Almanya’da 14 Milyon Dizel Araç Sahibi Dikkat

Almanya’da 14 Milyon Dizel Araç Sahibi Dikkat

Ankara, TURKEY - August 5, 2018 :Is an independent, state-mandated supervision and control body for the certification of technical inspections, controls and management systems in Germany.

Almanya’daki 14 milyon dizel araçtan birçoğu, TÜV’den geçemiyor. Teknik arızalar nedeniyle onarım maliyeti 3 bin Euro’ya kadar çıkabiliyor. İşte detaylar.

Almanya’da dizel araçların sayısı her ne kadar son yıllarda düşüş gösterse de, ülkede hala 14,1 milyon dizel motorlu otomobil trafikte bulunuyor. Bu rakam, Almanya’daki toplam otomobil sayısının yaklaşık yüzde 28,8’ine denk geliyor.

Ancak bu araç sahiplerini ilgilendiren önemli bir mesele söz konusu. Dizel araçlar, düzenli olarak yapılması gereken TÜV muayenesinden geçerken diğer motor tiplerine kıyasla çok daha fazla sorun çıkarıyor. Bu sorunlar, hem teknik hem de çevreyle ilgili ciddi maliyetleri beraberinde getiriyor.

Ford Dizeller TÜV’de İlk Aşamayı Geçemiyor

TÜV, DEKRA ve benzeri kurumlar tarafından gerçekleştirilen bu teknik kontrol, araçların güvenliğini ve çevreye uyumluluğunu denetlemeyi amaçlıyor. Ancak özellikle Ford’un 1.5 ve 2.0 litrelik Ecoblue motorlu dizel araçları, daha ilk muayenede olumsuz sonuçlar alıyor.

Otomobil kulübü ADAC’ın verilerine göre, bu modellerin çoğunda dizel partikül filtresi (DPF) yeterli verimle çalışmıyor. Bu da, aracın egzoz emisyonlarını artırıyor ve filtre değişimini kaçınılmaz hale getiriyor. Üstelik bu filtrelerin değişimi azımsanmayacak maliyetlere yol açıyor. ADAC’ye göre, tamir veya değişim işlemleri model ve arızanın derecesine göre 2 bin ila 3 bin Euro arasında bir maliyeti bulabiliyor.

Kısa Mesafe Kullanımı Sorunları Tetikliyor

Özellikle şehir içi kullanımlarda araçların sürekli kısa mesafelerde çalıştırılması, DPF’nin tıkanmasına neden oluyor. Tıkanan filtre, egzoz sisteminin düzgün çalışmasını engelliyor ve zararlı gazların dışarı salınımını artırıyor. Bu durum da doğrudan TÜV muayenesinde olumsuz bir değerlendirmeyle sonuçlanıyor.

Bununla birlikte araçlardaki egzoz gazı geri dönüşüm valfi (AGR) de zamanla biriken is ve kurum nedeniyle işlevini yitiriyor. AGR valfinin düzgün çalışmaması, egzoz gazının yeterince geri döndürülmemesi anlamına geliyor ki bu da emisyon değerlerinin belirlenen sınırların üzerine çıkmasına yol açıyor.

Tek Sorun Egzoz Değil: Teknik Arızalar da Sınıfta Bırakıyor

TÜV yalnızca çevresel emisyonları değil, aracın genel teknik durumunu da kontrol ediyor. Dizel motorların daha yüksek çalışma basıncına sahip olması, zamanla bazı mekanik aksamların daha çabuk yıpranmasına neden oluyor.

Bunların başında turbo şarj sistemleri geliyor. Turbo şarj ünitesinde meydana gelen kaçaklar veya fan kanatlarında oluşan hasarlar, motorun performansını düşürürken egzoz emisyonlarını da artırıyor. Aynı şekilde, yakıt enjeksiyon sisteminde yaşanan sorunlar tam bir yanma sağlayamıyor ve bu da araçtan çıkan zararlı gazların artmasına neden oluyor.

Ayrıca fren sistemi ve süspansiyon bileşenleri gibi hayati önem taşıyan güvenlik donanımları da TÜV’de titizlikle inceleniyor. Fren balatalarında aşınma, disklerde dengesiz aşınma veya süspansiyon sisteminde yer alan amortisör ve yaylardaki arızalar, aracın yol güvenliğini tehlikeye atıyor. Direksiyon sistemindeki kusurlar ise sürüş hakimiyetini ciddi şekilde etkileyebiliyor.

Dizel Araç Sahipleri Daha Dikkatli Olmalı

Almanya’daki dizel araç sahiplerinin TÜV öncesinde araçlarını mutlaka detaylı şekilde kontrol ettirmesi öneriliyor. Özellikle motor sistemleri, egzoz bileşenleri ve genel güvenlik aksamları açısından yapılacak erken bir bakım, hem TÜV muayenesinden geçişi kolaylaştırıyor hem de olası yüksek masrafların önüne geçiyor.(bb)