Hayat

Bir Devrim, Değişim, Dönüşüm: Kadir Gecesi

Ramazanın sonuna doğru gelmekteyiz. Kadir Gecesi’nin de içinde bulunduğu ramazanın son on gününde bu geceyi doğru idrak edip ibadetle geçirmeliyiz.
Ruken Karabulut
26 Mart 2024
@shutterstock

Kadir Gecesi nedir? “Kadir” kelimesi; kıymet, itibar, değer anlamına gelir. Değer vermek, kudret sahibi yüce Allah’a ve O’nun takdirinin tezahürü olan Kadir Gecesi’ni zihnen, kalben, ruhen ve bedenen idrak etmek demektir.

Kadir Gecesi’ni idrak etmek, kendi özüne ve maneviyatına yapılan muazzam bir yolculuktur. İnsanlığa Allah’ın kitabının iletildiği bir değer olması hasebiyle, kelimelerle ifadesi zor olan kıymet ve değer ölçüsü noktasında, kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir gecedir Kadir Gecesi.

Bir devrimdir, değişimdir, dönüşümdür bu kıymetli geceyi anlamak için geçmişe bir yolculuk yapmak lazım.

Köleliğin hâkim olduğu bir hayat, putperestliğin son safhasının yaşandığı bir dönem (yıldızlara, putlara, taşlara ve ateşe tapanlar) görürüz. Kendilerini seçkin millet kabul edenlerin istikrar ve istisnai davranışları ve çirkinliğin ayyuka çıktığı bir dönem, insan haklarının hiçe sayıldığı, kadın haklarının çiğnendiği, kadınların itibarsızlaştığı bir dönemdir. İşte tarih, tarihin içinde büyük bir mucizeye tanıklık ediyor, değersizlikten değer boyutuna geçişin başladığı gecesi oluşuna şahit oluyordu.

Hikmetli işlerin belirlendiği bu gece, ilim, irade, kudret sıfatlarının yegâne sahibi Allah’ın katında değerli olan özel bir zaman dilimidir, Kadir Gecesi. O gecenin sessizliğin derinliklerinden bir ses duyulacak, hayat yeniden anlam kazanacak, insanlık huzur ve ışığa kavuşacaktı. Çok derinlerden duyulan ve tüm hücreleri sarması gereken kurtuluş reçetesinin kokusu Mekke ve dünya semasına sinmişti âdeta.

İNSANLIĞIN KURTULUŞ REÇETESİ

Geliyordu, insanlığın kurtuluş reçetesi, yol gösteren rehberi. Geliyordu, hakkı batıldan ayıran delilleri. Geliyordu, Allah’ın takdir edip sınırları belirleyen, insan haklarını, adaleti, huzuru hikmetli kelamullah, (Kur’an, Furkan, tenzil, zikir, vahiy) ile buluşma anı.

Daha inmeden bazı ayetlerin emareleri kokuyordu, buram buram. Kur’ân-ı Kerîm’de Allah bize şu bilgileri vermiştir: “Hak ile batılın birbirinden ayıran apaçık delilleri olarak, Kur’an kendisine indirildiği ramazan ayıdır. (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği ramazan ayıdır. Öyle ise içinden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.”[1]

Tüm ömre bedel bir gecenin, ömre hayat veren Kelamullah’ın inmesiyle anlam kazanan selamet, huzur, kurtuluş gecesidir Kadir Gecesi. Cenâb-ı Hak: “Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik.” buyurmuştur.[2]

CEHALETİN SONA ERMESİ: “OKU!”

Gecenin anlam kazanmasının en değerli anı, dünya semalarına son dinin ilk emri (“Oku!”[3]) inmesi ve cehaletin sona ermesidir. Bu gece, bozuk zihniyetlerin korkulu gecesi, inançsızların zindanı, umudunu kaybetmeyenlerin ışığı ve umudu olmuştur. Ahlaksızlığın tarihini değiştiren bu gece, kıymeti hazine eden, kıymete kavuşmaya hazırlanan emanetçilerin ulaştırıldığı bir gecedir.

