Haksızlık ve Zulüm Çocuklara Nasıl Anlatılır?

@Shutterstock
Çocuklar çevrelerindeki yetişkinlerin tutum ve davranışlarını model alır. Yetişkinlerin haksızlıklara karşı duyarlı ve aktif olduğunu gören çocuklar, bu tutumları benimseyebilirler.
- AİLE
- 15 Nisan 2025
Psikolog Dr. Saliha B. Selman-Adıyaman, trajik olayların farklı yaşlardaki çocuklara nasıl anlatılması gerektiğini ve çocuklara nasıl yol gösterilebileceği hakkında bilgi verdi.
Bugün Gazze’de yaşanan trajik olaylar ve insan hakları ihlalleri, çocuklar tarafından da fark edilmektedir. Bu tür olaylar, çocukların adalet ve insan hakları bilincini nasıl gelişeceği ve bu süreçte onlara nasıl yaklaşmamız gerektiği açısından büyük önem taşır.
Soykırım ve haksızlık gibi konuları çocuklara anlatmak özen ve dikkat gerektirir. Bu nedenle, çocuklara bu tür bilgileri aktarırken yaşlarına ve gelişim seviyelerine uygun bir dil kullanmak, katılımlarını desteklemek, duygusal tepkilerini dikkatle izleyip gerekli desteği sağlamak ve medya etkisini göz önünde bulundurmak önemlidir.
Çocukların düşüncelerinin ve seslerinin karar alma süreçlerine dahil edilmesi, onların gelişimi ve toplumda aktif bir rol üstlenmeleri açısından büyük önem taşır.
Bu yaklaşımda dört temel unsur öne çıkar: Görüşlerini ifade etme fırsatı verme (yer/mekân), görüşlerini ifade etmelerini destekleme (ses), dikkatle dinleme (dinleyici) ve görüşlerinin harekete geçmesini sağlama (etki). Örneğin, Gazze’deki olayları çocuklara anlatırken, onların bu konuda ne hissettiklerini ifade etmeleri için güvenli bir ortam oluşturmak önemlidir. Çocukların bu tür zorlayıcı konular hakkında konuşmalarına olanak tanımak ve onları dikkatle dinlemek, duygularını ve düşüncelerini ciddiye aldığımızı gösterir. Ayrıca, çocukların önerilerini dikkate almak, örneğin bir yardım kampanyası düzenlemeleri gibi somut adımlar atmaları, onların bu süreçte aktif bir rol oynamalarına yardımcı olabilir. Böylece, çocuklar yalnızca olayları anlamakla kalmaz, aynı zamanda kendilerini bu sürecin bir parçası olarak hissederler.
Yaş Faktörü
Farklı yaşlardaki çocuklar olayları ve duyguları farklı şekillerde anlar, fakat bu küçük çocuklara olayların anlatılmaması gerektiği anlamına gelmez; sadece onların farklı yollarla anlayabileceğini gösterir. Okul öncesi dönemindeki çocuklar, sembolik düşünme yeteneği geliştirirler, ancak kapasiteleri henüz gelişim aşamasındadır. Bu yaş grubundaki çocuklar genellikle “Neden o çocuklar çadırlarda kalıyorlar?” gibi daha kişisel ve somut sorular sorabilirler. Bu nedenle, onlara haksızlıkları basit ve sembolik hikâyelerle anlatmak etkili olabilir. Örneğin, “O çocuklar, yaşadıkları yerlerde güvenli bir evleri olmadığı için çadırlarda kalmak zorunda kalıyorlar. Biz de onlara yardım etmek için oyuncak ve kıyafet gönderebiliriz.” gibi ifadeler kullanılabilir. Bu tür hikâyeler empati geliştirmelerine yardımcı olabilir.
