Almanya Merkez Bankası Emeklilik Krizinin Faturasını Yine Emekliye Çıkardı

Almanya’da milyonlarca emekli, yükselen hayat pahalılığı ve artan enerji maliyetleriyle boğuşurken, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) emeklilik reformu için tartışmalı bir öneri sundu. Raporda, emeklilik sisteminin zorluklarının temel sebebinin “çok erken emeklilik” olduğu iddia edilerek, emeklilik yaşının daha da yükseltilmesi gerektiği savunuldu.

Ancak emekliler ve sosyal politika uzmanları bu yaklaşımı adaletsiz buluyor. “Az maaşla yaşamak zorunda kalan emekliyi daha uzun çalışmaya zorlamak hangi vicdana sığar?” sorusu kamuoyunda yankı buldu.

Emekli Maaşları Yetersizken, Sorumluluk Emekliye Yükleniyor

Şu anda Almanya’da ortalama emekli maaşı birçok kişi için geçim sınırının altında kalıyor. Özellikle kadınlar, düşük ücretli sektörlerde çalıştıkları ve kesintili sigorta primleri yatırdıkları için yaşlılıkta ciddi bir yoksulluk riskiyle karşı karşıya. Buna rağmen Almanya Merkez Bankası, sistemin yükünü hafifletmek için “insanlar daha geç emekli olmalı” diyor.

Uzmanlara göre, asıl sorun düşük ücret politikası, güvencesiz çalışma biçimleri ve sosyal devletin zayıflatılması. Buna rağmen rapor, yapısal sorunlar yerine bireyleri hedef alıyor.

“Az Çalıştınız, Çok Emekli Oluyorsunuz” Mantığı

Almanya Merkez Bankası raporunda dikkat çeken bir diğer nokta ise, erken emekliliğe getirilen kesintilerin yetersiz olduğu yönündeki eleştiri. Raporda, 63 yaşında emekli olanlar için uygulanan aylık yüzde 0,3’lük kesintilerin artırılması isteniyor. Oysa çoğu kişi sağlık sorunları ya da iş bulamama nedeniyle erken emekli olmak zorunda kalıyor.

Yani sistemden kaynaklı sorunlar görmezden gelinirken, bireyin çalışmama “tercihi” sorgulanıyor. Emekli sendikaları ise bu bakışı “hayatın zorluklarına sırtını dönmek” olarak tanımlıyor.

Reformlar Zengin İçin Teşvik, Yoksul İçin Yük mü?

Hükümetin “Aktiv Rente” adı altında planladığı yeni uygulamada, emeklilik yaşını doldurmuş ancak çalışmaya devam eden kişilere 2000 Euro’ya kadar vergi muafiyeti sağlanması öngörülüyor. Ancak bu uygulama da adaletsizlik tartışmalarını beraberinde getiriyor.

Düşük gelirli yaşlılar sağlık sorunları ya da fiziksel iş koşulları nedeniyle zaten uzun süre çalışamazken, avantaj yine daha sağlıklı ve hali hazırda iyi maaş alanlara gidiyor. Yani reformlar yine güçlüden yana işliyor.

Gözler Hükümete Çevrildi

Almanya’nın demografik yapısı değişiyor, bu bir gerçek. Ancak çözüm sadece çalışan ömrünü uzatmak mı? Emekliler, düşük maaşla hayatta kalmaya çalışırken sistemin yükünün onlara yüklenmesi sosyal adalet ilkesini zedeliyor. Sosyal devletin asli görevi, yaşlılıkta insan onuruna yakışır bir yaşam sunmakken, çözümü yine vatandaşın omuzlarına yıkmak büyük bir çelişki.

Almanya Merkez Bankası’nın önerisi, hükümeti baskı altına alırken, kamuoyunda daha adil ve insan merkezli reformların gerekliliği yönündeki sesler de giderek yükseliyor.