Yazarlar

Eş Olmak

Eşler, birbirini tamamlar. Rollerinde bazı farklılaşmaların olması, hiçbirinin sorumluluktan sıyrılmasına yol açmamalıdır.
12 Ocak 2021

“Yuvayı yapan dişi kuştur” diye bir atasözümüz var. Ailenin kurulmasından sürdürülmesine, huzurundan geçimine kadar kadına büyük sorumluluklar düştüğü vurgulanır, bu sözle. Kadının sorumluluğu vurgulanırken, erkeğin sorumlulukları âdeta görmezden gelinir. Oysa karı kocadan her birine ayrımsız eş denir. Eş, benzerlik ve denklik anlamı taşımaktadır. Çorabın eşi, dediğimizde bu benzerliğe, denkliğe işaret ederiz. Karacaoğlan, “Yedi iklim dört köşeyi dolandım/Vallahi görmedim eşin, sürmeli.” der. Karı ve koca, eştir. Onlar, aynı yolu birlikte kateden, aynı hayatı birlikte inşa etmekle sorumlu yoldaştırlar. Eşler, birbirini tamamlar. Rollerinde bazı farklılaşmaların olması, hiçbirinin sorumluluktan sıyrılmasına yol açmamalıdır.

Farklı iki kişi evlenmek sayesinde eş olunca bir bağlanma, bir benzeşme ve sarmaş dolaş olup bütünleşme sürecini işletirler. Sıradan bir sevgi değil, verici, yaşatıcı, adanmışlık ruhu kazandırıcı sevgi üretirler, o sevgiyle beslenir gelişirler, kanatlanırlar. Bu sevgiyle eş, kendisine ayna olan eşinde kendini görür; onu kendinden ayrı düşünemez hâle gelir. Eşi adına karşılık beklemeden sorumluluk üstlenmekten, büyük fedakârlıklara katlanmaktan zevk almanın doruklarına ulaşır. Hele çocuk sahibi olunca daha içtenlikli sevmeyi, derinden bağlanmayı, fedakârlığı ve adanmışlığı eşler daha rafine hâle getirirler. Eş, zamanla eşi için üzerine güvenle basabileceği en sağlam temel, en güvenli sığınak oluverir. Eş, eşi için sevgi, ilgi ve destek kaynağı olur. Eş, eşe saygı duyar, aralarında olup biteni apaçık konuşabilir, içini rahatlıkla döker, keyifli sohbetler yapar, hiç kimseye açamadığı dertlerini eşiyle sansürsüzce paylaşır; rahatlar. Eşi tarafından içtenlikle sevildiğini gözetildiğini, kollandığını, benimsendiğini bilen eş, kendini güvende hisseder, müthiş mutluluk duyar, hayatın tadına varır. Ün, servet, makam gibi başka hiçbir şey, insana bunu kazandıramaz.

Elbette sözde eşten değil, gerçek eşten söz ediyorum. Herkes gerçek eş olamaz. Gerçek eş olmak ve gerçek eşe sahip olmak emek ister, bilgi ve beceri donanımı ister. Gerçek eş olamayan, eşinin gerçek eş olması için katkıda bulunamayan sözde eş, dünyanın en yoksul, en zavallı, en acınası insanıdır.

Kur’an, eşlerin birbiri için huzur, sevgi ve merhamet kaynağı olmalarını öngörür (Rûm suresi, 30:21). Gerçek eş olmak, eşimizin gerçek eş olmasına yardımcı olmak, Müslümanlığımızın güzelliğinin göstergesidir.

Prof. Dr. Muhammet Şevki Aydın
Prof. Dr. Muhammet Şevki Aydın

Son Yazıları

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş