Yazarlar

Nefretinizi İzhar Etmenin Başka Bir Yolunu Bulun Bari

Bu kadar ciddi olmanıza gerek yok. Nefretinizi izhar etmenin başka bir yolunu bulun bari.
04 Ocak 2024

Tamam medyayı anladık, sansasyonel haber ve yorumlarla okunmak, dinlenmek veya izlenmek istiyorlar. Böylece bir gruba, bir dinî topluluğa veya kişi veya kurumlara karşı nefret yaymayı habercilik ve iletişim sayıyorlar.

Mesela: Avrupa’da ürünlerin helâl olup olmadığını denetleyen, kendi kurallarına göre çeşitli ürünlere sertifika veren Avrupa Helal Sertifikalama Enstitüsü hakkında bir haber veya bir yorum mu yapılacak? İşin içine, “islamist”ini de, “fundamentalist”ini de katmak zorundasınız.

Yoksa, böyle bir haber çekse çekse ancak İslam ülkelerine ürün satmak ve bu ürünlerinin de Müslümanlar tarafından kullanılabilmesinin önünü açmak için helâl sertifikası almak isteyen firmaların ilgisini çeker. Salak olmayan okuyucunun dikkatini çekmez ki.

Ama hayır. Çok değerli Alman basını, aynen 1930’lu, 1940’yıl yıllarındaki alışkanlıkları gibi, haberin içine bir “İslamist” bir “fundamentalist” tanımlamasını eklerse, tadından yenilmez hâle geliyor haber veya yorum.

Hayır hayır, bu yetmez, bir de işin içine “siyasal fundamentalist İslam”ın toplumu egemenliği altına savaşı ilavesi yapmanız lazım ki, kalbinizdeki nefretiniz, süslensin ve toplum saçmaladığınız bu nefreti görmek yerine dehşete düşsün. Yoksa, boşu boşuna yazmış, boşu boşuna laf etmiş olursunuz.

Haa bir de nefretinizi sunarken bilimsel verilerle sunmanız lazım. Bu bilimsel veriyi de ancak “İslam uzmanı” bir “araştırmacı” verirse bir anlamı olur. Yoksa, ilgili yazar veya muhabirin ne “helâl”den ne de “haram”dan haberi yok ki, bunların ne anlama geldiği anlaşılsın.

Bu bilimsel bilgiye göre Almanya’da Müslümanların helâl melâl istediği yok. Helâl’i istyenler sadece “Müslümanları toplumdan uzaklaştırarak izole ve böylece bu Müslümanlar üzerinde egemenliklerini ispat etmek isteyen “fundemantalist”ler. Onun için “helal sertifika” diye bir şey uydurmuşlar. Vay açık gözler vaayy.

Fakat bilimsel olmak için de illa da “siyasal İslam”ın “toplumsal egemenliği”nden bahsetmezseniz, bilimin, ilimin yanına yanaşamazsınız. Yaptığınız iş sadece “filim” olur, değil mi ya?

Yahu bu yetmedi. Almanya’yı idare etmek üzere bizden oy isteyen, ama bulunduğu makamı eline yüzüne bulamaktan başka bir becerisi bulunmayan siyasetçilerimiz sağolsunlar, tak diye “göç ve entegrasyon”a çözüm bulmuşlar.

Gündem | 21 Aralık 2023 CDU Başkanı’ndan “Noel Ağacı Satın Almayanlara Vatandaşlık Verilmesin” İması 21 Aralık 2023

“Noel’de noel ağacı almak” işin en kolay çözümüymüş. Yani noel ağacı alarak, Almanların üstün “öncü kültürü”nün boyunduruğu altına girmek, göç ve entegrasyon için kesin bir çözüm oluyor.

Fakat, bu böyyük siyasetçimiz, söylediğinin yanlış anlaşılma ihtimalini de hafiften düşünmüş “Haa bakın özgürlük de bizim öncü kültürümüz içinde” diyerek, “Bana boyun eğin, ondan sonra size istediğiniz özgürlüğü, yine tabii ki, bizim sınırlamalarımız içinde veririz vallaaaa“ demiş.

Ne yapalım, neresine cevap verelim? Biz de buna inandıkmış gibi duruyoruz işte.

Bu kadar ciddi olmanıza gerek yok. Nefretinizi izhar etmenin başka bir yolunu bulun bari.

Pin It on Pinterest

Paylaş