IGMG: “İslam Düşmanlığına Sessiz Kalmak Tehlikelidir”

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, Fransa’da bir camide yaşanan bıçaklı cinayet ve Almanya’da İslam karşitı suçların artışı üzerine bir açıklama yaptı. Mete, Almanya’da İslam karşıtı suçlarda etkin bir artış yaşanmasına rağmen suskun kalınmasını da eleştirdi.

“Sessizlik Tarafsızlık Değildir”

Açıklamasında, “İslam düşmanlığı sadece bireysel olarak Müslümanları tehdit etmekle kalmıyor; hukuk devletimizin temel prensipleri olan özgürlük, eşitlik ve insan onurunu zayıflatıyor.” ifadelerini kullan Mete, Almanya’da kararlı bir siyasi ve toplumsal tepki eksikliğine dikkat çekti. Mete, “Bu sessizlik tarafsız değildir: Sessizlik, toplumsal birlikteliğe açıkça saldıran aşırı sağcı güçleri güçlendirmektedir. Siyasi merkez, bu tür suçları yorumsuz bırakarak kendisine de zarar vermektedir. Kim susarsa, alanı aşırılara bırakır ve kendi güvenilirliğini kaybeder.” dedi.

“İslam Düşmanlığının Ölümcül Tehlikesi Göz Ardı Edilemez”

Fransa’nın La Grand-Combe şehrindeki camide genç bir Müslümanın hunharca katledilmesinin derin bir üzüntü ve endişe meydana getirdiğini belirten IGMG Genel Sekreteri Mete, “Bir insanın ibadet ederken nefret saikiyle öldürülmesi, İslam düşmanlığının ölümcül tehlikesine dair açık ve net bir işarettir.” dedi.

“Almanya’daki Sessizlik Alarm Verici”

Almanya’da ise hem bu olaya hem de ülkedeki İslam karşıtı suçların dramatik artışına rağmen yaygın bir sessizlik olduğuna dikkat çeken Mete, sadece Bavyera’da kayıt altına alınan İslam düşmanı vakaların son üç yılda üç katına çıktığını, buna rağmen hâlâ kararlı bir siyasi ve toplumsal tepki eksikliği bulunduğunu vurguladı.

“İslam Düşmanlığı Hukuk Devletini Zayıflatıyor”

Mete, Almanya’da resmi kayıtlara geçen vakaların gerçekte yaşananların sadece bir kısmı olduğunu, birçok Müslüman mağdurun güvenlik makamlarına olan güvensizlik veya olayların hafife alınmasından korktuğu için saldırıları bildirmediğini söyledi. Bildirilen birçok olayın da sonuçsuz kaldığını açıkladı.

Açıklamasında “İslam düşmanlığı sadece bireysel olarak Müslümanları tehdit etmekle kalmıyor; hukuk devletimizin temel prensipleri olan özgürlük, eşitlik ve insan onurunu zayıflatıyor.” diyen Mete, La Grand-Combe’deki saldırıyı en güçlü şekilde kınadıklarını ve açık bir toplumsal ve siyasi tavır talep ettiklerini vurguladı.

Mete açıklamasını “İslam karşıtı nefret küçümsenmemeli ve kabullenilmemelidir. Bu nefrete göz yuman herkes, tüm toplumun özgürlüğünü ve güvenliğini tehlikeye atmaktadır.” ifadeleriyle tamamladı.