Eûzu Billâh!

@Shutterstock
Esma’ül Hüsna, duaların kabulü için okunabilecek güçlü zikirler barındırmak ile birlikte, hastaların şifa bulması amacıyla da faydalanılan bir kaynaktır. Dr. Ahmet İnam, bu kaynaktan istifade ederek günlük dualarımız için örnekler verdi.
- HAYAT
- 28 Mayıs 2025
Dr. Ahmet İnam
Dua edelim ki, Allah bize değer versin — ne güzel bir müjde, hamdolsun! Dua edelim ki, Rab kimdir, kul kimdir hakikati daima hatırımızda olsun! Sadece hatırımızda değil; gönlümüzde, düşüncemizde ve dilimizde de yer bulsun — ne derin bir hikmet ne güzel bir hayat!
Dua İle İste
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v.)’in buyurduğu gibi: “Kul, günah talep etmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe, duası kabul edilmeye devam eder.” (Müslim, Zikr, 25). O hâlde; hangi derde düşmüşsen, hangi arzun, rahatsızlığın toplum içinde, ailede, şahsında, Müslümanlarda var ise, ne tür isteğin ya da hedefin varsa, dua ile iste. Çünkü O, dualara icabet edendir. (Mü’min suresi, 40:60)
Bismillâh!
Ey güzel, cemîl olan Allah’ım! Ya el-Hâdî!
Ey güzelliği seven Allah’ım, bizleri ve ailemizi güzellerden yani sevdiğin kullarından eyle! Bizi, müminleri ve zürriyetimizi güzelleştir!
Bizi güzel dediğinden ayırma ve bizleri, verdiğin/vereceğin hidayet, iman, vicdan ve ahlak ile, şeytanın “güzel” diye süslediği dünyevî aldatmacalardan koru! Bizi cinlerden ve insanlardan oluşan şeytanların şerrinden muhafaza eyle! Çirkinliği, fuhşu, ahlaksızlığı, riyayı, kibri ve israfı çeşitli görsel temsillerle bize “güzel” diye sunanların şerrinden koru! Bunu yapanlar biz Müslümanlarsak, bizleri de ıslah et!
Bizi rahmetinden uzaklaştırma! Bolluk ve hayır zamanlarında da, darlık ve zor zamanlarında da şükredenlerden eyle! Nankörlük ettiğimizde nankörlüğümüzü affet, bizi doğru yola ilet ve ıslah et!
Nefsine uyarak senin emirlerini dinlemeyen, Allah Resûlü’nün ahlakına ve sünnetine uymayan; “günün şartları gereği” her türlü ahlaksızlığı dünya için meşru hâle getirenler gibi yapma bizi ve bizleri ıslah eyle!
Ya El-Cebbâr!
İbadetlerini şuurlu değil de gösteriş için yapan ahlaksızların, emirlerine işine geldiği gibi uyarak mal ve mülk için çabalayanların, ibadetlerini ihmal edip haramlara dikkat etmeyi yeterli görenlerin, iyilik yapmayı yeterli görüp sana kul olmayı unutanların, hayasızlığa alışmış, hayasızlığa “Ne var bunda, herkes böyle” mazeretini sunan anne ve babaların, karı-kocaların, başkan ve “aydınların” şerrinden bizi koru!
“Ahirete inanmayan Müslümanlardan” eyleme bizleri!
“Önce ahlak” diyerek sanki Müslüman olmak ahlaksız olmakla eşdeğermiş gibi, kâfirlerin ahlakını güzel gösterenlerin şerrinden bizi koru ve bütün bu hata ve günahlara batmış olanları ıslah et! Müslümanları eleştirmek için fırsat kollayan ve bu fırsatı ahlaksız Müslümanlarda bulduklarında hem Müslümanlara hem de İslam’a düşmanlık edenlerin şerrinden bizleri koru ve gafil Müslümanları ıslah et!
Bizi takva sahibi kıl ki cin ve insan şeytanları, hatta “emmâre” olan nefsimiz bile bize güç yetiremesin!
Ya El-Alîm!
İlmimizi artır ve ilmimizi faydalı kıl!
Bizi, ilim sahibi olup da emrine isyan eden İblis gibi yapma!
Bizi, kibrine yenildiğinin dahi farkında olmayan; kalbindekini dışlayarak sözde bilge, entelektüel, akademik süslemelerle dünyalık peşinde koşanlardan eyleme!
Ya El-Fettâh!
Geçmişini ve geleceğini hasetle heba edenlerin, hasetle insanlara kötü davrananların, haset ederek şükrü unutanların, haset ve her türlü kurnazlıkla yeryüzünde fesat ve fitne çıkaran şeytanların ve şeytanlaşmışların şerrinden koru!
Ve bizleri onlardan eyleme!