Tarih 610, seni unutmak ne mümkün. Tefekkürün eyleme dönüştüğü, oruç tutmanın teşekkürün ibadet hâli olduğu bir gecedir. Rabbimize, “Beni bu zifiri karanlıklardan kurtardığın için sana hamd ediyorum, sana teslim oluyorum Bu ay içinde sana teşekkürü eksik etmeyip kendimi her türlü kötülüklerden koruyup  emrine amade olacağım.” dememiz gereken bir gecedir. Onun emriyle “Sana sonsuz teşekkürlerimi ifade ediyorum”, demenin somut halidir. “Oku” emrinin Hazreti Muhammed (s.a.v.)’in bildirmesiyle, nefsani arzuların ön planda olduğu eğitim kurumlarının yerle yeksan olmasının anlam kazandığı tarihî bir gecedir.

Bin aydan daha hayırlı olması, 83 yıllık bir zaman diliminden ve zamanına değer kılan İlahî emrin inişine feda edilmesi gereken bir hayatı Kur’an’a vakf etmeyi idrak edeceğimiz bir gecedir, Kadir Gecesi.

Allah Teâlâ: “Ey Muhammed! De ki: ‘Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.’”[4]  buyurmaktadır. Bu ayetin tam anlamıyla idrak edileceği bir gecedir, Kadir Gecesi.

KAYBOLMUŞ BENLİĞİMİZİ BULDUĞUMUZ GECEDİR

Kur’an’ı lafz-i ve manevi sahibine duyulan ilgi ve alakanın kuvvet kazandığı bir zaman boyutudur. Bu gece Kadir Gecesi’ne rağbet etmek, yoktan var eden Allah’a, “Ben senin aciz kulunum, emanetinin emanetçisiyim. Kaybolmuş benliğimi bulduğum bu gece ne kadar kıymetli” demekle olur. Kulluk bilincini, yaratılış gayesini anladığımız ve özümüze kavuştuğumuz bizi biz yapan tüm hatalarımızdan dönüş biletimizin indirildiği gecedir, Kadir Gecesi.

DAVRANIŞLARIMIZ İNANCIMIZIN TEZAHÜRÜDÜR

Vahyin gecesine bürünerek ömre bedel olan İlahî vahyi anlamamızı, vahyi hayat tarzı olarak benimsemeyi, Kur’an’ı muhatap olan davaya sadık bir kul olmayı ve yaratılış gayesine uygun bir varlık olarak idrak etmeyi gerektiren geceye selam olsun. Selamete kadar süren zaman dilimine esenlik ve huzur gecesine şahit olan meleklere selam olsun. Bu gece dua gecesidir. Yürekten gelen bir yakarış ve gözyaşıyla Yaratan’a seslenmemiz gereken bir gecedeyiz. Allah Teâlâ’nın merhametine sığınıp “Beni senden uzak tutma, yüreğimi sevginle doldur ve bu geceyi hakkıyla ihya etmeyi nasip eyle.” diye dualarımıza bu sözleri eklmeliyiz. İnsan unutmamalı davranışlarımız inancımızın tezahürüdür. Dualarımız ise kimliğimiz ve benliğimizdir. Allah bu gece bizlere hamd, şükür, dua ve tefekkür gibi çok değerli hediyeler vermekte. Dualarımız ruhlarımızı boyutlar ötesi yolculuğa çıkararak enerjinin ana kaynağı ile bütünleştirip birleştirir.   Korku ve ümitsizliği yok ederek  sonsuz huzur içinde  Mevlana’nın şu sözlerini hatırlamak gerek: “Duası olmalı insanın, bütün sevdiklerini içine alabileceği… Ve bir de seccadesi, gözyaşlarıyla Rabbine varabileceği..!”

Ey gönül neden tasalanırsın?

Unutma senin daim açık olan kapın var (dua kapısı).

Korkma, unutmadın ki, unutulmasın.

Arz et arzu hallerini sahibine gizli ve açık.

Bak gözyaşlarına, ıslattığın seccaden şahit gök, şahit yer.

Bu geceki ömre bedel leylaetü’l Kadir şahit.

 

[1] Bakara suresi, 2:185

[2] Kadir suresi, 97:1

[3] Alak suresi, 96:1

[4] En`âm suresi, 6:162

Reklam (İç Sayfa)

en çok okunanlar

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş