Almanya Müslüman Karşıtlığı Raporu Yeniden Yayımlandı

Almanya Müslüman Karşıtlığı Raporu Yeniden Yayımlandı

Almanya Federal İçişleri Bakanlığı, yayından kaldırdığı Müslüman Karşıtlığı Raporu’nu yeniden online erişime açtı. Ancak bakanlık, raporun içeriğine karşı net bir mesafe koyarak, raporun bakanlık görüşü olmadığını açıkladı.

Almanya Federal İçişleri Bakanlığı, ülkedeki Müslüman karşıtlığını inceleyen bir araştırmayı yeniden online erişime açtı.

Federal içişleri Bakanlığı “Müslüman Düşmanlığı Bağımsız Uzman Grubu” (UEM) tarafından hazırlanan “Müslüman Karşıtı Irkçılık” isimli raporu Berlin-Brandenburg Yüksek İdare Mahkemesi’nin (OVG) aldığı kararın ardından geri çekmişti. Bakanlık şimdi raporda bazı revizyonlar yaparak, tekrar erişime açtı. Bakanlık, rapora açık bir mesafe koydu.

İçişleri Bakanı Önsözünü ve Bakanlık İsmini Yayından Kaldırdı

İlk yayında Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser tarafından yazılan ve uzmanlara teşekkür ederek Müslüman düşmanlığına karşı kararlı bir mücadele çağrısında bulunduğu orijinal önsöz kaldırıldı. Yerine, UEM’nin bağımsızlığına vurgu yapılan kısa bir metin eklendi ve raporun İçişleri Bakanlığı veya Alman hükümetine ait resmi bir yayın olmadığı açıkça belirtildi. Önceki yayında Federal İçişleri Bakanlığı yayını olduğu açıkça görülürken şimdi, Federal İçişleri Bakanlığı ismi yayından kaldırıldı.

Yeni yayında Henryk M. Broder ve “İslamizm uzmanı” olarak tanıtılan Sigrid Herrmann-Marschall hakkında yapılan değerlendirmeler de kaldırıldı.

IGMG: Federal İçişleri Bakanlığı’nın mesafeli duruşu şüphe uyandırmaktadır

İslam Toplumu Milli Görüş Genel sekreteri Ali Mete rapora karşı Federal İçişleri Bakanlığının mesafeli duruşunu eleştirerek “Federal İçişleri Bakanlığı’nın mesafeli duruşu şüphe uyandırmaktadır. ” değerlendirmesinde bulundu.

Ali Mete sosyal medyadan şu değerlendirmede bulundu:

“Müslüman Düşmanlığı Raporu, Almanya’da İslam düşmanlığının yayılmasını ilk kez kapsamlı bir şekilde belgelemesi ve somut eylem önerileri sunması bakımından büyük önem taşımaktadır. Çalışmanın yeniden kamuya açık hale gelmesini memnuniyetle karşılıyorum. Ancak Federal İçişleri Bakanlığı’nın mesafeli duruşu şüphe uyandırmaktadır. Resmî sembollerin kaldırılması ve raporun bakanlığın görüşlerini yansıtmadığının vurgulanması, rapora binaen atılması gereken uygulamalara verilen desteğin sorgulanmasına neden olmaktadır. Müslümanlara yönelik düşmanlıkla mücadele için acilen ihtiyaç duyulan tedbirlerin gerekli desteği alıp almayacağını zaman gösterecek.”