğü üzere Hz. Yûsuf canına kasteden kardeşlerini affetmiştir. Buna göre insanlar arasında bir sorun çıktığında bunun şeytanın fitnesi olduğunun farkına varıp kırgınlık ya da güceniklik veya dargınlığı sürdürmemek gerekir. Nitekim Hz. Peygamber bir müslümanın müslüman kardeşi ile üç günden fazla küs durmasını yasaklamıştır.[3]

HAYAT | 8 Aralık 2022 “Hz. Yûsuf’un Hayatı Avrupalı Müslümanlara Örnektir”

Bu konuda diğer ilginç bir örnek de Hz. Ebû Bekir efendimizin tutumu ile ilgilidir. Kızı Hz. Âişe annemiz münafıkların tertip ettiği zina iftirası olayına (ifk) bütün geçimini sağladığı yakın akrabası Mistah b. Üsâse de katılmıştı. Hz. Âişe annemizin iftiraya uğradığını ve onun tertemiz olduğunu, bu olaya adı karışanların sorumsuz davrandıklarını ifade eden ayetler[4]  geldiğinde Hz. Ebû Bekir efendimiz gücendiği Mistah’a artık hiçbir şey vermeyeceğine yemin etmişti. Bunun üzerine servet ve fazilet sahibi bir kişiliğe sahip olan Hz. Ebû Bekir’in bu tavrından vazgeçmesini ve akrabalarına, yoksullara ve Allah yolunda göç etmiş olanlara yardım etmeye devam etmesini isteyen ayet geldi[5]. Hiç terddüt etmeden Hz. Ebû Bekir efendimiz “Başüstüne Yâ Rabbi!” deyip Mistah’a vermeye devam etti.

Hz. Yûsuf (a.s.), canına kasteden kardeşleri ile Hz. Ebû Bekir (r.a.) de kzının namusuna dil uzatan akrabası ile küslüğünü sürdürmemiştir. Bugün “benim gibi bir adama bu yapılır mı?” deyip sudan sebeplerle din kardeşleriyle ilişkileri kesenlerin hangisinin arasındaki problem bu kadar büyüktür de küslüğü devam ettirirler, helalleşip yollarına devam etmezler ve İblisi sevindirirler! Unutulmamalıdır ki Allah’ın insanlara muamelesi onların diğer insanlara davrandıkları cinsten olacaktır!

En doğrusunu Allah bilir.

[1] Yûsuf sûresi, 12:100.

[2] Yûsuf sûresi, 12:92.

[3] Buhârî, Edeb, 62.

[4] Nûr sûresi, 24:11-22.

[5] Nûr sûresi, 24:22.