Birleşmiş Milletlerde Yine Oy Çokluğu Sağlandı…

Birleşmiş Milletlerde Yine Oy Çokluğu Sağlandı…

Filistin’in Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na (BMGK) sunduğu ve İsrail’in Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’daki “hukuksuz varlığına” bir yıl içinde son vermesini talep eden bir karar tasarısı 18 Eylül’de kabul edildi. 193 üyeli kurulda yapılan oylamada tasarı, 14’e karşı 124 oy ile kabul edilirken, 43 ülke çekimser kaldı.

Karar, BM’nin en üst mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) İsrail’in Filistin topraklarındaki varlığının hukuka aykırı olduğu ve sona ermesi gerektiği yönündeki tavsiye kararına dayanıyor. Bu süreçte ateşkes kararı da dahil olmak üzere bölgede barışı getirecek bir takım kararların “oy çokluğu”, zaman zaman da bu son kararda olduğu gibi “ezici oy çokluğuyla” alındığını gördük. Söz konusu kararın yasal bir bağlayıcılığı bulunmamakla birlikte, 193 üyeli BM’de kararın desteklenme derecesini göstermesi bakımından sembolik önem taşıyor. Oylama sonuçlarının da gösterdiği gibi devletlerin büyük çoğunluğu İsrail’in hukuksuz uygulamalarını sona erdirmesi gerektiğini düşünüyor. Bu kararlar hukuk çerçevesinde hakkını arayan Filistin halkına güç ve moral vermesi bakımından da önemli. Bunun yanı sıra karar kapsamında belirtilen; silah ihracatını durdurma, İsrail’in bu topraklardaki varlığını sürdürmesine neden olan ticaret ve yatırımların engellenmesi gibi hususlarda diğer ülkelerden beklenen adımları atıp atmamaları da bir o kadar önem taşıyor. Alınan kararlar sahada da uygulamaya geçmelidir.

Camiler Hayrın Merkezi

Geçtiğimiz haftalarda Avusturya’daki sel felaketi özellikle Viyana ve Aşağı Avusturya bölgelerini etkilerken, bu acil durum karşısında, Müslüman topluluklar da harekete geçti. Viyana İslam Federasyonu (IFW) Hasene International e. V. ile iş birliği içinde, Avusturya camilerinde konaklama ve yiyecek sağlanmasını da içeren bir teklifle afetten etkilenen insanları desteklemek için bir yardım organizasyonu başlattı. Müslümanların bu gibi durumlarına müdahil olması yeni bir olgu değildir. Geçmişte de doğal afetler ve insani krizler sırasında hızlı destek sağlamışlardır. Bu girişimler, Müslüman toplumların ihtiyaç sahibi insanlarla dayanışmasını göstermekte ve resmî yardım hizmetleri ile sahadaki akut ihtiyaçlar arasındaki açığın kapatılmasına yardımcı olması bakımından önem taşımaktadır. Bu bakımdan toplumsal sorumluluk alan tüm camileri tebrik ediyorum.

Köln Brühl Camii 50.yılında yeni cami binasının da açılışıyla birlikte yıllardır beklenen cami binasına kavuşmuş oldu. 20 Eylül’de yapılan açılışla yeniden Müslümanların hizmetine sunulan caminin açılışında çok sayıda yerel yetkili, komşular, semt sakinleri de yer aldı. Brühl Belediye Başkanı’nın da belirttiği gibi semtin önemli sembollerinden biri olacak olan caminin semtte çok kültürlüğün, kardeşliğin, barış ve misafirperverliğin de merkezi olacağına yürekten inanıyorum. 50 yıl boyunca destek olan emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum.

Yeniden Bismillah

İzin sonrası yeniden yoğun bir dönem bizleri bekliyor. Çalışmalarımızın bereketlenerek verimli bir şekilde devam etmesi için bizlere yol haritası çizen, camilerimizdeki toplantılarımızı, şubelerimizin ve bölgelerimizin gerek mutat gerekse genişletilmiş idareciler toplantılarımızı yeniden büyük bir titizlikle takip edelim.  Gençlerimize, bilhassa orta öğretim gençlerimize yönelik eğitim çalışmalarımızı kaldığımız yerden heyecanla devam ettirelim.

Camilerimiz 3 Ekim Açık Cami Günü’ne hazırlanıyor kendilerine şimdiden kolaylıklar diliyorum. Bu çalışmada da gereken tüm gayretin gösterileceğine yürekten inanıyorum.

1 Ekim itibarıyla da yine pek çok hayra öncülük eden kalıcı hizmetler bırakan infak kampanyası başlıyor. Bu kampanyaya tüm desteklerini bekliyoruz, Allah hayırlarınızı şimdiden kabul eylesin.