Kibirleriyle ırkçılık yaparak insanları ve ümmeti bölenlerin, masum ve mazlumları hor görenlerin, hak ve hakikati değiştirmek isteyenlerin, garipleri küçümseyenlerin ve sana isyan eden şeytanların ve şeytanlaşmışların şerrinden bizi koru!
Ve bizleri onlardan eyleme!
Zina ve fuhşun kol gezdiği bu günlerde bizi göz, el, dil ve beden zinasından koru!
Şeytan’ın silahları olan zinaya ve çıplaklığa alışmaktan uzak tut!
Bizi, günaha ve ahlaksızlığa alışmış; bilerek ya da bilmeyerek bedenleriyle, giysileriyle, dilleriyle ve davranışlarıyla bizleri zinaya sürükleyenlerin şerrinden koru! “Sana ne, demokrasi burası” diyerek kendilerini aldatan, fıtratına ve hakikate ters davrananların şerrinden koru!
Ve bizleri onlardan eyleme!
“Elhamdülillah Müslümanım” diyerek içki, kumar, hırsızlık, iftira, gıybet, hayasızlık, yolsuzluk ve zinayı normalleştirenlerin şerrinden koru!
“Ne olmuş yani, bu dünyaya bir kere geliyoruz” diyerek sözde dürüstlük taslayanların cehaletinden, ayıbından ve fesadından koru!
Ve bizleri onlardan eyleme!
Ey Hâfid ve Hafîz Olan Allah’ım!
Bizleri iblisleşerek zelil olanlardan eyleme ve onların şerrinden koru!
Bizi ümidi tükenenlerden eyleme;
Ümidimizi yitirmemize sebep olabilecek her türlü fitne ve musibetten koru!
Sen ancak iyiliğimiz için, sevdiğin kullarına bela verirsin;
Bize kaldıramayacağımız zorluklar yükleme ve bizi her zorlukta Senden hayır bekleyenlerden eyle!
Eyyûb (a.s.)’ın sabrından bize de ver ki; şeytanın ve insanların fitnelerini teslimiyetle, sabırla, imanla, ahlakla ve imtihan bilinciyle aşabilelim.
Kendisine sayısız nimet verdiğin hâlde, gururuna yalnızca bir kez dokunduğun için Sana karşı isyankâr ve nankör olan şeytan gibi, bize verdiğin sayısız nimete rağmen başımıza gelecek küçük ve zorlu imtihanlar karşısında Sana karşı isyankâr ve nankör olmaktan bizi koru! Dört bir yandan üzerimize gelen şeytanların / düşmanların fitnelerinden bizleri muhafaza eyle!
Ya Er-Rezzâk!
Bizi, rızık ve ölüm korkusuyla korkutup hakkı ve hakikati savunmaktan, haksızlığa sözle ve dille karşı çıkmaktan alıkoyanların şerrinden;
“Dilsiz şeytanların” ve dahi kalbimizle buğz etmekten alıkoymaya çalışanların şerrinden;
Ölüm korkusuyla bize ahiretteki hesabı unutturanların, ölümlü olduğumuzu unutturanların, dünyada sonsuza kadar yaşayacakmışız gibi vesveselerle bizi aldatanların ve hatta ölümü unutmayı bize “sıhhatli, makul, güzel” olarak telkin edenlerin şerrinden bizleri koru!
Âmin!
Yine, güzel olan Allah buyurur ki:
“En güzel isimler Allah’ındır; O’na bu güzel isimlerle dua edin…” (A’râf suresi, 7:180). O’na en güzel şekilde, samimiyetle, tövbe-i nasûh ile, acziyet ve kulluk bilinciyle, hem ümitle hem de korkuyla dua etmek; sadece O’ndan istemek, “güzel” (cemîl) olana, yani yalnızca Allah’a ibadet etmek demektir (Fâtiha suresi, 1:4).
Güzel olanı, ki kötü/şer olan istenmez; isteyen de gafildir, en güzel şekilde istemek gerekir.
Bundan dolayı, aynı ayetin devamında buyurulduğu gibi, “…O’nun isimleri hakkında doğru inançtan sapanlar…”dan değil de (A’râf Suresi, 7:180), güzel olan Allah’ı – meşhur bir hadise göre “doksan dokuz, yüzden bir eksik” olan – en güzel isimleriyle zikredenlerden olmak ne güzeldir. Hele duaların sadece kendin için değil de hem ailen hem din kardeşlerinin iyiliği ve kurtuluşu içinse, hatta insanların — gönül ister ki kurtuluşu için olsun, lâkin hakikate terstir bu, öyleyse — en azından dünyada huzuru içinse…
Rahmân’dır Allah; dünyada tüm kullarına — Müslümana da kâfire de — nimetinden verir, merhamet eder. Lâkin ne mutlu o kimselere ki, Rahîm olan Allah’ın âhirette de merhametine nâil olur!
Sadece O’na dua ederek ve O’na kul olarak, o kimselerden olmak ümidiyle!