Ortadoğu’daki Ateşi Kim Söndürecek?

Ortadoğu’daki Ateşi Kim Söndürecek?

On yıllardır kan gölüne dönmüş olan Ortadoğu’da bilhassa 7 Ekim’den beri şiddetlenen çatışma, bir yılını geride bırakmışken, durum Gazze ve Filistin halkının topyekûn yok edilmesine doğru ilerlerken, bölgedeki ateş giderek daha da büyüyor. Lübnan’da göç yoluna koyulanların sayısı milyonla ifade ediliyor. Bölgede olup bitenleri seyretmekle yetinen her bir yetkili akan kandan sorumludur. Bölgeye yapılan silah sevkiyatının durdurulmasından, İsrail’in hukuka aykırı bir şekilde işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesine varana değin Birleşmiş Milletler nezdinde alınan kararlar mutlaka acilen uygulamaya konulmalıdır. Birleşmiş Milletlerin ve uluslararası hukukun saygınlığını ve güvenilirliğini korumak en çok bu kurumlarda yaptırım ve veto hakkına sahip ülkelerin sorumluluğundadır. Bu ülkeler artık gerekli yaptırımları devreye sokmak zorundadır, Müslümanlar ise her zamankinden daha çok birlik ve beraberlik sergilemelidir.

Avrupa’da Seçimler

Almanya’da son olarak Brandenburg eyaletinde seçimler yapıldı, aşırı sağcı popülist AfD’nin yüzde 29 oy oranıyla ikinci sırada yer alması olumlu bir gelişme gibi görünse de, AfD, oyunu 6,5 puan artırdı. AfD, 1 Eylül’de yapılan seçimlerde Thüringen’de birinci, Saksonya’da da ikinci parti konumuna gelmişti. Yani genel anlamıyla AfD istikrarlı bir şekilde yükselişe devam ediyor. Avusturya’da ise 29 Eylül’de yapılan parlamento seçimlerinde Herbert Kickl liderliğindeki Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), oyların yaklaşık yüzde 30’unu alarak ülkenin en güçlü siyasi partisi oldu. Almanya seçimlerinin ardından Avusturya’da aşırı sağın sandıktan birinci parti olarak çıkması, aşırı sağın Fransa’da Le Pen, Hollanda’da Wilders’in öncülüğündeki yükselişini de hesaba katarsak son seçimler, Avrupa’da sağcı /aşırı sağcı partilerin giderek daha fazla güç kazandığı yeni bir döneme girildiğini gösteriyor. Genel anlamda bu gidişatın Avrupa Birliği’nin geleceğini ve işleyişini ciddi anlamda etkilemesi, hatta Birlik içerisinde ayrılık rüzgarlarını estirmesi büyük olasılıkları bulunan gelişmeler olarak önümüzde duruyor.

Açık Cami Günü

Almanya’da 1997 yılından bu yana geleneksel olarak her yıl 3 Ekim’de düzenlenen Açık Cami Günü’ne bu yıl da Müslüman olmayan toplumun ilgisi yoğun oldu. Aslında her gün kapıları tüm topluma açık olan Almanya genelinde camiler bu özel güne “Her hayat değerlidir” mottosu altında hazırlandı. Caminin gezdirildiği, tanıtımlarının yapıldığı bugünde İslam’a dair yüzlerce soru da cevaplandırıldı. Bu günde güler yüzle ve samimiyetle konuklarını ağırlayan yaklaşık 200 camimizin idarecileri toplumun huzur ve birlikteliğine hizmet eden bu özel gün için bir kez daha yorulmadan çalıştılar. Camilerimizdeki her bir görevlimize, gönüllümüze ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Kur’ân-ı Kerîm Yarışması 

36’ncısını düzenleyeceğimiz Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması’nı Hagen’de 19 Ekim’de gerçekleştirmek için gün sayıyoruz. Birbirinden değerli pırıl pırıl gençleri yarışmaların en güzelinde bir araya getirmeyi ve en güzel amaç için yarışmaya teşvik eden, bunun için de Kur’an ile daha çok hemhal olmalarına vesile eyleyen Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Hocbu alarımızı, gençlerimizi ve ailelerini tebrik ediyor tüm Kur’an sevdalılarını yarışmaların en güzelini izlemeye Hagen’a davet ediyorum.

İnfak Kampanyası

Müslümanlar tarihleri boyunca gittikleri her yeri inşa eden, imar eden bir toplum olmuştur. İslam’ın bu kadim geleneğini devam ettiren Avrupa Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği öncülüğünde düzenlenen İnfak Kampanyası 2024 yılında da çok kıymetli eserlere destek olacak. Cami, eğitim ve eğitime destek veren kurumların desteklenmesinin öngörüldüğü kampanya kapsamında bu yıl inşallah bir de Gençlik Evi projesi yürütülecek. Sizlerde bu kampanyalara destek olarak sadaka-i cariyelerinizi zenginleştirmeyi ihmal etmeyin. Allah herkesin hayrını ve hasenatını kabul eylesin.