“Almanya Genel Eşit Muamele Yasası (AGG) Ayrımcılığa Karşı Korumada Yetersiz Kalıyor”

“Almanya Genel Eşit Muamele Yasası (AGG) Ayrımcılığa Karşı Korumada Yetersiz Kalıyor”

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, Alman Parlamentosu’na sunulan “Almanya’da Ayrımcılık (Diskriminerung in Deutschland)” başlıklı rapor münasebetiyle bir açıklama yaptı.

Alman Parlamentosu’na sunulan “Almanya’da Ayrımcılık (Diskriminerung in Deutschland)” başlıklı rapor münasebetiyle bir açıklama yapan İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, “Ayrımcılık vakalarında önemli derecede artış var. Genel Eşit Muamele Yasası (AGG) ayrımcılığa maruz kalanları yüzüstü bırakıyor. Yasa hem eksik hem de birçok durumda uygulanmıyor” ifadelerini kullandı.

“IGMG Olarak Kapsamlı Bir Reformu Destekliyoruz”

İslam Toplumu Millî Görüş olarak AGG’de kapsamlı bir reform yapılması çağrısını desteklediklerini söyleyen IGMG Genel Sekreteri Ali Mete, “Mevcut yasa, mağdurları ayrımcılığı kabul etmeye mahkûm ederek onları yüzüstü bırakıyor. Bu durum sadece mağdurları zayıflatmakla kalmıyor, daha da kötüsü failleri güçlendiriyor. Yönetmelikler ya uygulanmıyor ya da çok dar zaman sınırları öngörüyor. Özellikle müşterek dava açma hakkının bulunmaması, mağdurların yalnız bırakılması anlamına geliyor. Çevrenin, hayvanların ya da tüketicilerin korunması alanında uzun zamandır var olan düzenlemeler ayrımcılığa karşı koruma alanında eksik kalıyor” diye belirtti.

“Ayrımcılık Kağıt Üzerinde Yasak”

Ayrımcılığın Almanya’da kâğıt üzerinde 18 yıldır yasaklanmış durumda olduğunu, normal şartlarda yasanın giderek daha etkili hâle gelmesinin beklendiğini söyleyen Ali Mete, “Oysa durum tam tersi. Davaların sayısı yıldan yıla artıyor. Giderek daha fazla sayıda insan günlük yaşamda, doktorda, alışverişte, konut ve iş piyasasında dışlanmaya maruz kalıyor. Alman olarak görülmeyen kimselerin ev ya da iş bulma olasılığı daha düşük. Doktorda farklı muamele görüyorlar, okulda aynı notu almak için daha fazla performans göstermek zorundalar” diyen Mete, bunun asla savunulamaz bir durum olduğunu söyledi.

Ayrımcılığa Maruz Kalanlar Tamamen Savunmasız Bir Durumda”

Genel Sekreter Mete sözlerine şöyle devam etti: “Devlet kurumlarında ayrımcılığa maruz kalan herkes tamamen savunmasız durumda. Yasalar, devlet dairelerinde yaşanan ötekileştirme vakaları için bile geçerli değil. Oysa mağdurların büyük çoğunluğu devlet dairelerinde yaşanan ayrımcılıktan şikâyetçi. Mağdurlar buralarda geri çevriliyorlar, aşağılayıcı muamele görüyorlar ya da işleri yokuşa sürülüyor. Mükemmel bir dil becerisine sahip olmayan ve görünüş itibarıyla Alman olarak algılanmayanların başvurularının kabul edilmesi çok daha zor” dedi.

“Mevcut Yasa İnsanları Hayal Kırıklığını Uğratıyor”

Mete, son olarak şu ifadeleri kullandı: “İslam Toplumu Millî Görüş olarak, bu durumdan etkilenenler arasında giderek artan oranda bir vazgeçme durumu gözlemliyoruz. Ayrımcılığa karşı kendilerini savunmaya çalışanlar da mevcut yasa sebebiyle hayal kırıklığına uğruyorlar. Çok sayıda dava, ispat yükümlülüğüne ilişkin yerine getirilmesi imkânsız kurallar ya da sürelerin geçmesi nedeniyle düşüyor. Ayrımcılıkla mücadele kuruluşları, dava açma hakları olmaması nedeniyle bir şey yapamıyor. Bu yasa 18 yıl önce doğru yönde atılmış önemli ve gecikmiş bir adımdı. Ancak bugün daha ileri adımlara ihtiyaç duyulduğu aşikâr.”