Yazarlar

Mağşuş Dindarlık

Mısırlı çağdaş alim Muhammed Gazzâlî’nin (ö.1996) ürettiği bir kavram var: et-Tedeyyunu’l-Mağşuş. Mağşuş; karışık, hileli, saflığı bozulmuş, değerli bir şeyin içine değersiz bir şey karıştırılarak değeri düşürülmüş gibi anlamları içermektedir.
14 Şubat 2024

Sikke-i mağşuşe,  gümüş ve bakır karışığı akçe, metelik demektir. Mağşuş, çakma kelimesiyle de karşılanabilir.

Çakma: sahte, taklit, hakiki olmayan, orijinal olmayan. Kalitesiyle ünlenmiş bir takım ürünlerin görünürde aynısı imiş gibi olan taklit ürünler çakmadır. Onlar, kendilerini marka sahibinin orijinal ürünü gibi göstermek için o ürünün marka özelliklerini taklit eden, müşteriyi aldatıcı, sahte ürünlerdir. Öyleyse, “et-Tedeyyunu’l-Mağşuş”  kavramını Türkçeye şöyle çevirebiliriz: sahte dindarlık, aldatıcı dindarlık, saflığı ve değeri kaybolmuş karışık dindarlık.

Gazzâlî’ye göre aldatıcı dindarlık, farklı biçimlerde olabilmekte ve önce dine, sonra da Müslümanlara çok büyük zarar vermektedir.  Kimileri dış göstergeler üzerinden dindarlığı tanımlayarak ahlaki olgunluk idealinden uzaklaşıp görünürlüğe odaklanmak suretiyle dinin özünü ıskalamaktadırlar.

Yazarlar | 19 Ocak 2023 Nasıl Dindarlık? 19 Ocak 2023

Özünden soyutlanarak şekle indirgenen dindarlık, dinin temel değer ve ilkeleriyle bağdaşmayan tutum ve davranışlar olarak tezahür ediyor. Dindarlık bedensel hareketlere indirgendiğinde, hakikatini kaybediyor. Kimileri de, İslami kavramları, Kur’an ve sünnetle bağdaşmayan biçimde içeriklendirerek aldatıcı bir dindarlık oluşturuyorlar.

Bu dindarlıktan tiksindiğini belirten Muhammet Gazzâlî’ye göre, böyle dindarlıkta İslam paravana olarak kullanılmakta, onun arkasında İslam adına onunla bağdaşmayan görüş, tutum ve davranışların sergilenmektedir. Aldatıcı dindarlıkta, bir bakıma İslam, ayıpları/ yanlışları örten perdeye dönüştürülmektedir. Oysa, İslam ayıpları örtmek için değil, aksine onlardan temizlenmeyi kılavuzlamak için vardır. İslam, müntesiplerine kolaylık, hayır/iyilik ve başarı takdim ederken, aldatıcı dindarlık sadece kötülük ve hezimete yol açmaktadır.

Aldatıcı dindarlık, akl-ı selim ve kalb-i selime, düşünsel uyanıklığa dayanmadığından ölçülülük ve tutarlılıktan yoksundur. Habbeyi kubbe, kubbeyi habbe yapar. Fikirler, tutumlar ve davranışlar arasında tezatlar vardır. Mesela, dindar görünümlü, namazını kılan birinin tutarlı olup İslam’ın öteki ilke ve değerlerini de günlük hayatında aynı hassasiyetle yerine getirmesi beklenir. Çünkü namazın, insanı bütün kötülüklerden uzaklaştıracağı bildiriliyor (Ankebut suresi,29:45).  Ama o, aile bireylerinden başlayarak genelde insanlara karşı kaba davranıyorsa, sorumluluklarına riayet etmiyorsa, işini iyi/sağlam ve güzel yapmıyorsa, her türlü konuda rahatça haksızlık yapıyorsa vs., aldatıcı dindarlığa sahiptir.

İslam’ı doğru anlayabildiğimiz oranda aldatıcı dindarlık tuzağına düşmeyiz.

Prof. Dr. Muhammet Şevki Aydın
Prof. Dr. Muhammet Şevki Aydın

Son Yazıları

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş