Almanya’da Aile Birleşiminde Tartışmalı Dil Şartı İle Vize Sayısı Azaldı

Almanya’da aile birleşimi kapsamında eşlere verilen vize sayısında düşüş yaşandı. Federal Hükümet’in Sol Parti’nin bir soru önergesine verdiği yanıta göre, 2024 yılında yaklaşık 72 bin 500 kişi bu kapsamda vize aldı. Bu sayı, 2023 yılına göre yaklaşık 4 bin 700 daha az. Bir önceki yıl ise 77 bin 200 vize verilmişti.

Dil Şartı Başvuru Sürecini Zorlaştırıyor

Aile birleşimi vizesi başvurusunda karşılaşılan en büyük engellerden biri, Almanca dil bilgisi şartı olarak öne çıkıyor. Başvuru yapan kişilerin çoğunluğu, A1 seviyesinde Almanca bildiklerini belgelemek zorunda. Bu düzey, kişinin kendisini günlük ifadelerle sınırlı şekilde ifade edebildiğini gösteriyor.

Kimler Muaf?

Ancak bu kurala bazı istisnalar uygulanıyor. Üniversite mezunları ile Cenevre Sözleşmesi kapsamında mülteci olarak tanınan veya iltica hakkı kazanmış kişiler bu şarttan muaf tutulabiliyor. Yine de bu muafiyet, yalnızca başvurunun, kişinin mülteci olarak tanınmasının ardından ilk üç ay içinde yapılması ve evliliğin Almanya’ya gelişten önce gerçekleşmiş olması durumunda geçerli.

AVUSTURYA | 19 Mart 2025 Avusturya’da Mültecilere Aile Birleşimi Engeli Getirilmesi Tepki Çekti!

Sınav Başarı Oranı Düşüyor

Federal Hükümet’in verilerine göre, geçen yıl aile birleşimi amacıyla Almanca sınavına girenlerin yüzde 62’si sınavı başarıyla geçti. Bu oran, 2023 yılında yüzde 65 idi. Bu düşüş, dil şartının başvuru sürecindeki etkisini daha da görünür kıldı.

Muhalefetten “Ayrımcılık” Tepkisi

Öte yandan Sol Parti’den İç Politika Sözcüsü Clara Bünger, Almanca şartının Avrupa Birliği hukuku ile bağdaşmadığını savunuyor. Bünger, “Nitelikli iş gücü için yapılan başvurularda bu tür bir engel artık uygulanmıyor. Ancak eşler için hala bir engel oluşturuyor.” diyerek uygulamayı ayrımcı bulduğunu dile getirdi.

Yeni Koalisyon Daha Sıkı Politikalar Planlıyor

Yeni CDU-SPD koalisyonu ise göç ve iltica yasalarında genel bir sıkılaştırma planlıyor. Sınırdan geçişlerde geri gönderme uygulamaları artırılırken, “ikincil koruma statüsüne sahip kişiler” altındaki kişilerin aile birleşim hakkı iki yıl süreyle askıya alınacak. Ayrıca, Suriye ve Afganistan’a, suç işlemiş kişileri kapsayacak şekilde sınır dışı işlemlerinin başlatılması gündemde. Buna karşın, anayasal bir hak olan iltica hakkına dokunulmayacağı vurgulanıyor.(bb)