Avusturya’da İlkokullarda Başörtüsü Yasağı Yeniden Gündemde!

@shutterstock
Avusturya’da Aile ve Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm ilkokullarda başörtüsü yasağını yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar ise yalnızca Müslümanları hedef alan düzenlemenin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu görüşünde.
- AVUSTURYAGündem
- 5 Mayıs 2025
Ramazan Koç
Avusturya hükümeti, ilkokullarda başörtüsüne yönelik yeni bir yasak düzenlemesini tekrar gündeme getirdi. Aile, Entegrasyon ve Avrupa Bakanı Claudia Plakolm (Avusturya Halk Partisi – ÖVP), devlet televizyonunda katıldığı bir programda iki farklı yasa modeli sundu. Ancak bu yeni girişim, hukuki, toplumsal ve etik açıdan çok sayıda soru işaretini de beraberinde getiriyor.
Sadece Müslüman Kız Çocukları Hedef Alınıyor
2019 yılında dönemin ÖVP-FPÖ koalisyon hükümeti tarafından uygulamaya konan başörtüsü yasağı, 2020 yılında Avusturya Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmişti. Mahkeme, sadece Müslüman kız çocuklarının hedef alındığı, diğer dini sembollerin ise serbest bırakıldığı gerekçesiyle söz konusu yasağın anayasanın eşitlik ilkesini ihlal ettiğini belirtmişti. Buna rağmen Plakolm, Hristiyan sembolleri gibi diğer dinî unsurların yasaktan muaf tutulacağını açıkça dile getiriyor. Bu da, yeni yasa önerisinin bir kez daha anayasal ilkelerle çelişebileceğini gösteriyor.
Ancak bugün aynı yasak, üstelik daha sert bir biçimde yeniden gündemde. Plakolm’un sunduğu ilk model, yasağın anayasal düzeyde sabitlenmesini ve böylece gelecekte iptal edilmesinin zorlaştırılmasını öngörüyor. Bu modelin kabul edilebilmesi için muhalefet partilerinin, özellikle de Özgürlükçü Parti (FPÖ) ya da Yeşiller’in desteği gerekiyor. Yasağın anayasa düzeyine taşınmasının bireysel özgürlükler üzerinde kalıcı baskılar yaratabileceği yönünde yoğun eleştiriler var.
Yasak İki Aşamalı Olacak
Plakolm’un sunduğu ikinci seçenek ise “aşamalı model” olarak tanımlanıyor. Bu modele göre başörtüsü takan çocuğun durumu önce okul psikologları, sosyal hizmet uzmanları ve aileyle yapılacak görüşmelerle değerlendirilecek. Sonuçta çocuğun yararı doğrultusunda hazırlanacak bir raporla yasak kararı verilebilecek.
“Amacımız Çocukları Korumak”
Yasağın dini bir müdahale değil, çocukları koruma amacı taşıdığını savunan Bakan Plakolm, 8 yaşındaki bir kız çocuğunun başörtüsü takmasının “baskı göstergesi” olduğunu söyledi. Ancak birçok hukukçu ve insan hakları savunucusu, bu yaklaşımın genelleyici ve ötekileştirici olduğunu, bireysel özgürlükleri yok saydığını ifade ediyor.
Özellikle yasağın yalnızca Müslüman topluluğa yönelik olması, dini ayrımcılık tartışmalarını yeniden alevlendirmiş durumda. Toplumun sadece belirli bir kesimini hedef almak, çok kültürlü yapının altını oyan bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.