Türkiye, AB’den Vize Serbestliğinde İlerleme Sağlamasını İstiyor

Türkiye, AB’den Vize Serbestliğinde İlerleme Sağlamasını İstiyor

Türkiye, uzun süredir çıkmazda olan en önemli gündem başlıklarından olan vize serbestisi konusunda AB’nin ilerleme kaydetmesini istiyor.

Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler son iki aydır canlanırken Türkiye, uzun süredir çıkmazda olan en önemli gündem başlıklarından vize serbestisi diyaloğunda ilerleme kaydedilmesini istiyor.  Türkiye’deki 28 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi’nin sonuçlanmasının ardından Brüksel’den “Türkiye’yle işbirliğinin önemi”ne ilişkin gelen açıklamalar, ilişkilerin bu kez “stratejik ve ileriye dönük” şekilde devamına yönelik değerlendirilmesi çalışmalarına dönüştü.

AB liderlerinin oluşturduğu Konsey, Haziran sonunda, yaz dönemi arasından önceki son toplantısında seçimin sonuçları ışığında sonbaharda görüşülmek üzere AB Komisyonu’ndan rapor hazırlanmasını istedi.

[post-refarans id=”46735″ taraf=”sol”]

“Türkiye’nin AB’de önünü açın”

Temmuzda Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen NATO Zirvesi’nde İsveç’in, üyeliğine onay verilmesiyle Türkiye’yi vize serbestisi dahil AB süreciyle ilgili destekleme taahhüdü ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’nin AB’de önünü açın” mesajı, Brüksel-Ankara hattını hareketlendirdi.

20 Temmuz’da AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Türkiye’nin de görüşülmesi, AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Ankara’nın vize serbestisi, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gibi taleplerinin “masadaki konulardan” olduğu yönündeki ifadeleriyle gözler, sonbahar dönemine çevrildi.

Türkiye’nin beklentileri dile getirildi

Cumhurbaşkanı Erdoğan da 24 Temmuz’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada Türkiye’nin beklentilerini ve bunların AB tarafına iletildiğini dile getirdi.  Erdoğan, “Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinin canlandırılması, Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi, vatandaşlarımıza vize serbestisi gibi temel başlıklarda artık ilerleme sağlamak istiyoruz.” ifadesini kullanarak, Türkiye’nin beklentilerine dikkati çekti.

“AB Türkiye’nin taleplerini gündeme almalı”

Bunun ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da 28 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İsveç ile Türkiye arasındaki görüşmelerin seyrini sadece bu iki ülke arasında olmaktan çıkarıp yeni bir stratejik seviyeye taşıdığını belirterek, AB’nin Türkiye’nin haklı endişelerini ve taleplerini gündeme alması gerektiği vurgusunun yapıldığını dile getirdi.

Vize serbestisinin kayıt altına alınan konulardan biri olduğunu ifade eden Fidan, NATO zirvesi sırasında AB tarafıyla yapılan görüşme neticesinde ortaya yol haritasının çıktığını söyledi.

90 güne kadar vize alma zorunluluğunun kaldırılması amaçlanıyor

Yeni dönemde ele alınacak konulardan vize serbestisi diyaloğu, Türk vatandaşlarının İrlanda hariç tüm AB üyesi ülkeler ile İzlanda, Lihtenştayn, İsviçre ve Norveç’ten oluşan Şengen ülkelerine iş, ailevi ya da turistik amaçlı kısa süreli ziyaretleri (180 gün içinde 90 güne kadar) için vize alma zorunluluğunun ortadan kaldırılmasını amaçlıyor.

“Türklerin vize alması giderek zorlaşıyor”

Brüksel merkezli Avrupa Politikaları Merkezinin (EPC) Türkiye uzmanı Amanda Paul da üye ülkeler nezdinde bu konuda siyasi istekliliğin düşük olduğuna dikkati çekerek son dönemde Türkiye’den Şengen vizesi için yapılan başvurularda ret oranındaki artışa değindi.

Paul, şöyle devam etti: “Tanınmış sanatçılar, iş insanları ve üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere AB üniversitelerine kabul edilmiş veya AB kurumlarında staj başvuruları onaylanmış kişiler de dahil olmak üzere Türklerin Şengen vizesi alması maalesef giderek zorlaşıyor. Başvurular, sıklıkla AB tarafından haksız yere reddediliyor. Bu durum AB’nin imajını ciddi şekilde zedeliyor” diye konuştu.

“Türkiye’nin kalan kriterleri karşılaması gerek”

AB Komisyonu’nun içişlerinden sorumlu sözcüsü Anitta Hipper da, Komisyon’un Mayıs 2016’da Türkiye’nin 72 koşulu yerine getireceği anlayışıyla Türk vatandaşları için vize şartının kaldırılmasını teklif ettiğini hatırlattı.

Hipper, “72 vize serbestisi kriterinden 6 tanesi hala Türkiye tarafından yerine getirilmeyi bekliyor. Buna ek olarak, halihazırda karşılandığı kabul edilen ölçütler, sürekli olarak yerine getirilmelidir. AB tarafında başka adımlar atılmadan önce Türkiye’nin tüm kriterleri net bir şekilde karşılaması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. (aa,c)