Almanya’da Camilere Yönelik Saldırılar Rekor Seviyeye Ulaştı

Almanya’da 2024 yılında ülke genelinde camilere yönelik 175 saldırı tespit edildi. En fazla saldırının yaşandığı eyalet Kuzey Ren-Vestfalya oldu. Artan İslam karşıtlığı karşısında somut siyasi adım çağrısı yapıldı.
- ALMANYAGündem
- 4 Haziran 2025
Almanya’da Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) bünyesinde faaliyet gösteren Ayrımcılıkla Mücadele Bürosu, 2024 yılına ilişkin cami saldırıları raporunu kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre yıl boyunca ülkede camilere yönelik toplam 175 saldırı kaydedildi. Bu sayı, bir önceki yılın rakamı olan 137’nin çok üzerine çıkarken, 2021 yılına kıyasla ise yaklaşık dört kat artış anlamına geliyor.
“Eyaletimiz İçin Açık Bir Alarm Sinyali”
Saldırıların büyük bir bölümünü tehdit içerikli mektuplar, hakaretler ve karalama girişimleri oluşturdu. Bu vakaların önemli bir kısmında açıkça aşırı sağcı ve ırkçı ifadeler kullanıldığı tespit edildi. Bunun yanı sıra camilere yönelik maddi zararlar, Nazi sembolleriyle gerçekleştirilen provokasyonlar ve doğrudan tehdit içeren olaylar da raporda yer aldı. Belgelenen vakaların yüzde 96’sında saldırılar DİTİB’e bağlı camileri hedef aldı.
Özellikle Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde camilere yönelik saldırıların yoğunlaşması dikkat çekti. DİTİB Ayrımcılıkla Mücadele Bürosu Başkanı Dr. Zekeriya Altuğ, bu durumu eyalet için açık bir alarm sinyali olarak nitelendirdi. Altuğ, Müslümanların toplumsal krizlerin günah keçisi hâline getirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Raporda, 7 Ekim 2023 sonrasında artan toplumsal kutuplaşmanın ve siyasi söylemlerin, saldırılardaki yükselişi tetiklediği belirtildi. Orta Doğu’daki çatışmalar, sağ popülist söylemler ve komplo teorilerinin Almanya’daki İslam karşıtlığını daha da körüklediği ifade edildi.
“Müslümanlara Ait İbadethaneler Daha Etkin Korunmalı”
DİTİB raporun sonunda siyasi otoritelere üç temel çağrıda bulundu. Müslümanlara ait ibadethanelerin daha etkin korunması gerektiği vurgulanırken, saldırıların faillerine karşı hukuki süreçlerin kararlılıkla işletilmesi talep edildi. Ayrıca, antimuslim nefrete karşı net ve tutarlı bir siyasi duruş sergilenmesinin toplumsal barış açısından elzem olduğu belirtildi.
Dr. Altuğ, her cami saldırısının sadece fiziksel bir yapıyı değil, o camiye bağlı olan ailelerin ve cemaatlerin güven duygusunu da derinden sarstığını belirterek, “Toplumsal barışı birlikte korumak ve bu saldırılar karşısında güçlü bir dayanışma göstermek zorundayız” dedi.(bb)