Bir Eş ve Baba Olarak Erkek

Bir Eş ve Baba Olarak Erkek

Ailede, bir eş ve bir baba olarak erkeğin görev ve yaşamı, sözü ve davranışlarıyla örnekliği ailenin sağlıklı ve huzur içinde yürütülebilmesi açısından önemlidir.

Muzaffer İnanç

Aile üyelerinden biri olan erkek figürü sırasıyla dört farklı rol üstlenir. Erkek evlat, koca (eş), baba ve ebeveyndir.

Erkek Çocuk

Erkek çocukların ailedeki sosyal yeri, kültüre, coğrafyaya ve aile dinamiklerine bağlı olarak değişebilir. Bazı kültürlerde, geleneksel cinsiyet rolleri hala etkili olabilir. Bu durumda erkek çocuklar genellikle ailede liderlik rolleri, maddi sorumluluklar veya aile adının devamını sağlama gibi beklentilerle karşılaşabilirler. Erkek çocuklar genellikle ailede belirli görevler ve sorumluluklarla atanabilirler. Bu sorumluluklar genellikle ev işleri, bahçe işleri veya maddi katkı gibi alanlarda olabilir. Aileler genellikle erkek çocuklarına eğitim ve meslek konusunda belirli beklentilerle yaklaşabilirler.
Bu genellemeler, bireyden bireye büyük ölçüde değişebilir. Ayrıca, modern toplumlarda cinsiyet rolleri giderek daha esnek hale gelmiş ve her bireye daha fazla seçenek sunulmuştur. Bu nedenle, erkek çocukların ailedeki sosyal yeri, ailenin değerleri ve toplumun genel dinamikleriyle birlikte bireysel tercihlere ve gelişime bağlı olarak farklılık gösterebilir.

Koca (Eş) olarak

Evlilik cinsiyetten bağımsız olarak insanoğlu için bir milattır. Erkek evlenince koca olur ve kendi ailesini kurar. Artık sorumluluğu artmış ve inisiyatif almak zorunda olduğu bir yaşama adım atmıştır. Evlilikle beraber, iş hayatı ve ev yaşamı artık neredeyse tüm gününü kaplamıştır. Erkeklerin evlilik öncesi ve eşlik dönemlerinde kariyer yapmak ve yüksek bir gelire sahip olmak çok arzu ettikleri bir hedeftir. Fakat bu hedef için evlilik yaşamının ilk yılları şuursuzca kurban edilir. Tanıma ve karşılıklı duygu paylaşımı için gerekli süre genelde erkek tarafından az önceki hedefe ulaşmak için heder edilir. Genç çift birbirlerini tanımak için yeteri zaman bulamadıkları içinde sorun çözme kabiliyetleri gelişmez ve sorunlar küskünlükler ve kızgınlıklar ile bir sonraki günlere taşınır, çözülmez ama ötelenir.

Baba olarak Erkek

Baba-çocuk ilişkisinde babanın dikkat edeceği temel davranışlar babalığı belirleyen en temel etmendir. Davranış, duygu ve düşüncenin akabinde meydana gelir. Baba çocuk ilişkisinde babanın davranışları duygu ve düşüncelerinden daha belirleyicidir. Bu sebeple baba kendini davranışsal olarak geliştirmekten ve çocuğu ile davranış paylaşımından korkmamalıdır. Zira babanın davranışsal gelişimi ve çocuk ile bu davranışları paylaşımı bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bu gelişme ve paylaşma şu dört noktada öne çıkar.

1-Değer yüklemeye yönelik gelişim ve paylaşımlar

Burada değer den maksadımız, belirli bir davranışa ya da bir şeye biçilen ahlaki ölçüttür. Kıymet ya da karşılık anlamına da gelmektedir.
Baba kendine yeni değerler kattıkça çocuğu ile paylaşacağı değer sayısı da artacaktır. Cömertlik, vefa, yardımseverlik, ilme düşkünlük vb. değerler babanın kendi ebeveynlerinden almadığı veya kısmen aldığı değerler olabilir.
Babadaki değer sayısı ne kadar çok olursa çocuklarına değer yüklemede o kadar başarılı olacaktır. Her çocuk kendi fıtrat ve kabiliyetine uygun değerleri babanın haznesinden alma imkânı bulacaktır.

