Çalışan Annenin Çocuğu İle İletişimi Nasıl Olmalı?

Çalışan Annenin Çocuğu İle İletişimi Nasıl Olmalı?

Günümüzde birçok kadın artık çalışma hayatında aktif olarak yer almakta ve kariyerine çocuk sahibi olduktan sonra da devam etmektedir.

Tuğba Keleş

Annelik görevi o kadar kutsaldır ki, ebeveynlik rolünde ömürlük olarak beceri kazandığımızda çocuklarımız ile olan iletişimi dengede tutup iyi besin vererek muhafaza etmemiz mümkündür. Anne çocuk arası güvenilir limanın temel taşı, iyi bir iletişimden geçer.

ANNELİK GÖREVİ KADINA VERİLMİŞTİR

“Annelik rolü” kadının birincil, en önemli ve evrensel rolüdür. Toplumsal gelişmeler ve yaşam koşullarındaki değişimler, binlerce yıl boyunca aile, eş ve çocuklarına koşturan, ilgi veren, hizmet eden, onlar için üreten, onlardan sorumlu olan annenin artık zamanla farklı alanlarda da üretkenliğini sürdürmesine, yeni sorumluluklar edinmesine ve toplumsal yaşamda aktif rol almasına neden olmuştur.

Bu sebepten dolayı anne artık stabil modelden çıkıp çalışan anne rolüne girmiştir.  Bu durum her hanede farklı şekilde yol alabilir. Çalışan anne rolüne girmek, kimi zaman mecburi durumlardan dolayı gelişen bir durum olabilir kimi zamanda gönüllü olarak çalışan anne olma isteği ile alaklı bir durumdur.

Hayatında bir çalışan annenin aile ile sınırlı olan dünyasının dışına çıkması, bir yandan kişisel ve toplumsal anlamda değerler kazanmasını sağlarken diğer yandan çatışma ve sorunların gelişmesine de neden olma durumları olmuştur. Bu yüzden çalışan anneler çocukları ile iletişim konusunda daha hassasiyet göstererek ihtiyaçlarını karşılayabiliyor olmaları gerekir.

NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Anne- çocuk ilişkisinde olması gereken iletişimi şimdi hep birlikte gözden geçirelim. İlk temel prensip her ebeveyn gibi çocukları sevgi ve saygıya dayalı bir iletişimde kucaklamaktır. Çocuk ile doğru iletişim kurmak için anne…

  • …iyi bir dinleyici olmalı.
  • …çocuğu içtenlikle ve yargıdan uzak dinlemeli.
  • …mutlaka göz teması kurmalı, konuşurken hizaya önem vermeli.
  • …konuşmasında net ve çocuğun yaşına uygun cümleler kurmalı.
  • …ihtiyaca binayen çocuğun istek ve ilgi alanlarını bilmeli, bunlara duyarlı olmalı.
  • …çocuğun mizacını bilmeli ve buna uygun davranmalı.
  • …evladı için her zaman yardım ve desteğe hazır olduğunu hissettirmeli.
  • …çocuğa ihtiyacı olan sınır ve kuralları çizmeli.
  • …yeterli bağımsızlık ve özgürlüğü kazanmasına alan tanımalı.
  • …çocuğa her daim iletişim kurmakta rahatlik vermeli duygusal ihtiyacini karsilamali

KALİTELİ ZAMAN GEÇİRME

Çalışan anne günlük olarak  rutinini olusturmali iş ve ev dengesini kurmalı, öte yandan çocuğu ile yeterince bir arada olamadığı ve onunla yeterince ilgilenmediği düşüncesine kapılıp çocuğa karşı aşırı korumacı, müdahaleci ya da çocuğun her istediğini yerine getiren bir ebeveyn olmamaya dikkat etmelidir

Toplumun kadın üzerine yüklediği ve tanımladığı annelik rolü algısı eklendiğinde çalışan anne olarak geri dönmek ile birlikte suçluluk duygusu da bazı durumlarda baş göstermektedir. Çalışma hayatına geri dönen kadının suçluluk duygusunun ilk kaynağı çocukları ile yeterince vakit geçiremediği düşüncesi, çocuklarının bakımını başka birinin üstleniyor olması, ev ve iş arasındaki dengeyi sağlamakta zorlanma ve tüm bunların sonucunda çocuklarına yeterli ilgiyi verememe ve yeteri kadar iyi bir anne olmama düşünceleridir.

