İsrail UAD’de Savunma Yaptı: “Gazze’deki Açlıktan Sorumlu Değiliz!”
Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) soykırım suçlamasıyla yargılanan İsrail, Divan’a gönderdiği savunmada Gazze’deki açlık ve katliamlardaki sorumluluğunu kabul etmedi.
- Dünya
- 19 Mart 2024
Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Adalet Divanı’na savunmasını gönderen İsrail, Güney Afrika’nın gerçekleri çarpıttığını söyleyerek Gazze’deki açlık ve katliamlarda sorumluluğunu reddetti.
[post-refarans id=”56911″ taraf=”sol”]
İsrail, Gazzelilerin açlığa mahkum edilmesi sebebiyle Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından, talep edilen yeni tedbirlere ilişkin cevabını Divan’a sundu. İsrail, UAD tarafından açıklanan yazılı beyanında, Gazze’deki açlık ve katliamlardaki sorumluluğunu üstlenmekten kaçınarak, yeni tedbir kararı talep eden Güney Afrika’yı, Mahkemenin yetkisini kötüye kullanmakla suçladı.
“BM ile çalışıyoruz”
İsrail’i, Gazze’deki açlık ve katliamlardan kendisini sorumlu tutan Güney Afrika’nın iddiaları için, “Bunlar gerçekte ve hukukta tamamen asılsızdır, ahlaki açıdan iğrençtir ve hem Soykırım Sözleşmesi’nin hem de UAD’nin yetkisinin kötüye kullanılmasını temsil etmektedir.” ifadesini kullandı.
Gazze’deki açlık olaylarının “İsrail’in kasıtlı eylem ve ihmallerinin doğrudan bir sonucu olduğu ve İsrail’in yardım kuruluşları için düşmanca, çalışamaz bir ortam yaratarak insani yardımı bir pazarlık kozu olarak kullandığı” yönündeki Güney Afrika iddialarını reddeden İsrail, Gazze’deki gıda sorununu çözmek için BM ve üçüncü ülkelerle aktif bir şekilde çalıştığını savundu.
“Güney Afrika gerçekleri çarpıtıyor”
İsrail, Divan’ın geçici tedbir usullerini kötüye kullanmakla suçladığı Güney Afrika için “Bazı gerçekleri görmezden geliyor ve bazılarını da saldırgan ve bilinçli bir şekilde çarpıtıyor.” suçlamasında bulundu.
İsrail, Gazze’ye ulaştırılan insani yardımların ciddi şekilde arttırıldığına ilişkin savunmasını kendi Savunma Bakanlığı’na bağlı Bölgelerdeki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğünün (COGAT) verilerine dayandırırken, Güney Afrika’nın ek tedbir talebi içeren dilekçesinde yer alan ve BM kuruluşlarının insani yardımların engellendiğine ilişkin iddialarını cevapsız bıraktı.
Güney Afrika’nın ek tedbir taleplerinin reddedilmesini istedi
Güney Afrika’nın ek tedbir taleplerinin reddedilmesini isteyen İsrail, Gazze’deki mevcut çatışmalar boyunca çeşitli insani girişimlerin yapılması, insani yardım malzemelerinin ulaştırılması ve sivillerin zararını azaltmaya yönelik çaba gösterdiğini savundu.
Beyanında “Gazze’de yaşanan insani acılara çözüm bulma konusunda büyük zorluklar bulunuyor. Bu savaşta trajik ve acı verici sivil kayıplar da yaşanmaktadır.” ifadelerini kullanan İsrail, Güney Afrika’nın yeni tedbirlere hükmedilmesi talebinde yer alan her şeyin, Divan’ın 26 Ocak’ta verdiği kararında yer aldığını ve bu sebeple ek tedbir talebinin reddedilmesini istedi.
İsrail, Güney Afrika’nın, daha önce verilen tedbir kararlarının yenilenmesini isteyerek Gazze’deki çatışmaların denetimini arttırmayı hedeflediğini belirterek, “Amacı, sürekli siyasi ilgi çekmek ve müttefiki Hamas ile sürekli dayanışma içinde olduğunu göstermektir.” ifadesini kullandı.
Güney Afrika, yeni tedbirler istiyor
Güney Afrika, Uluslararası Adalet Divanı’ndan (UAD) Gazzelilerin açlığa mahkum edilmesi sebebiyle İsrail aleyhine 26 Ocak’ta verilen tedbirlerin değiştirilmesi veya yeni tedbirlere hükmedilmesi talebinde bulunmuştu.
Güney Afrika’nın yeni tedbir talebinde, İsrail’in, UAD’nin 26 Ocak’ta tedbir kararlarına ısrarla uymadığı ve Gazze’de “korkunç ihlallerine” devam ettiği belirtilmiş, “1 milyondan fazla çocuk dahil Gazze’deki 2,3 milyon Filistinlinin emniyet ve güvenliğinin acilen sağlanması amacıyla” Divan’dan, acil olarak 26 Ocak’ta İsrail aleyhine hükmettiği 6 tedbiri değiştirmesi ve/veya acilen yeni tedbirlere karar vermesini istemişti.
Srebrenitsa soykırımı davası örnek gösterildi
Güney Afrika, dilekçesinin sonunda, UAD’deki Srebrenitsa soykırımı davasında Bosna Hersek’in de ek tedbir talebinde bulunduğunu ve Divan’ın ek tedbir talebini reddetmesinden 2 yıl sonra 7 bin 336 Boşnak’ın öldürüldüğü soykırımın yaşandığını hatırlatarak, “Güney Afrika bu noktada UAD’yi, Gazze’deki Filistinlileri soykırıma varan açlıktan kurtarmak için elinden geleni yapmak üzere çok geç olmadan harekete geçmeye çağırmaktadır.” ifadesini kullanmıştı.
Güney Afrika’nın başvurusunda, UAD İç Tüzüğü’nün 75’inci maddesi uyarınca davanın her aşamasında tedbir kararlarına hükmedebileceğini ve 26 Ocak’tan bu yana Gazze’de Mahkeme’nin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren ölçüde önemli gelişmeler olduğunu vurgulamıştı.
UAD’de İsrail aleyhine açılan soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023’te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine UAD’de dava açmıştı.
Güney Afrika, Gazze’deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD’den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istedi ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar, 11-12 Ocak’ta Lahey’deki Barış Sarayı’nda yapıldı.
“İnsani yardımın sağlanması için acil ve etkili önlemler alınmalı”
Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin 2’nci maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi’nin 2’nci maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi’nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetti.
Güney Afrika, İsrail’in Refah’a saldırı planı nedeniyle 13 Şubat’ta yeni tedbirlere hükmedilmesi talebinde bulunmuş, Divan ise 16 Şubat’taki kararında ek tedbir talebini reddederek, İsrail’in mevcut geçici tedbirleri derhal ve etkin şekilde uygulaması gerektiğini bildirmişti. (aa,c)