Yazarlar

Koruyucu Ailenin Mirasında Çocuğun Hakkı Var Mı?

Koruyucu aile bağlamında gündeme gelen konulardan biri de koruyucu aile olarak bir çocuğun bakımı üstlenildiği takdirde bu çocuğa miras hakkı doğup doğmamasıdır.
14 Şubat 2024

Dinimizde korumaya muhtaç çocuklara koruyucu aile olarak hamilik yapmak, onları besleyip büyütmek ihtiyaçlarını görmek büyük sevaptır. Onları şefkat ve merhametle eğitip, sanat ve meslek sahibi yaparak ahlaklı ve faziletli bireyler olarak topluma kazandırmak şerefli bir insanlık görevidir. Sevgili peygamberimiz:  “Kimsesiz çocukları koruması altına alan kimse ile ben, cennette yan yana iki parmak gibi beraber olacağım.buyurmuştur.[1]

Ancak bunu yaparken çocuğun kendi soyu ile ilişkisini kesmek, gerçek anne babasını unutturmak hiç kimsenin hakkı değildir. Onu yasal mirasçıları arasına almak, aile içerisinde gerçek ana babasını unutturup öz evlat muamelesi yapmak doğru ve gerekli olmadığı gibi sakıncalı bir durumdur. Ayrıca neseb bakımından gerçek evlat olmadığı hâlde gerçek evlat gibi telakki edilerek ev ortamında rahat hareket edilmesi aile içi tesettür mahremiyetinin ihlal edilmesi gibi mahzurlu durumların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bunun yerine İslam’ın tavsiyesi onu korumak, kollamak, bakmak, büyütmek, ihtiyaçlarını görmek, İslam terbiye ve ahlakı üzere yetiştirmektir. Ve ona kendi öz evladı gibi değil, din kardeşi gibi muamele etmektir.

İslam’ın ilk yıllarında eski geleneğin devamı olarak uygulanan evlatlık müessesesi Medine döneminde gelen Allah, evlatlıklarınızı öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır.”[2] meâlindeki âyetle evlatlık müessesesi kaldırılmış ve ardından gelen âyet-i kerîme ile de evlatlıkların evlat edinen kimselere değil gerçek babalarına nisbet edilmeleri gerektiği emredilmiştir.[3]

Buna göre dinimizde işaret edilen birçok mahzurlu durumları yanında “hukuki sonuçlar doğuran evlatlık müessesesi” kabul edilmemiştir. Âyet-i kerîmenin işaret ettiği gibi evlatlığın nesebi, evlat edinene bağlanmaz, aralarında mahremiyet meydana gelmez ve taraflar arasında mirasçılık ilişkisi doğmaz. Dolayısıyla evlatlık, evlat edinene mirasçı olamaz. Onun malından mirastan pay alamaz. Kişi ancak kendi gerçek babasına mirasçı olur. Evlatlık, gerçek babasının nesebinden çıkmadığından bir başkasına mirasçı olamaz.

Ancak evlat edinenler evlatlık ile aralarında mirasçılık söz konusu olmadığından kendileri hayatta iken malından diledikleri kadarını hibe olarak büyütülen çocuğa verebilirler. Yine mallarının üçte birini vasiyet yoluyla da evlatlığa bırakabilirler.[4]

[1] Müslim, Zühd, 42

[2] Ahzâb suresi, 33:4

[3] Ahzâb suresi, 33:5

[4] Mevsılî, el-İhtiyâr, 3:48

Pin It on Pinterest

Paylaş