YANINDA BULUNMAK, İLGİLENMEK DEĞİLDİR

Ancak çalışan annenin kendine hatırlatması gereken evde olup çocuk ile sürekli vakit geçirmenin çocuk ile yeteri kadar ilgilenmek anlamına gelmediği gibi sürekli evde olmamanın da çocuk ile yeterli ilgilenmemek anlamına gelmediğidir. Burada önemli olan anne cocuk birlikteliğinde geçirilen kaliteli zamanın değeridir.

Tam zamanlı çalışan bir anne olmak, ev ve iş arasındaki bölünen dikkat nedeniyle suçluluk ve stres duygularına yol açabilir. Kimi zaman bu karışık duygular eve de yansıyarak çalışan anne çocuğu psikolojisi üzerinde de etkili olabilir. Bu noktada üzerinde durulması gereken, bir plana odaklanmak, organize olmak ve mesleğiniz ile ebeveynlik arasındaki size göre doğru dengeyi bulmaktır.

ÇOCUĞUMLA NASIL KALİTELİ ZAMAN GEÇİREBİLİRİM?

Bu yüzden sağlıklı yani kaliteli zaman geçirebilme adına uygun bir program çıkarılması gerekir. Burada örnek vermek gerekirse Anne- çocuk kaliteli zaman planlamasında şunlara dikkat edilmelidir:

  • Her gün en az 15 dakikayı çocuğunuza ayırmak ilişkinizi güçlendirecektir.
  • Bulunan alanda çocuğunuzla birlikteyken tüm elektronik aletleri ve işlerinizi bir kenara bırakın. Yalnızca çocuğunuza odaklanmak ona değerli hissettirecektir.
  • İstişare boyutunda hem annenin hemde çocuğun keyif aldığı aktiviteler seçmek önemlidir.
  • Göz teması ve ten temasını unutmamanız gerekir.
  • Birbirinize gününüzün nasıl geçtiğini anlatmak, yaşam kalitesine katkıda bulunur.
  • Çocuğunuzun anlattıklarını ilgiyle dinleyin ve sorular sorun, onun sorularını içtenlikle ve samimi cevaplayın.
  • Çocuğu ev rutinlerine davet etmek, birlikte yemek hazırlamak, oynamak, birşeyi tamir etmek gibi faaliyetler çocuğa sorumluluk bilinci yükler.
  • Günlük ev işlerine çocuğunuzu da katarak çocuğunuzla sohbet edip işlerinizi eğlenceli hale getirebilirsiniz.
  • Ayrıca oyunlar oynamak veya hikaye/ masal anlatmakta zamanı kaliteli geçirmeyi sağlar.

ÇALIŞAN ANNE VE AİLE GÜNÜ NASIL OLMALI?

Çocuk söz konusu olunca planlı ve düzenli yaşam huzurun anahtarı hâline geliyor. Çalışan annelerin kendilerini maddi ve manevi anlamda iyi hissedebilmeleri için haftanın son günü pazar günü olarak aile günü etkinliği değerlendirmesiyle yaşam kalitesini arttırma fırsatı elde etmek mümkündür. Çünkü çocuk ilgi görmek ister, sevilmek ister ve en önemlisi duyulmak ister.

Son olarak İbn-i Ömer’in rivayetini hatırlamakta fayda var. İbn-i Ömer’e göre Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Allah Teâlâ (Kur’ân-ı Kerîm’de) bazı kullarını “Ebrâr” diye isimlendirmiştir. Çünkü onlar hem baba ve annelerine hem de çocuklarına iyilik ve ihsanda bulunmuşlardır. Anne-babanın senin üzerinde hakları olduğu gibi, aynı şekilde çocuğunun da senin üzerinde hakkı vardır.” 

Bu hadîs-i şeriften yola çıkarak çocuklarımızın üzerimizdeki haklarına daha cok sahip çıkmamız gerekmektedir. Ayrıca onlar ile bu hayatta iyi bir anne- çocuk ilişkisi icin gayret etmemiz gerekir.