Ramazan Geldi, Hoş Geldi!

Ramazan Geldi, Hoş Geldi!

@Shutterstock

Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında da seçkin bir yeri vardır. Bundan dolayıdır ki, Müslümanlar ona “onbir ayın sultanı” demişlerdir.

Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, kutsal kitabımız olan Kur’an’ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur’an’da “Ramazan ayı insanları kurtuluş yoluna götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur’an’ın indiği aydır.” buyurmuştur. Bizler, ramazan ayında Kur’an okumaya her zamankinden daha çok özen göstermeliyiz. 

Ramazan ayı hayatımızda sadece oruç tutulan bir dönem değil, aynı zamanda manevi bir yenilenme ve toplumsal dayanışmanın güçlendiği özel bir zaman dilimidir. Bu mübarek ay, evlerimize misafir olduğunda, sofralarımız ile birlikte gönüllerimizi de bereketlendirir. Gerek toplumsal açıdan gerekse manevi açıdan derin anlamlar taşıyan Ramazan ayı, Allah’a olan bağlılığımızı artırdığı gibi, insanlar arasındaki muhabbeti ve birlikteliği de güçlendirir.

HAYAT | 27 Şubat 2025 IGMG Genel Başkanı Ergün İle Ramazan Söyleşisi: “Ramazan Nefis Muhasebesidir, Ahlaklı Toplumun İnşasıdır”

KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİL!

Toplumsal dayanışmanın ve paylaşma kültürünün deyim yerindeyse zirveye ulaştığı Ramazan ayı, iftar sofralarında, komşularla ve akrabalarla bir araya gelmenin, muhabbeti pekiştirmenin vesilesi olur. Bu ayda zengin ile fakir aynı sofrada buluşur, açlık ve susuzluğun ne demek olduğunu tecrübe ederek empati kurar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurur: “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Bu hadis-i şerif, Ramazan ayının sosyolojik boyutunu daha da anlamlı kılar, çünkü bu dönemde ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, sadaka ve fitre vermek gibi ibadetlerin yeri farklıdır. 

Ramazan, aile içindeki bağları da kuvvetlendirir. Birlikte oruç açmak, teravih namazına gitmek ve sahur hazırlıkları, aile üyeleri arasındaki iletişimi artırır. Özellikle çocuklar için bu ay, dinî değerleri öğrenme ve aile büyüklerinden gelen gelenekleri tanıma fırsatıdır. 

RAMAZAN AYI NİMETTİR

Allah’a yakınlaşmak için büyük bir nimet olan Ramazan ayı, kişiyi takvaya yönlendirmesi ve manevi anlamda arınma sağlaması açısından da değerlendirilmesi gereken eşsiz bir dönemdir. Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki sakınırsınız.” Bu ayet-i kerimede Allah Teâlâ insanları açıkça takvaya yönlendirmektedir. 

Bu mübarek ayda günlük hayatımızda yaşadığımız yoğunluğa, telaşeye ara verip, dünya meşgalesinden arınıp, Allah’a yönelmeye, gündüzünü ayrı, gecesini ayrı ibadetlerle geçirmeye çaba sarfetmeliyiz. Bu esnada teravih namazları ve Kur’ân-ı Kerîm’in daha sık okunması, manevi atmosferi güçlendirir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kim Ramazan ayında inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan umarak namaz kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” buyurarak, bu ayın manevi önemine dikkat çekmiştir.

HAYAT | 25 Mayıs 2023 En Güzel Ahlaki Erdem: Diğergamlık

ASHAB-I SUFFA

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) Ramazan ayında yaşadığı ve bizlere örnek olan birçok olaydan biri, Ashab-ı Suffa’ya iftar vermesidir. Medine’de mescidin bitişiğinde kalan, ilim öğrenmek ve ibadetle meşgul olmak için dünyalık hiçbir şeye sahip olmayan Ashab-ı Suffa, maddi zorluklar içinde yaşamaktaydı. Ramazan ayında Peygamberimiz (s.a.v.), iftar vakti kendi evinde yiyecek az olduğu hâlde onları davet etmiş ve elindeki yiyecekleri onlarla paylaşmıştı. 

Bu olay, Ramazan ayında paylaşmanın ve misafirperverliğin önemini bizlere öğretir. Peygamberimizin (s.a.v.) cömertliğini ve paylaşma konusundaki hassasiyetini gösterirken, Ramazan ayının manevi atmosferini de pekiştirir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlunun sevabı kadar sevap kazanır, oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” 

MANEVİ HUZUR

Sahur ve iftar anları, yalnızca yemek yeme vakitleri değil, aynı zamanda dua ve şükür zamanlarıdır. Aile fertlerinin bir araya gelerek iftar açması, yalnızca fiziksel açlığı gidermekle kalmaz, aynı zamanda ruhsal doyumu da beraberinde getirir. Bu mübarek ayda, misafir ağırlamak ve iftar sofralarını paylaşmak, muhabbeti artırır ve gönül bağlarını kuvvetlendirir. Özellikle iftar davetleri, toplumsal dayanışmayı pekiştirirken, kalplerin kaynaşmasına vesile olur.

RAMAZAN’IN HUZURU VE BEREKETİ

11 ayın sultanı Ramazan geldiğinde, evlerimize huzuru, bereketi ve muhabbeti de getirir. Allah’a olan bağlılığımızı güçlendiren, dayanışmayı artıran ve manevi arınma fırsatı sunan bu mübarek ay, birlik ve beraberliği, huzuru ve takvayı pekiştirir.

Bu nedenle, Ramazan ayı evimize misafir olduğunda, yalnızca sofralarımızı değil, gönüllerimizi de bereketlendirir. Yılda bir defa evimize misafir ettiğimiz Ramazan ayı, bizi iyi bir insan olmaya teşvik eder. Rabbim, Ramazan ayının bereketini ve huzurunu evlerimize daim eylesin.