2-Beden ve duyu organları ile davranışlarını geliştirme ve bunları paylaşma

Babanın jest ve mimikleri çocuk için çok önemlidir, adeta sessiz bir iletişim köprüsüdür. Konuşmak, dinlemek, sarılmak, dokunmak, bakmak ve yan yana diz dize olmak çocuk için bir ayrıcalıktır. Baba bu tür davranışlarda cimrilikten kaçınmalı ve çocuğuna yakın mesafede durmalıdır. Uzaktan bağırarak ve sesini yükselterek bulunacağı hiçbir talebin yerini bulmayacağını ama dokunarak, sarılarak ve gözlerinin içine bakarak söyleyeceği ve tüm taleplerin gerçekleşeceğini bilmelidir.

a- Söz ve ifadelere babanın yalan, abartı ve itham ifadelerini katmaktan uzak durmasıdır. Baba çocuk ilişkisinde baba ağzından çıkana dikkat etmelidir. Hz. Ali (ra) in dediği gibi “Söz ağızdan çıkmadan önce ağzın esiri çıktıktan sonra da ağız sözün esiridir.” der.

b- Onlara dokunun, sarılın ve onlarla temas kurun! Malum, Yüce Yaratıcı kollarımızı sarılmak için yaratmıştır.

c- Çocuklarla çocuklaşmayı asla ihmal etmemek! Peygamber Efendimiz ’in şu hadis-i şerifi konuyu özetler mahiyettedir: “Kimin evinde çocuğu varsa onunla çocuklaşsın!”

3-Olumsuz davranışları onarmada gelişme ve paylaşım

Babanın kişilik onarımı olarak da görülecek bu durum, olumsuz davranışlara karşı verilecek geri bildirimlerden oluşmaktadır. Çocuk babasının olumlu davranışlarından nasıl etkileniyorsa olumsuz davranışlar karşısındaki tavırlarını da taklit eder ve onlardan etkilenir.
Babanın en büyük sorumluluğu çocuğuna rol model olmasıdır.

a- Her zaman baba olumsuz bir durumla karşılaşmaz bazen de çocuk bu durumda olur. Çocuğun sinir, kızgınlık ve bıkkınlık hâllerinde mümkün mertebe baba yanında olmalı ve onun içine kapanmasına, çevresine küsmesine mâni olmalıdır.

b- Çocukların hatalarını yüzlerine vurmak yerine onlara yakınlık göstermek. “Dünyada hatasız iki insan vardır: Biri ölmüştür, diğeri daha doğmamıştır.” Hataları yüze vurmak, insanda direnç yaratır.

c- Anne ve baba olarak asla melek rolüne girmeyin! Çünkü siz de hata yapabilirsiniz. “Her şey eksiksiz, hatasız ve kusursuz olsun!” gibi saplantılarınızı pencereden aşağı atın!

4-Eğitim öğretim davranışlarında gelişme ve paylaşım

Baba sosyal statü olarak toplum içinde hangi konumda olduğundan bağımsız olarak çocuğu için daima bir rol modeldir. Hiçbir baba başka bir babaya benzemek zorunda değildir. Her babanın bilmesi ve uygulaması gereken temel davranışlar mevcuttur. Bunlar:

Unutmayalım ki yüzyıllar öncesinde olduğu gibi modern çağda da insanların kalbine girmenin tek yolu bir gülümseyişte, sıcak bir sözde, içtenlikte gizlidir. “Çocuklar hayatımızın fotoğraflarıdır. Nasıl poz verirsek öyle resim alırız.” Bunlar tüm babalar için geçerlidir. Kocalık ile babalık arasındaki fark bu maddelerde saklıdır.
Bir Ebeveyn Olarak Erkek

Erkeğin genelde çocuk merkezli tüm meseleleri anneye bırakmış olması günümüzdeki ebeveyn modelinin çıkmazlarının başında gelmektedir. Erkeğin dışarda iş hayatı sebebi ile evdeki süresi anne kadar olamayacağı malumdur. Fakat evde geçireceği sürenin bir kısmını çocuklarına ayırması da ebeveynlik sorumluluğundandır. Kaliteli zaman veya yeterli zaman ayırmak ve eşine çocuk konusunda yardımcı olmak onun eksiğini veya zorlandığı noktalarda destek olmak ailedeki herkese iyi gelecek bir davranıştır.
Erkek ebeveynliğini anne üzerinden yapmaktan şiddetle kaçınmalıdır. Zira ebeveynlik tahterevallinin iki tarafının da eşit ağırlıkta olması gibi erkeğin ve kadının sorumluluklarını ayrı ayrı yapmaları ile gerçekleşir.

Resul-i Ekrem (s.a.a) bir gün şöyle buyurdu:
“Yazıklar olsun ahır zaman babalarına!”

Bunun üzerine ashap sordu: “Yoksa müşrik mi olacaklar?” Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyurdu:

“Hayır, Müslüman kalacaklar; ama çocuklarına dini öğretmeyecek ve hatta çocukları dini öğrenmek istediklerinde onlara engel olacak ve onları dünya malı kazanmaya sevk edeceklerdir. İşte ben böyle babalardan uzağım; onlar da benden uzaktırlar.” (Müstedrek’ül-Vesâil, c.2, s.625)