11 Eylül Saldırılarının 20. Yılında Müslümanlara Yönelik Politikalar

11 Eylül Saldırılarının 20. Yılında Müslümanlara Yönelik Politikalar

ABD tarihine en büyük terör saldırısı olarak geçen 11 Eylül 2001 olayları 20’nci yılına girerken, saldırılardan sonra toplumda ana hedef haline gelen Müslümanlar yaşadıkları o zor zamanları unutamıyor.

ABD’de Müslüman sivil toplum kuruluşlarının çatı organizasyonu olan ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi (USCMO) Başkanı Usame Cemal, 11 Eylül saldırıları ve sonrasında uygulanan politikaların Müslümanlara etkisini değerlendirdi.
“11 Eylül hüzünlü, korkulu, umutsuz, öfkeli, kafaların karışık ve hayal kırıklıkların yaşandığı anıları geri getiriyor.” diyen Cemal, o yılların Müslüman toplumu için kesinlikle kolay bir dönem olmadığını vurguladı.

“O gün ne kadar tehlikede olduğumuzu hissettim”

11 Eylül günü, işi gereği Nevada’nın Las Vegas şehrinde bir fuarda bulunduğunu anlatan Cemal, saldırılarla birlikte kaldığı otelde herkesi ani bir şok ve korku dalgası sardığını aktardı. Cemal, aynı gün acil olarak kiralık bir araçla Las Vegas’tan Chicago’daki evine döndüğünü belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“O günü çok iyi hatırlıyorum, öğlene doğru Chicago’ya doğru deli gibi araç kullanmaya başladım. Seyahatim boyunca radyolardaki programlarda Müslümanların aleyhine ‘Neler oluyor, bunlar kimdir?’ şeklinde konuşmalar yapılıyordu. Gerçekten korkmaya başladım. Benzin istasyonlarında insanlarla muhatap olmadan, insanlar beni görsün istemeden yakıtımı alıp devam ettim.”
Chicago’ya vardığında herkeste aynı korkuyu gördüğünü kaydeden Cemal, “O gün, eğer bir koruma olmasa nasıl bir tehlikede olduğumuzu hissettim.” diye konuştu.

11 Eylül korkunçtu ama çok destek de gördük”

Cemal, 11 Eylül’de Müslümanlar olarak tehditler kadar bazı Amerikalılardan destek aldıklarına da işaret ederek, şunları kaydetti:
“9/11 tamamen karışık bir duyguydu; korku, hayal kırıklığı, kafa karışıklığı. Diğer yandan da komşulardan destek telefonları yağdı. Yanımızda olduklarına dair bize destek notları gönderdiler, bu çok rahatlatıcı oldu. Aynı zamanda, bizi tehdit eden telefonlar da geldi.”
Diğer topluluk ve inanç gruplarından temsilcilerin Cuma günü camilere gelerek kendileriyle dayanışma gösterdiklerine dikkati çeken Cemal, “Evet, 9/11 korkunçtu ama çok destek de gördük.” ifadesini kullandı.

“9/11 toplumumuzu kozasından çıkmasını sağladı”

USCMO Başkanı, 11 Eylül’ün Müslümanların hayatında çok şeyi değiştirdiğini belirterek şöyle devam etti:
“Şimdi 20 yıl sonra baktığımda, o zor zamanlara rağmen birçok şeyin değiştiğini öğrendim. Ve topluluğumuzun gerçekten güçlü ve dayanıklı bir topluluk olduğunu keşfettim, bu şoku absorbe edebildik. Sadece bu da değil, bütün meydan okumalara, İslamofobinin Amerika’da, daha doğrusu dünyada, nefret için önemli bir güç haline gelmesine rağmen yıllar içinde bu şoku olumlu bir şeye dönüştürebildik.”
Amerikalı Müslümanların, 11 Eylül’den sonra haklarındaki negatif anlatıyla mücadele için kamusal ve siyasal yaşama daha fazla dahil olmayı başardıklarını belirten Cemal, “Öğrendik ki sahnenin merkezindeyiz, ışıklar üzerimizde. Dolayısıyla hayatta pasif rol alamazdık, bu topluma angaje olmalı, sadece aktif değil, proaktif olmalıydık.” diye konuştu.
Cemal, 11 Eylül‘ün ayrıca Müslümanların aidiyetlerini daha iyi anlamalarını sağladığını, camilerin daha fazla sosyal merkezler haline gelerek diğer inanç gruplarının Müslümanlarla daha sıkı ilişkiler geliştirmesine vesile olduğunu kaydetti.

Cemal, “9/11 toplumumuzun kozasından çıkmasını sağladı. Bu yüzden 20 yıldan fazla bir süredir Müslüman topluluk, kilit mesleklerde boşlukları doldurdu, bugün birçok doktor ve birçok avukat var. Bakın, şimdi eskisinden daha fazla da Kongre’deyiz.” dedi.

“ABD her yerde yıkım bıraktı”

11 Eylül sonrası ABD’nin izlediği dış politikaya da değinen Cemal, terörle mücadele için Irak ve Afganistan’da açılan savaşların bugün gelinen noktada sorunu çözmediğini ispatladığının altını çizdi. Cemal, ABD politikaları için, “Durumun üstesinden gelmek, her gözlemci ve analiste göre, kesinlikle bir başarısızlıktı. Ve ne yazık ki bunu bugüne, yani 20 yıl sonrasına kadar keşfedemedik.” diye konuştu.

ABD’nin 11 Eylül’den sonra girdiği ülkelere demokrasi getirmek yerine geride sadece harabe bıraktığının altını çizen Cemal, “Nasıl bakarsanız bakın, başarımız nerede? Nerede olumlu bir değişiklik yaptık? Hiçbir yerde. Aksine, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Yemen’de, her yerde yıkım bıraktık.” diye konuştu.
Cemal, sözlerini şöyle noktaladı:
“9/11’in kalıntısı, hafızalardaki yeri 20, 25, 30 yıl da geçse her zaman hatırlanacak. Bunu bazıları sömürecek, diğerleri de bundan dersler çıkarmaya çalışacak. Ve biz Müslümanlar için, birileri inancınız hakkında yanlış bir şey yaparsa, ayağa kalkmamız ve sahip olduğumuz gerçek inancı göstermemiz gerektiğini kesinlikle öğrenmemiz gereken bir şeyler olacak.” (AA)