Yazarlar

İhsan Bilinci

Kur’ân-ı Kerîm’de ve Hz. Peygamber’in hadislerinde ihsan kavramına yüklenen anlamlardan bazıları öne çıkar. Birincisi yaptığı işi güzel yapmak ve hakkını vermektir. İkincisi ise iyilik etmektir.
23 Şubat 2022

İhsan kavramına yüklenen ve öne çıkan üç madde şu şekildedir: Birincisi yaptığı işi güzel yapmak ve hakkını vermektir.  “Allah her şeyi en güzel şekilde yaratmıştır.”[1] ve “O, insanı da en güzel şekilde biçimlendirmiştir.”[2] ayetlerinde ihsanın anlamı budur. İhsan üzere yaşamak demek, yapılan işte bir güzellik, usulüne uygun çalışma, işin hakkını verme, işte kalite dolayısıyla yapılan iş ile ilgilisi arasında bir uyum vardır.

İkincisi iyilik etmektir. Kur’ân-ı Kerîm’de en geniş anlamıyla iyilik “el-birr” kavramıyla ifade edilir. Birr, Allah’ın rızasını kazandıran her türlü eylem için kullanılır[3] ve iyilerin (el-ebrâr) ödüllerinden bahsedilir.[4] Hz. Peygamber “el-birr” kavramını “güzel ahlak” olarak tanımlar.[5] Buna göre el-Birr, iyiliğin içselleştirilerek ahlaka dönüşmüş ve bir yaşam biçimi hâline getirilmiş şeklini ifade eder.

Ahlakın ise kötülüklerden (rezâil) arınmak (التخلي), faziletlerle bezenmek (التحلي) şeklinde iki boyutu vardır. Birincisine takva, ikincisine ihsân denir. Buna göre ihsan, el-birr’in bir parçasıdır.

Takva ve ihsan derecesinde kulluk zordur ve Allah bu bilince sahip olanların daima yanındadır. Takva, sevenin sevdiğini incitmemek üzere hoşlanmayacağı şeylerden kaçınmaya benzeyen bir duyarlılık, ihsan ise muhatabın gönlünü kazanma ve içten gelen bir coşku ile incitici, rencide edici tutum almaksızın yardım etmek demektir.

Kur’ân-ı Kerîm’de ve Hz. Peygamber’in hadislerinde iyilik kelimesinin karşılığı olarak “hasene” kullanılmıştır. Aslında hasene güzellik demektir. Kendisine güzelliğin katılmadığı eylem sorunludur. Gönülden yapılan iyilik Allah’ın rızasını, insanların da gönlünü kazandırır.

İyiliğin kırılan gönlü onaran bir tarafı da vardır. Birisi bir insana kötülük yaptığında peşinden o şahsa hemen bir iyilik yaparak o kişinin gönlünü kazanmalıdır. Çünkü iyilik, o kötülüğü temizler.[6]

Üçüncüsü kulların her türlü eyleminde Allah’ın gözetimi ve denetimi altında bulunduğu bilinciyle davranması demektir. Hz. Peygamber bu manada ihsanı: “Allah’ı görüyormuş gibi O’na kulluk yapmandır, sen O’nu görmüyorsan da O seni görüyor” şeklinde tanımlamıştır. Dünyadaki tercihler, ebedi hayatı şekillendirecektir. İhsan üzere yaşamak, insanın adımlarını buna göre atması ihsan bilincinin bir sonucudur.

 

 

[1] Secde suresi, 32:7.

[2] Tegâbün suresi, 64:3.

[3] Bakara suresi, 2:177.

[4] İnsan suresi, 76:5-22.

[5] Müslim, “Birr”, 14, 15; Tirmizi, “Zühd”, 52.

[6] Hûd suresi, 11:114.

Prof. Dr. Saffet Köse
Prof. Dr. Saffet Köse

Son Yazıları

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş