Yazarlar

Allah Korkusu Kontrolü

İman eden kimse Allah’ı hem çok sevecek hem de korkacaktır, bu doğaldır. Peki, bu korkunun kontrolü nasıl sağlanır?
18 Kasım 2021

Asıl itibariyle hidayete ermiş, Allah’ı rab, İslam’ı din, Kur’an’ı kitap ve Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’i nebî ve resul olarak kabul etmiş olan bir insan artık kendisini görüp gözeten bir yüce varlığa inanmış ve kabullenmiş demektir. Böyle bir bilgiyi benimsemiş ve özümsemiş bir Müslüman zaten kendisinin Allah’ın murakabesinde olduğunu unutmaz. Buna rağmen “biz Allah korkusu ve murakabesini üzerimizde nasıl aktif hâlde tutabiliriz? hususunda bazı şeyleri şöylece izah edebiliriz.

Bir Müslüman, evvela devamlı olarak Allah’ı kendisiyle beraber olduğunu hissetmeli; Allah’ın her şeyi bildiğini, işittiğini, gördüğünü ve murakabe ettiğini bilmelidir. Bu güzel isimlerin anlamlarını detaylı öğrenmeli ve özümlemelidir. Bu isimlerin lafızlarının geçtiği ayetleri Kur’an’dan bulmalı, tefsir ve tevillerini okumalıdır.

İkinci olarak yanlış bir iş yapılmış da olsa, “hata ettim, günah işledim, ben iflah olmam” gibi düşüncelere dalarak, daha fazla hata ve kusurlara dalmamalı. Yani umutsuzluğun kollarına kendisini atmamalıdır. Çünkü Müslüman umutsuz olmaz. Allah (c.c.), şöyle buyuruyor: “De ki: ‘Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir.’ ”[1]

Namazı bırakmamak bir başka murakabe vasıtasıdır. Çünkü namaz, kişinin hayatını hem intizama koyar hem de hata ve kusurlara düşmeye mâni olur.

Diğer bir murakabe vasıtası ise, arkadaş muhitine dikkat etmektir. İyi arkadaşlarla gezmek ve görüşmek, kötü arkadaşlardan uzak durmak, insanın kalbini cilalar, kararmasına engel olur.

Zamanın planlanarak kullanılması da kişinin murakabesini güçlendirir. Zaman dinimizde son derece önemlidir. Bundan dolayı da Rabbimiz (c.c.), zaman hakkında başında yemin ederek bir sure indirmiştir: “İkindi vaktine (Asra; çağa) and olsun ki, i     nsan hiç şüphesiz hüsran içindedir.”[2]

Ayrıca bir Müslüman’ın hayatında yer almaması gereken haram, mekruh ve günaha sevk edecek hata ve günahlardan uzak kalmaya gayret etmek de Müslüman’ın Allah korkusunu devamlı hissetmesine sebep olur. Bunun için de ilmihal bilgileri dediğimiz zaruri dinî      bilgilerimizi canlı tutmalıyız. Son olarak kötü örneklerden korkmalı ve onlardan uzak durmalıdır.

Allah en iyisini bilir.

 

[1] Zümer suresi, 39:53.

[2] Asr suresi, 103:1-2.

Pin It on Pinterest

Paylaş