İlkokul Çağındaki Çocuklar
İlkokul çağındaki çocuklar, mantıklı düşünme yeteneği kazanır ve olayların arkasındaki nedenleri merak etmeye başlarlar. Bu yaş grubundaki çocuklar, “Bu olaylar neden oluyor?” gibi daha detaylı sorular sorabilirler. Bu nedenle, onlara somut örnekler ve basit tarihsel bilgilerle açıklamalar yapmak uygundur. Örneğin, “Gazze’deki çocuklar İsrail’in saldırıları nedeniyle evlerini ve okullarını kaybettiler. Bizim onlara yiyecek, kıyafet ve kitap göndermemiz onların hayatını biraz olsun kolaylaştırabilir.” gibi ifadeler kullanılabilir.
Ergenlik Dönemi: Soyut Düşünce
Ergenlik dönemindeki çocuklar, soyut düşünme yeteneği kazandıkları için daha karmaşık ve geniş çaplı sorular sormaya başlarlar. Örneğin, ergenlik çağında “Bu haksızlıkları önlemek için ne yapabiliriz?” gibi sorular sorabilirler. Bu nedenle, haksızlıkları tarihsel ve politik bağlamda, adalet ve insan hakları çerçevesinde açıklamak daha uygun olabilir. Örneğin, “Gazze’deki çocuklar, İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırılar nedeniyle zor şartlar altında yaşıyorlar. Onların okula gitme, güvenli evlerde yaşama ve temel ihtiyaçlarını karşılama hakları ellerinden alınıyor. Onların yaşadıkları bu haksız duruma dikkat çekmek ve seslerini duyurmak için boykot yapabiliriz, ya da onlara yardım gönderebiliriz.” gibi ifadeler kullanılabilir. Çocukların yaşlarına göre sordukları sorular ve bu süreçlerden ne anladıkları farklılık gösterebilir, bu nedenle ebeveynlerin sorulara sade, net ve yaşa uygun cevaplar vermesi, onların süreci sağlıklı bir şekilde anlamalarına yardımcı olacaktır.
Güvenli ve Destekleyici Bir Ortamın Önemi
Çocukların haksızlıklar ve adalet konusunda travma yaşamadan bilinçlenmeleri için güvenli ve destekleyici bir ortam sağlamak büyük önem taşır. Araştırmalar, bu tür bir ortamın çocukların stres ve travmatik olaylarla daha iyi başa çıkmalarına yardımcı olduğunu gösteriyor. Ebeveynler, çocukların duygusal tepkilerini dikkatle izlemeli ve gerektiğinde destekleyici müdahalelerde bulunmalıdır. Çocuklar, bu tür ağır konuları duyduklarında korku, üzüntü veya kaygı gibi duygusal tepkiler verebilirler. Bu tepkilere karşı ebeveynlerin sakin ve güven verici bir tutum sergilemeleri, onların duygusal düzenleme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Ayrıca, ebeveynlerin umut ve dayanışma mesajları vermesi, çocuklara nasıl yardımcı olabileceklerini göstermesi de önemlidir. Bu, çocukların empati ve yardımseverlik gibi olumlu davranışlarını geliştirir. Örneğin, travmatik olaylar hakkında konuşurken çocukların güvenli bir ortamda olduklarını hissetmelerini sağlamak ve onlara ihtiyaç duydukları duygusal desteği vermek, bu süreçte kritik bir rol oynar. Bu yaklaşımlar, çocukların sağlıklı büyümelerine ve başkalarına karşı duyarlı bireyler olmalarına katkı sağlar.
Sonuç olarak, çocuklara dünyada yaşanan haksızlıkları, zulmü anlatırken, yaşlarına uygun bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Onların görüşlerini ifade etmelerine olanak tanımak, destekleyici bir ortam sağlamak, empati geliştirmelerine yardımcı olmak, çocukların sağlıklı ve duyarlı bireyler olarak büyümelerine katkıda bulunur. Yetişkinlerin bu süreçte rol model olmaları ve medyanın etkisini göz önünde bulundurmaları çocukların bu tür konulardaki farkındalığını artırmada önemli bir rol oynar.