Alman Medyası Göçmenleri Gerçekten 3 Kat Daha Fazla Suçlu Gösteriyor

Alman Medyası Göçmenleri Gerçekten 3 Kat Daha Fazla Suçlu Gösteriyor

@shutterstock, camiahaber

Almanya’da göçmenlerle ilgili olarak yapılan bir medya analizine göre, Alman yayın organları suç haberlerinde göçmen kökenli kişileri toplumdaki gerçek oranlarının yaklaşık üç katı kadar daha sık kullanıyor. Müslüman göçmenlere ise yüde 70 daha fazla yer veriliyor. Oysa polis kayıtlarında bu oran sadece yüzde 15,8 şeklinde.

Almanya’da yapılan bir medya incelemesi, televizyon haberleri ve gazete başlıklarında göçmen kökenli şüphelilerin orantısız biçimde öne çıkarıldığını gösterdi. Analize göre, suç haberlerinde şüpheli ya da fail kökeni verildiğinde bu kişilerin “yabancı” veya “göçmen” olarak tanımlanma oranı oldukça yüksek. Alman medyası genellikle “göçmen’ ya da “yabancı” faillerin suçlarını haberleştiriyor.

Prof. Dr. Thomas Hestermann tarafından Mediendienst Integration kurumu için hazırlanan “Kriminalität und Migration: Das Bild in deutschen Medien” başlıklı yeni rapor, Alman ana akım medyasının yabancı şüphelileri polis kayıtlarına kıyasla üç kat daha fazla haberleştirdiğini gösterdi.

Hestermann’ın 2025 yılı verilerine dayanan analizine göre, televizyon ve basında suç haberlerinde yabancı kökenli şüpheliler orantısız biçimde öne çıkarılıyor. Bu durum, kamuoyunda göçmen karşıtı algıların güçlenmesine neden oluyor.

Tüm Medya Aynı Dili Kullanıyor

Göçmen suçların medyada yer alması, sag, sol veya muhafazakar Alman medyası arasında aynı şekilde değerlendiriliyor. Tüm medya neredeyse aynı dili kullanıyor.

Benzer bir durum ulusal gazetelerde de görülüyor. İncelenen beş büyük gazetenin (Bild, Süddeutsche Zeitung, Frankfurter Allgemeine Zeitung, Welt ve taz) şiddet haberlerinin üçte birinde (%33) failin kökeni belirtiliyor. Bu haberlerde failin yabancı olduğu oran %90,8. Araştırma döneminde Welt ve taz gazeteleri yalnızca yabancı kökenli şüphelilerden söz ederken, Süddeutsche Zeitung’da bu oran %72,7 olarak ölçüldü.

Medyada Göçmen Suçluluğu Üç Kat Fazla Görülüyor

Araştırmaya göre, televizyon haberlerinde şüphelilerin kökenine yer verilen her dört haberden biri (%25,4) yabancılarla ilgili. Bu haberlerin %94,6’sı yabancı şüphelileri konu ediyor. Gerçekte ise, polis kayıtlarında şiddet suçlarında yabancı şüpheli oranı yalnızca %34,3.

Benzer biçimde, gazetelerdeki suç haberlerinin üçte birinde (%33) şüphelinin kökeni belirtiliyor. Bu haberlerin %90,8’inde yabancılar öne çıkarılmış durumda. Hestermann, bu farkın son 15 yılın en yüksek seviyesi olduğunu açıkladı.

En Fazla Abartı Müslüman Kökenli Haberlerde

Araştırma ayrıca, medya haberlerinde Müslüman ülkelerden gelen kişilerle ilgili suç anlatılarının da aşırı biçimde öne çıkarıldığını ortaya koyuyor. Buna göre, kökenin belirtildiği televizyon haberlerinin %70,3’ü ve basın haberlerinin %70,1’i Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkelerden gelen kişilerle ilgili. Oysa polis verilerinde bu oran yalnızca %15,8. Bu da, Müslüman kökenli kişilerin medyada dört kat fazla temsil edildiği anlamına geliyor. haberlerde özellikle Müslüman ülkelerden gelen kişilerin orantısız biçimde yer aldığını ortaya koyuyor. Televizyondaki haberlerin %70,3’ü, gazetelerdekinin %70,1’i Müslüman ağırlıklı ülkelerden gelen şüphelilere dair. Oysa polis kayıtlarında bu oran yalnızca %15,8. Bu da Müslüman kökenli şüphelilerin medyada dört kat fazla temsil edildiğini gösteriyor.

“Medya Algı Yönetiminde Etkili Rol Oynuyor”

Uzmanlara göre bu durum, Almanya’daki toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor. Mediendienst Integration’dan yapılan açıklamada, medyanın güvenilirlik sorumluluğu taşıdığı ve suç haberlerinde köken vurgusunun önyargıları beslediği ifade edildi. Prof. Hestermann ise, haberlerdeki temsil dengesizliğinin göçmenlerin toplumdaki imajına zarar verdiğini “Gerçeklerle orantısız bir medya dili, toplumsal barışa değil, önyargılara hizmet eder.” sözleri ile vurguladı.